Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '07

 
Kategori
Meslekler
 

Destanlar şehri Çanakkale

Destanlar şehri Çanakkale
 

Dur yolcu; Bilmeden gelip bastığın bu toprak - Bir devrin battığı yerdir Eğilde kulak ver vu sessiz yığın - Bir vatan kalbinin attığı yerdir

Şanlı tarihimizin kahramanlık destanlarından biri de Çanakkale zaferidir. Birinci dünya savaşında Çanakkale boğazını ele geçirip, İstanbul'u işgal etmeye yönelik İngiliz-Fransız ortak harekatı Ağustos 1914 ten itibaren başlatılmıştır. Boğaz giriş ve çıkışları kontrol altına alındıktan sonra Kasım-Aralık 1914 te Sebdülbahir ve Kumkapı tabyaları yoğun top ateşine tutulur; 19 Şubat 1915 te deniz savaşlarının en şiddetlisi başladı 18 büyük ve birçok irili ufaklı savaş gemisi boğazı muhasara altına alarak ölüm kusmaya başladılar. Her cephede bir efsane yazılıyordu.

Bunlardan biri Yüzbaşı Hilmi beyin komuta ettiği batarya idi; Düşman zırhlılarından yağmur gibi yağan top mermileri etrafı cehenneme çevirmişti. Askerlerimiz kendilerinden çok toplara zarar vermesinden korkuyordu; ölüm onlara bir nefes kadar yakındı ama bunu umursamadan kimi kelimeyi şahadet kimi tekbir getiriyordu sanırsınız birazdan ölüme değil düğüne gideceklerdi gözlerinde ne umutsuzluk ne de korku vardı. Henüz bıyıkları bile terlemeyen bu kınalı kuzular bu tarihin aslanları ölümü metanetle karşılıyorlardı tıpkı biraz önce şehit olan arkadaşları gibi; Bir ara ateş azaldı, sessizliği Havranlı Seyit onbaşının "Ya Allah" sesi bozdu, ayağa kalkmayı denedi olmadı, yarı beline kadar toprağa gömülmüştü; Arkadaşlarının yardımı ile kalktı topa doğru yürüdü. Açlık, ölüm, hasret hiçbir duygu onları bu kadar çaresiz bırakmamıştı, birtek sağlam top kalmış onunda vinci parçalanmıştı. Ayağının altındaki top mermesini elleri ile temizledi bir mengene gibi kavradı Yüzbaşı Hamdi beyin ve can dostu Niğde'li Alinin şaşkın bakışları ve "Kendini sakatlıyacaksın yapma" ikazına aldırmadan fizik kuralları ve insan bünyesinin tahammül sınırlarını zorlayan bir hareketle 215 hokka (275 kg.) mermiyi basamaklardan çıkardı topun namlusuna sürdü; dualarla topu ateşlediler, Oceon zırhlısında bir cehennem yarattılar, zırhlı yön kabiliyetini kaybederek kontrolsuzca dönmeye başladı diğer zırhlılar çarpışmamak için manevra yaparlarken onlarda birgece önce döşenen mayınlara çarpmaya başladılar; Bu kez cehennem denizdeydi. Bu insan üstü gayreti gösteren kahraman adeta savaşın kaderini değiştirmişti .

Denizden sonucu alamayıp hüsrana uğrayan düşman bu kez kara savaşlarına yöneldi. Eğitimsiz, donanımsız ama yüreklerinde vatan aşkı, iman olan Türk milletini tanımama talihsizliğini pahalıya ödüyeceklerdi. Çılgınca önce kıyıları top ateşi ile adeta hallaç pamuğu gibi dağıtıyor ardından filikalarla sahillere asker çıkarmaya çalışıyorlardı. Çıkarmanın yapıldığı bir yerde Ertuğrul koyu idi; Tabur komutanı Mahmut bey, asteğmen Hüseyin bey ve çavuş Yahya bey son kez durum değerlendirmesi yaptılar. Alay komutanı çıkarmanın mutlaka önlenmesini istiyordu. İtilaf devletlerinin donanmaları sabah erken saatlerde bombardımana başladı 4500-5000 top mermisinin isabet ettiği bölgede ne yazıkkı erlerin birçoğu ile Mahmut ve Hüseyin beyler şehit oldular Yahya çavuş 68 arkadaşı ile birlikte olağan üstü bir kahramanlıkla karşı koydular yaklaşan filikaların bir çoğundaki askerler vuruluyordu tam bir panik havası vardı canını kurtarmak isteyip telaşla suya atılanlar, devrilen filikalar gemilerden dürbünle sahildeki durumu izleyen İngiliz ve Fransız komutanların pişmanlıkları için artık çok geçti binlerce kişiden sahile ancak 150-200 kişi ulaşabilmiş onların büyük kısmı da gögüs göğüse muharebelerde yok edilmişti. Kimi Yozgat, kimi Erzurum, kimi Kerkük'ten geldiler, peygamberin kucağına serpilen son osmanlı gülü oldular.

Kahraman takım ve Yahya çavuştular - Tam üç alayla burada gönülden vuruştular Düşman tümen sanırdı bu kahraman erleri - Allah'ı arzu ettiler akşama kavuştular

Bu Türk'ün destanında 250 bin vatan evladı şehit oldu.Türk milletinin gönlüne gömüldüler çünki onların mezarları dahi yoktu; Onlar ulu önder Atatürk'ün ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum emri ile bize canlarını feda ederek vatanımızı, özgürlüğümüzü, onurumuzu armağan ettiler. Bu destan bir yazı ile anlatılamaz adı üstünde destan ciltlere sığmaz. Nacizane aziz ruhlarını saygı ile anabilmekiçin bu yazımı yazdım. Ruhları şad mekanları cennet olsun.

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker - Gökten ecdat inerek öpse o pak anlını değer Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi - Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? - Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın "M.Akif Ersoy"

 
Toplam blog
: 45
: 10277
Kayıt tarihi
: 17.10.06
 
 

1948 Edremit doğumluyum.Kara Kuvvetleri personel okulu ve Dicle üniversitesi sosyal bilimler Sevk ve..