Moralimizin bozulduğu, canımızın sıkkın olduğu anlar mutlaka vardır. Böyle anlarda ‘depresif hissediyorum’ ya da ‘depresyondayım’ cümlelerini kullandığımız olur. Peki, hangi durumlarda ya da hangi süreçte gerçekten ‘depresyonda’ olmuş oluyoruz?
En son 2014 yılında tekrar gözden geçirilerek yenilenen tanı ölçütlerine göre depresyon belirtileri şunlardır;
- İşlevsellik düzeyinde bir değişiklik olması (yani eskiden yapabildiğiniz günlük işlerinizi yapamama, rutin hayatta sekteye uğrama)
- Neredeyse her gün ve günün büyük bir kısmında çökkün ruh hali
- Eskiden ilgi duyduğunuz şeylere olan ilginizin azalması ya da bunlardan eskisi kadar zevk alamama
- İstem dışı çok kilo verme ya da alma
- Uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma
- Bitkinlik
- Değersizlik, aşırı ya da uygunsuz suçluluk hissi
- Dikkati toplamada ve odaklanmada zorluk çekme
- Tekrarlayıcı ölüm düşünceleri, intihar planları veya girişimleri
‘Depresyon’ diyebilmek için bu belirtilerden en az beş tanesinin bulunması ve belirtilerin iki hafta boyunca devam etmesi gerekmektedir. Birkaç gün bunları yaşamış olmak, o kişinin depresyonda olduğunu göstermez.
Tüm bu belirtileri kişinin kendisi ifade edebileceği gibi, kişinin farkında olmadığı fakat başkaları tarafından gözlemlenebildiği durumlar da söz konusudur. Bu gibi durumlarda depresyonda olduğunu düşündüğünüz kişiyi bir uzmandan yardım alması için ikna etmeniz çok önemlidir.
Önemli birinin kaybından (ölüm, ayrılma vb.) sonra da benzer duyguların ve durumların yaşanması normal bir süreçtir. Burada dikkat edilmesi gereken, yaşanılan bu duyguların ve durumun süresidir. Belirtilerin normalden uzun sürdüğünü düşündüğünüz takdirde bir uzmandan yardım almanız faydalı olacaktır.
Sinem Taşyaran
Uzman Klinik Psikolog
Ekim 2015, İstanbul