Derbi maçı öncesi Belediye morali (Fenerbahçe 2-1 İstanbul BB)

Fenerbahçe; Kadıköy'de ağırladığı İstanbul BB takımını 2-1 mağlup ederek, derbi maçı öncesinde moral buldu.

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan (Egemen), Bekir, Yobo, Hasan Ali (Krasic), Mehmet Topal (Sezer), Meireles, Cristian, Caner, Kuyt, Sow

Fenerbahçe; kendi saha ve seyircisi önünde hızlı başladığı maçta, henüz 4. dakikada Caner'in pasında Cristian'ın ceza yayından yaptığı beklenmedik şutla öne geçti. (1-0)

Erken gelen golün morali ile konuk ekibe baskı kurmaya çalışan takım, özellikle köşe vuruşlarıyla kaleci Eduardo'yu sıkıntıya soktu.

Ancak dakika 19'da, Cristian'ın orta alanın ceza yayına yakın bölümünde, kaptırdığı topa müdahale ederken rakibini yere indirdi. Bu gereksiz top kaybı ve faul sonucu Gökhan Süzen'in kullandığı serbest vuruşta, Volkan'ın kontrol edemediği top kale önüne düştü. Webo, Gökhan ile birlikte topa müdahale etmek isterken, arada Volkan'ı da biçti. Ancak ağlara giden top beraberliği getirdi. (1-1)

Beraberlik golünden sonra iki takımda orta alanda üstünlük kurmak isterken, pozisyon bulmakta güçlük çektiler. İlk yarının kalan dakikaları vasat bir oyun izledik.

Fenerbahçe ikinci yarıya Mehmet Topal - Sezer Öztürk değişikliği ile başladı. Bu sayede ofansif etkinliğini daha da artırmış oldu. Rakip ceza sahasında, alışılmadık bir şekilde kalabalık baskı kuran takım; geliştirdiği pozisyonlara rağmen son çeyreğe kadar golü bulamadı. Ancak dakika 79, Sezer'in kullandığı köşe vuruşunda Bekir'in kafa golü, galibiyeti getirdi. (2-1)

Aykut Kocaman'ın, sahada 3. stoper gibi oynayan Mehmet Topal'ın yerine, ofansif yönü daha ağır basan Sezer Öztürk'ü oyuna alması, kendi sahasında rakibe oyun üstünlüğünü kuramayan takımın, özgüvenini artırdı. Özellikle ikinci yarıdaki bu değişiklikle ileride çok adamla atak geliştirme şansı buldular.

Mehmet Topal; pasif oyununu bir türlü geliştiremedi. Selçuk Şahin'in İspanya görmüş hali gibi topu oyuna hızlı sokup, sorumluluk almaktan kaçıyor. Hatta Selçuk'un hakkını yemeyelim, çünkü Selçuk'un hem ayakları daha sağlam basıyor, hem de kanatlara hızlı pas göndererek, oyunu geniş alana taşıyor.

Sezer Öztürk; takım atağa çıkarken, ayağında gereksiz top tutması sonucu orta alanda kaptırdığı 1-2 top dışında, Sow'a yardımcı olmaya çalıştı. Ancak rakip defansa biraz daha yakın oynayabilse, rakip stoperlerin markajında kalan Sow'a biraz nefes aldırabilirdi.

Kuyt; bu akşamın en çalışkan isimlerinden biriydi. Son yarım saatte oyuna dahil olan Krasic; vasatı aşan bir performansla ilerisi için umut verdi. Orta alanın dinamosu Meireles; rakibi durdururken yaptığı müdahalelerde fazlasıyla hovarda davranıyor. Bu akşam sarı kart cezalısı durumuna düşmesi işten bile değildi. Daha dikkatli davranması şart, yokluğunu düşünmek dahi istemiyorum.

Son zamanlarda Kadıköy'e gelen hakemler nedense bir şeyleri kanıtlama hevesine kapılıyorlar. Tamam baskı altında kalmasınlar ama iş güzarlığa da gerek yok.

Kamil Zayatte; maç boyunca bir çok pozisyonda, cüssenin aksine aldığı hafif darbeler de dahi kendini yerlere attı. Şansızlık o ki 82. dakikada, köşe vuruşunda topu uzaklaştırmak isterken yumruklayan Volkan'ın, yarım yumruğundan talihsizce nasibini aldı ve bir süre yerden kalkamadı.

Aykut Kocaman'ın bu akşamki değişiklikleri gayet yerindeydi. Liberoda ağır kalan Mehmet'i oyundan alıp, ileride ağır kalan Cristian'ı onun yerine çekti, daha ofansif olan Sezer'i forvet arkası oynattı. Ancak şu bir gerçekki; bu bölge Sezer'e de Cristian'a da fazla ağır. Bu takıma Sow'u pasa boğacak bir oyuncu şart.

Krasic'i yavaş yavaş takıma adapte ederken, bu sezon maç rekoru kıran Hasan Ali'yi dinlenmesi için kenara aldı. Umarım Krasic'te gösterdiği sabrı ve yaklaşımı Stoch'da da gösterir. Stoch'un yaptığı ne kadar yanlış olsa da harcanacak bir oyuncu değil. Kulağı çekilsin ama asla kaybedilmesin.

Fenerbahçe; bu akşam, alışılmış ağır oyunundan ziyade daha aktif daha üretkendi. Pozisyon, şut ve köşe vuruşu sayılarına bakıldığında, mücadele ettiği, rakibini oldukça yorduğu kesin. Tek problem rakip stoperler arasında kalan Sow'a, etkili pasların çıkarılamamasıydı.

Bu sebeple golün gelişi oldukça gecikti. Yine de derbi maçı öncesi bu 3 puan takıma moral oldu. Şimdi önemli olan, bu aktif oyunu deplasman maçlarında da sergileyebilmesi.