Dersimiz: 'kopyala- yapıştır'

Gelen kutusunda 6 adet mail vardı. Bu maillerden biri Eğitim Bir-Sen sendikasından gelmişti. Neyse dosyayı indirip nedir diye baktım. Açmamla kapatmam bir oldu. Çok uzun bir metindi. Kenarda beklettim.
Elimdeki haberleri bitirdikten sonra yeniden açtım. Oku okuyabilirsen.
Metnin başında sendikanın yerel yöneticilerinin yer aldığı bir kare fotoğraf vardı.
Sonrasında 4 sayfalık uzun bir metin. Herhalde Bingöl'ü ilgilendiren bir metindir dedim.

Önce metni okudum.

Metinde Bingöl ile ilgili tek bir kelime geçmiyordu.

Metnin başında 'Eğitim konusunda ciddi adımların atılması zamanı gelmiştir' başlığı yer alıyordu. Bu başlığı kopyalayıp internette arattım. Karşıma Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun açıklaması çıktı. Bize gönderilen açıklamanın aynısını meğerse sayın Gündoğdu yapmış. Bizim yerel yöneticiler de yorulmasın diye o açıklamanın aynısını kopyalayıp gönderme zahmetinde bulunmuşlar. Haklarını yememek lazım. 2 yerde değişiklik yapmışlar. Ahmet Gündoğdu'nun fotoğrafı yerine kendi fotoğraflarını yerleştirmişler, metnin sonuna da yine Ahmet Gündoğdu'nun ismini silip kendi isimlerini yazmışlar. Kendi açıklamalarıymış gibi herkese göndermişler...
Metinde kendi sorunları ile ilgili ne ararsanız var.

Bingöl yok. Bingöl'ün eğitim sorunları da yok.
Ne mi var. Sendika üyelerinin istekleri.
Ara başlıklarla yazılmış.

'Geçim sıkıntısı verimi düşürüyor'

Hemen altında "Eğitim çalışanları, hayatlarını normal geçim düzeyinin altında sürdürmektedir. Hükümetin yaptığı yüzde 2.5+2.5 zam, kışlık giyimde meydana gelen yüzde 30’un üzerindeki artış ve yeni yılda gelen zam dalgası karşısında erimiş durumdadır. Geçim sıkıntısı yüzünden aile hayatında olumsuzluklar yaşayan bir eğitim çalışanının iş hayatında verimli olması beklenemez..." deniliyor.

Bende diyorum ki, 500 lira asgari ücret alan işçi ne yapsın, nasıl geçinsin?
Sonrasında ard arda dizilmiş; 'Sağlıkta katılım payı kaldırılmalıdır', 'Öğretmen istihdamı belli bir planlama dahilinde yapılmalıdır', 'Sözleşmeli öğretmenler şartsız olarak biran önce kadroya geçirilmelidir', 'Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselme sınavları yapılmalıdır', 'Genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının sorunları çözülmelidir', 'Yönetici ve öğretmenlerin ek ders görevi ve ücreti' gibi başlıklar ve bu başlıkların altında uzun uzun yazılar.

Neredeyse tamamı öğretmenlerin sorunlarıyla ilgili.

Bu durumu birazda Bingöl'ün genel yapısıyla ilişkilendirmek istiyorum.
Bu eğitim sendikasının davranışı aynen Bingöl'ün durumunu gösteriyor.
Şöyle bir düşünün Bingöl neden geri kalmış diye.
Bazı yöneticilerimiz terörden dolayı diyor ama ben buna inanmıyorum.
Aslında geri kalmışlığımızın nedeni bizi yönetenlerin, çocuklarımızı yetiştirenlerin bugüne kadar hep kendi kendilerini düşünmeleridir.
Bu açıklamada olduğu gibi.

Eminim ki, daha önceden üniversitemiz, havaalanımız, yollarımız olsaydı, ilimizi yönetenler Bingöl'ü düşünseydi bugün farklı yerlerde olurduk. Belki tüten fabrikalarımız olurdu. Birileri sadece kendi boğazlarını düşünürken insanlarımız işsiz gezmezdi, akşam evlerine eli boş gitmezdi.

Bu bencilliğin bir kanara bırakılıp, 'BEN' değil, 'BİZ' olmak dileğiyle...