Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '13

 
Kategori
Şiir
 

Derin laklaklı Gazel...

Derin laklaklı Gazel...
 

netten...


Sabahın kör ışıkları camdan içeri vururkene lalezarın muhabbetiyle şevki hazan oldu bahar.

Ne demek ki benden gayrı bir lebi hasret divanı saz ile eyledü nameler yar.
.......

Bir dalganın tezahürü karşı sahilde bülbül i zarın yanağında gri-pembe hayal içre kazındı gitti.

Zamanın pervanesi ne ile çalardı rakkasenin eteğinden gelen buhurdan kokusu dallarda bitti.

Sur üflediğinde şavkı düşmüş kargalar kıskandı bu haleti ruhiyyeyi.
Sanma ki solmaz bu ruhsarın ; gün olur eben bile seni tanımaz idi...
...
Şirk ile eyleme şahsı güzarını bak namekar eyledi suzan.

Netekim o tekim bu tekim, anayasayı haydi biz de delek dedim yar-i mahzuna heman...
..

Şerif karşı çıktı daldaki küheylanın kükreyişiyle mest olan muhtar Niyaziye.Dal sarkar,kartal kalkar...

Elbette dal sarkar kartal kalkar... Şemsi Paşa Pasajında sesi büzüşeciler kör olun e mi...

Ben de derim ki çektirdiklerin dar ı dünyada çevir gazı yanmasın; kör olma  da sürünün e mi ey yar..

...

Sen ki kılıktan kılığa giren zerzevat müstear mizaclı zengibar dolandırıcısı, sersefil ettin milleti.

Nasıl da vicdanlarımızı sızlattın senin bu yakalandığın binbir suratla dolaşmak illeti...

Sen ki görmez misin aşıkla maşuk sadece sever zılleti...Eneyi mi sandın bu milleti.

Takıp oyanasan da renkli zilleri çekirge bir sıçrarsın;sonunda  yakalarım enseni.

....

Ademin gözü karanlıkta şehla olur... İçi boş olan başaktan ekmek; iki karılı herif kurtulmaz bitten..
Ağustos'tan sonra ekilen darıdan; kocasından sonra kalkan karıdan kime hayrolmuş hay haay...
..........
Pire itte; bit yiğitte bulunursa ha bu softa neden kaşınır ha sevgili memed oğlu seksendokuz yamuk..
Bak senden önce çok denediler; yemediler kavrulmuş kavurga; babana da  verdiler de giymedi kavuk...

Dokuz sekizlik oynamana bayılırdı bu cemaati küheylan; mahrum eyleme rakkase i zilli cevelan.
.....
Lavuk musun vay vay... Tavuk musun vay vay... Bak sesleniyor  dan dan... Savulun geliyor vatman...
Dambaşında saksafon, bu ne biçim lacivert deme... Acı soğan yeme; enişteni döverlerse ablana deme...
.....

Derisini yüzdüler de öyle haşlayıp yediler Nefi ile Şeyhi... Harname bile kar etmedi.

Hani bir merkep var idi... Derisi kemiklerine yapışmış... Sahibi inayet ederdi ona..
Hani o giderken ardına bakmayacaktın ; yüzüme öyle melül melül bakıp ağlamak yoğidi...

Söz ne idi...Seni gidi gidi..seni gidi gidi..seniiiii...
....

Baki der ki çemende gülzar eylemeyenin ömrü helak olur...

İç bade güzel sev var ise aklı şuurun da ne demek...

Tövbe ettiysen gel yine gel; bandrollü şakıyyem; hazinen tarumar...

Leblerin mecruh olmuş dendanı sini buseden...Eşki gözler humar.

...

BEN DE ANLAMIYOM ÜÇ BEŞ KERRE OKUMAYINCA BAZI MANZUMELERİ ...

YAZSIN DA OKUNSUN DEDİM BU GARİBAN ŞAİR DE BİR DERİN GÜZEL SECİ..

...
Hoca Mesudi der ki bu gazelli kaside i curcuna burada bitmez...
İsterseniz devamı gelir ...  İstemezseniz  hiiiç gelmez .

*********
* Bunu yazan Hoca Mesudi ... Teşrini sani... Rebiyyül evvel...2013 Çhar-ı Şembe...

* İktibas eylemeyünüz... Zira kanun var.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..