Devran döndü, Sneijder geldi

Wesley Sneijder tartışmasız son 10 senenin, belki de Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük transferidir. Bunun boşuna tartışmasını yapmaya bile gerek yok. Fransızlar’ın bir lafı vardır. ‘Biz kediye kedi deriz’. Benim içinde bu gecerli. Fenerbahçeli olmama rağmen, bu transferi küçümsemem ya da hafife almam, gerçekleri görmezden gelmekten öteye gitmez. Daha 3 sene önce, 2010 yılında FIFA tarafından yılın orta saha oyuncusu seçilen bir oyuncudan bahsediyoruz burada. Türkiye’ye şimdiye kadar, bu kariyerde bir oyuncu, bu yaşta gelmedi. Sneijeder Türkiye’de başarılı olur olmaz, o ayrı bir konu, ama hiçbir şey bu transfer başarısını değiştirmez. Bu transferin en enteresan yanı maliyetidir. 8 milyon euro bonservis Snejider için düşük olmakla beraber, senelik ödenecek 5 milyon euro vergi hariç ücret, gerçekten çok büyük bir bedeldir. 4 senelik periyotta bu yaklaşık 30 milyon euroluk bir para anlamına gelir ki, bu bedel Avrupa’da belki de sadece ilk on kulübün verebileceği bir paradır. Bu konuda sayın Fenerbahçe Asbaşkanı Abdullah Kığılı bana göre talihsiz bir açıklama yaparak, bu maliyette oyuncuların kulübün mali yapısına zarar vereceğini söylemiştir. Eğer Sayın Kığılı bu açıklamayı kendi talip oldukları bir oyuncu için yapsaydı, bunu bir kulüp politikası olarak adledip, buna saygı duyardık, ama başka bir kulübün ne para harcayacağına Fenerbahçeli bir yöneticinin yorum getirmesi bence şık olmamıştır. Para onun keyif onun, nereye istiyorsa oraya harcar. Onun yerine devre arası kampının başına yetişecek şu 2-3 futbolcunun nerede olduğu konusunda açıklama yapsaydı her Fenerbahçeli olarak bende daha mutlu olurdum.

Aslında Wesley Snejider transferi bugünün transferi degildir. Bu transferin temelleri çok önce Rahmetli Özhan Canaydın zamanında atılmıştır. Nasıl olduğunu anlatayım. Hepinizin bildiği gibi 2000 den başlayarak Fenerbahçe’nin yaptığı yatırımlar karşılığını vermeye başlamış, özellikle stadın yenilenmesiyle başalayan süreçle son 10 yılda Fenerbahce tüm rakiplerini hem stat gelirlerinde hem de forma satışlarında resmen ezmiştir. Bunun sonucunda Anelka, Appiah, Alex, Van Hojdionk, Andersen, Roberto Carlos gibi oyuncular transfer edilmiştir. Yanlız Fenerbahçe bu atılımları yaparken kendi gücünden yararlanmış, ve devletten tek kruş yardım almamıştır. O zamanlar Özhan Canaydın, devletle yaptığı protokol sonucunda, Başbakanın deyişiyle Galatasay'ın kasasından tek Allahın kruşu çıkmadan, 300 milyon euroluk stadı yaptırmış, ve böylece Galatasaray tirbün gelirinde Fenerbahçeyi yakalamıştır. Yanlış anlaşılamsın, bence burada büyük bir başarı vardır ve ben de buradaki beceriyi takdir ediyorum. Sonuçta Türkiye bir stat daha kazanmıştır. Stadın isim hakkı ve Nike ile yapılan yeni sponsorluk ile akıllıca yönetilen forma stratejisi, bu açıdan da Fenerbahçe’ye yaklaşmalarını sağlamışlarıdr. Hal böyle olunca gelirler eşitlenmiş ve Galatasaray, Snejider gibi transferleri yapabilecek duruma gelmiştir. Devran dönmüş, Sneijder gelmiştir.

Burada Fenerbahçelilerin sorması gereken iki soru var.

1-) Bu gelir eşitlenirken Fenerbahçe’nin hakkı yenmişmidir?

2-) Eğer birinci sorunun cevabı evetse, Fenerbahçe yönetimi bu süre zarfında ne yapmıştır ya da yapmamıştır?

Bu iki sorunun cevabı bir sonraki yazımda…