Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '07

 
Kategori
Magazin
 

Deniz Seki, derdine yansın mı?

Deniz Seki, derdine yansın mı?
 

Son bir haftanın en çok konuşulan haberlerinin başında, Deniz Seki&Hüsnü Şenlendirici aşkı geliyor. Her gün, gazetelerde, konuyla ilgili gelişmeler, yorumlar ve röportajlar yayımlanıyor. Bugün de Hürriyet Gazetesi'nin Kelebek ekinde, Hüsnü Bey'in eşi Nazire Hanım'ın şu cümleleri yer alıyordu: "Hüsnü şu anda yanımda uyuyor. Kimse heveslenmesin, ayrılmayacağız. Deniz derdine yansın!" Akıllara zarar bu açıklama, kadın-erkek ilişkisiyle ilgili hiçbir şeyden haberdar olmayan, belki de bihaber olmak isteyen bir kadının mutsuzluk çığlığından başka bir şey değilse nedir?

Hüsnü Bey, televizyonlarda, "Bu benim hayatım, günahıyla sevabıyla" diyerek hayatını yaşadığını aleni biçimde kamuoyuna anlatırken; eşi, kocasının yanında uyuduğuna dair açıklamada bulunuyor. "Hayret bir şey" dememek elde değil! Şaşkınlığımın nedeni, Nazire Hanım'ın birkaç gün önce Sabah Gazetesi'ne verdiği röportajdan kaynaklanıyor. O röportajı okuduktan sonra "Helal!" demiştim ve duruşunu belli eden bir kadınla karşı karşıya olduğmuzu zannetmiştim. Ama böyle olmadı. Çünkü, Nazire Hanım, "Artık yeter, annemin evine dönüyorum. Bu kadar da olmaz" dedikten sonra, hiçbir şey yokmuş gibi -temel sorunumuz belki de her şeyi muş gibi yaşamak ve bazı şeyleri yok saymaya meyilli olmak- evliliklerinin gül gibi devam ettiğini söylüyor.

Anlaşılmasa zor, nedeni belli bir süreç...

Bu olaya, bir de şöyle bakabiliriz? Bir insan, eşinin yanında uyuduğunu söylese de, eşinin aklının fikrinin kimde olduğunu nerden bilebilir? Hele ki böyle olaylarda, başka bir hayali yaşayan bir erkeğin yanında uyumak yerine, onun yanında uyumamayı tercih etmek daha olması gereken bir davranış değil midir?

Sonuçta, Nazire Hanım'ın derdiğine yansın dediği kadın, bir sanatçı. Ayakları yere basan, birçok erkeğin rüyalarını süsleyen de bir kadın. Bu bir. Bunun yanısıra, yeri geldiğinde aldatıldığını açıkça söyleyebilen, tavrını belli eden bir insan. Bu iki. Seki'ye, gazeteciler, "Hüsnü Bey, evli. Ne düşünüyorsunuz?" dediğinde, Seki'nin yanıtı oldukça net: "Ee, ne yapayım?" Kızabilirsiniz, öfkelenebilirsiniz, ama Seki'nin dürüstlüğünü göz ardı etmemelisiniz.

Bu ve benzeri üçlü ilişkiler hakkında konuşurken, ya da kahramanlardan biriyken, önemli olan neyin doğru, neyin yanlış olduğunu tartışmak değil, kişilerin duruşlarını doğru saptayabilmek olmalı. Her insan, bir ilişki ağında rolünün nerede oluğunu, çevçevenin hangi köşesinde yer aldığını bilerek hareket etmeli... Haddini bilmek en mühim olan şey...

Yani bütün mesele, fotoğrafı iyi görüp görmemekte saklı...

Yoksa, gitmiş Ece, gelmiş Deniz...

Hiçbir şey farketmez.

 
Toplam blog
: 87
: 1432
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

29 yaşında ve yengeç burcuyum. Her sabah 'flu' gözlerle dünyaya merhaba dememi sağlayan 5 numara göz..