- Kategori
- Şiir
Derin, suskun, uzak ve mavi
Hiçbir şeyken her şeyin olmak için girdim hayatına
Suskun haykırışlarımın mahzeni şimdi gece
Dudağımda ateş kavuran bir isim
Söylesem küle döneceğim
Çıplak ağaçlar ağlayışlarımın şahitleridir
Dinle, onları anlatıyorum
…ve okyanus üzerindeki gözlerini ezberliyorum
DERİN, SUSKUN UZAK VE MAVİ…
Ağaçlar ağlıyor bulutlar yağmura susamışken
Sararmış yapraklar gözyaşı oluyor kimi zaman
Mevsim sonbahar…
Aynada bakıp duranı tam da ben sanmışken
“Sen” diye bir kurşun saplanıyor ömrüme
Aman ayrılık!
Aman sevda !
Aman uzaklık, aman!
Sensizken…
Yollar bir ihanetin tarihçesi
Uzadıkça kayboluyorum
Öykülere sığmayan bir hasretle kamçılıyor burada gece
Şehir, siyah kakülünü salıyor çenesine kadar
Kâbuslarını konduruyor kirpiklerime
Sokaklarda kendimi aldatırcasına seni arıyorum.
Cehennem kuyusuna dönüşüyor kaldırımlar
Bilmeceler sızıyor bildiklerime
Ansızın çıkıp gelirsin sanıyorum
Nedendir bir okyanus bakışıyla sokulman yüreğime?
Derin, suskun, uzak ve mavi…
Garip gülümsemelerle ağlıyorum ağaçlar gibi
Sararıyorum ilkin, sonra soluyorum
Bütün kuraklığımı yalnızlığıma akıtıyorum
Hala yılmadan susuyor
Bir okyanus bakışıyla vuruyorsun
Derin, suskun, uzak ve mavi…
Mademki konuşmazsın, ölesiye sev bari
Saymadım bu kaçıncı ızdırap mısralarıma dolan
Kaçıncı eyvah..?
Sen say kederlerimi
Beni yalnız, olduğum gibi düşün
Buruk, yorgun, mutsuz ve siyah…
Kevser Yenel