Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Devlet Hayatıma Müdahale Edemez

Devlet Hayatıma Müdahale Edemez
 

Bu fotoğraf umarım "alkol teşvik ediyor" şeklinde algılanmaz.


Yasaklar ve yasaklar…

Bu itici kelime birçoğumuz için engel teşkil eden bir duvar gibi örse de kendi varlığını, bir kısmın dediği gibi teşvik de ediyor insanı zaman zaman…

İnsan kendi kendinin yasakçısı olmalı bana göre. Başka hiçbir kuvvet, başka hiçbir güç yasak koymaya yeltenmemeli; engellemelerle karşı karşıya bırakmamalı başkasını. Bu bir insan da olsa aynı, koskoca bir devlet de…

Yasaklar her zaman iticidir zaten.

Şu çokça söylenen başkasının varlığına, alanına müdahale edilmeden sınırsız olan özgürlük, birçok yasakla daraltılıyor hayatımızda. Kimsenin hakkı olmayan bu müdahaleler insanların seçme hakkına tecavüz ederken, kendi yaşamlarına bakış açılarını sorgulatıyor; etiği, ahlakı zihinlerinde oluşturanların maskarası yapıyor kendi tutsaklığında kalan bireyin bedenini.

Beğenilerin, kişisel zevklerin ve tercihlerin dahi önüne geçen yasaklar isyana teşvik ediyor bizleri. Genellikle susmayı tercih ediyoruz ya da şu sosyal ağ dediğimiz yerlerde bir araya gelip bir butona basıp onaylıyoruz çığlığımızı… Daha da sustuğumuzun farkında değiliz ancak…

Heykellere yıktırın diyenlerin kişisel zevklerinin yansımaları ile emri vaki konuşmaları can sıkıyor. Alkole, sigaraya içemezsin diyenler hangi hakka sığınarak böyle bir kararı veriyor?

Modern sistemde artık devletler sınırlı ve sadece “devlet” olma görevini yerine getiriyor. “Vatandaşımızın sağlığını düşünmek zorundayız, trafik kazalarındaki alkollülere alkol kullanmayanları kurban etmeyeceğiz” gibi sözler fazlasıyla politik. Alkol almak isteyene bu şekilde engel olunmaz ki zaten. Adam dibine vuracaksa, “tıksırına kadar içecekse” zaten içecek, bunun önüne “içemezsin yasası” ile geçilmez.

Benim sağlığımı benden başka kimse daha çok düşünemez. Kendi sağlığını düşünemeyenlere ise söz söyleme hakkımız yok. Doğarken eşit doğmuyoruz ama herkesin kendini idare edebilecek kadar düşünme gücü var.

Bir sonraki adımda şunu giyeceksiniz, şunu yiyeceksiniz, şu saatten sonra eve gideceksiniz mantığına dönüşme tehlikesiyle endişelendiren kararlar, gündelik yaşamımızda huzur bozucu ve ötekileştiren bir hal alıyor her geçen gün. Bizden olmayanı yok edelimci yaklaşımlarla herkesin sahteleşmesi, iktidar yanlısı gibi görünmesi teşvik ediliyor içten içe.

Kendimizle barışmayı başarabilsek, bizden olmayana hoşgörüyle yaklaşabilsek, yasakçı söylemlerden arınıp yerine neyin ne olduğunu anlatacak projeler tasarlayabilsek, mağduru daha mağdur etmenin önüne geçebilsek, kimsenin hayatına müdahale etmemeyi öğrenebilsek, devleti vatandaşların ne yapacağına karar veren bir kurum olarak algılamayı bırakabilsek, çok daha yaşanabilir ve bütüncül bir ülke olabiliriz sanırım…

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..