Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '19

 
Kategori
Felsefe
 

Deryadaki Balıklar

      Ol mahiler ki derya içredirler deryayı bilmezler... HAYALİ

 Öyle mahileriz ( balıklarız ) ki içinde olduğumuz deryayı ve kıymetini bilemeyecek derecede. Varlığımızın hafifliğini kaldırır da koskoca mavi, yuregimizin agırlıgını kaldıramaz

 Gözümüz kör, demir parmaklıklar ardından doğmaya calışan bir anlamsız güruh olduk cogumuz.Ardına sıgınacak bir yasam tarzı ya da felsefe bulmaya calıştıkca cırpınan ve cırpındıkca ıcınde oldugumuz deryanın suyundan bıle mahrum olan mahluklar gibi olduk.

 Peki felsefe gerekli miydi ve niçin vardı...felsefe bilme sevgısı ve varlık arayısıydı. Ben kimim varoluş nedir benım anlamım ve amacım nedır tarzında bır suru soruya cevap olmak ıcın vardı. Saglam bir ıdeoloji ve dunya görüşü belirlemek bile felsefenin varlıgıyla mumkundu. 

 Gelecek kaygısı güden felsefi düsünce siyasi oluşumların temeliydi mesela ya da hayat perıyodunuzun grafıkleri, dogruluğuna ınandıgınız felsefenizin cizelgesiydi. Yaşamın kıymetini bilmek içinde yasadığımız kainatın ruhunu çözmek için bile felsefi ekollarden yararlanmak bilgelik mutlulugu getirir ınsanogluna.

 Felsefi bakış acısı kazanmak felsefi okumak ve dusunmekle ılgılıyken ınsanın en buyuk ahmaklıgı balık olmak yerine yuzduğu deryayı aramak mıydı halen?Dinsel, duyussal butunluğu saglayamadan ekoller ne işlerlikteydi? Sorgulamak deryayı kendimizden önce mi gerekliydi?Tüm bunların cevabı ben olmakta yani önce deryadaki balık olmakta sonra deryayı keşfetmekte idi.

 Kıymetini kaybettikten sonra bilecek kadar şaşkın ve sarhoştur cogu kez ınsanoglu.KIYMETİNİ BİLDİĞİMİZ DERYALARIN MAVİ IŞIKLI BALIKLARI OLMAK DİLEGİYLE..

 

 
Toplam blog
: 174
: 269
Kayıt tarihi
: 20.11.08
 
 

Yazmak bir sevda ..