Didim Şairler Şöleni geçti "gezi" başlarken...

Tarih 30 Mayıs 2013 – 1 Haziran’dı. 30 Mayıs Cuma günü sabah henüz evden çıkmadım, televizyon haberlerini dinleyeceğim.

Başbakan biz kararımızı verdik, uygulayacağız, diyordu.

İşte Gezi direnişi böyle başladı.

(Gezi Parkı'nda bir anıt olmalı özgürlüğün ve demokratik hakların mücadelesini gösteren, insan aşkı simgelenmeli...Özgürlüğe açılan kuşun kanatları, bulutlara dek yükselen çığlık...)

Didim belki de eski bakir sularından kıyıya vuran balıkçı motorları ile çocukluğumda yer etmiş, ahh o günler oraları, deniz coşkulu. Deniz mavi , deniz kokusu dolar burunlarına, kulağına balıkçı motorlarının sesi.

Didim’de coşku bu kez şairlerle. Şair ne söylemişse, ne düşlemişse az söylemiş, a z düşlemiş. Bu ülkemin yanık insanlarının güzelliği , sevgiye bakışı anlatılmaz, doyulur.

Şairler yanık kokulu şiirleriyle doldular.

Ülkenin güzel köşelerinden duyguları, imgeleri, içlerindeki ateş ve insan sevgisi ile geldiler, Didim’e.

Çoğaldık, paylaştık o gün , o gece de.

Şairler şiirlerini dökeceklerdi kalplere, sevgi ateşlerine.

Düşünüyorum şairler, sanatçılar, yazarlar şu ülkenin en güzel, en güneşli insanları. Çakıltaşlarına ay ışık vermiş, şiirlerine güneş.

Bir çok şair, yazar, sanatçı, aşık, yaren, konuk katıldı, Didim Şairler Şöleni’ne.

Üyesi bulunduğum Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz çok güzel bir programa imza attı.

Teşekkürler.

Şiir de vurgu çok önemli, şiir de tema, şiir de işçilik.

Şiirin işçileri o gün de Didim’de toplandılar. Hep şunu görüyorum, çok heyecanlılar.

Toplantıların en önemli vurgusu ve teması ise insanca yaşam, sevgi tadında. Dostluklar pekişti şairle, şiirle ülkeye sanatsal, kültürel açılım. Gözler, yürekler sevgiyle, barışla birleşti, ışık saçtı.

Pek çok güzel gönül dostlarıma yeni dostlarım katıldı. Gönlüme ekilen ağaç gölgesi serinlikler.

Çok sayıda dostlar, aşıklar, şairler, yazarlar katıldı. İki gün süresince program gönüllere taç etti.

Şair diyorum, şiirde görmek istediği, bulmak istediği yeni dünya , yeni güneşli günler, olmasını istediği sevgiye, güzel, hayata dair imgeler kuruyor.

Şair dilini topluma şiirle aktarıyor. Duygularını ve düşüncelerini şiirle tartışıyor. Şiir tartışılmalı, şiir şairden sonra tüm herkesin kesiti, duygusu artık.

Şiire yaz sıcağı, yüreğe ağaç gölgesi açmak...

Şiir böylesine yüreklere dokunmalı, gönüllere konmalı. Şiir damar damar, pınar pınar akmalı.harika bir şiirdi.Şiiri yakalayan tüm şairler ne şanslı bir deli divane şiire,bir de ölçü. Şiir hayata sunulan bir armağan. Güzel olan herşeye dair. Şiir de kalmasa yaşamın sevdası yolunda aksa. İmgeleri güçlü. Dizgileri güçlü…

Şiir dilini o imgelerden alıyor, şiir bazen şairde toplumsal gerçeklere dayanıyor. Ve yazar dilini toplumsal gerçeklere çeviriyor.

Kimilerini gerçekçilik daha çok etkiliyor. Şiirin alt yapısı güçlü ve gerçek ise şiir daha yapılı, daha olgun , daha sağlam çıkıyor.

Şiir dedim ya tartışılır.

Ve şiir gibi yaşam geçmesi dileklerini söylerken düşünüldü mü? Şiir tadında bir hayat bu ülkenin koşullarında insanın insana bakışında kuşku, korku var ise.

Şiirde güçlü duruş, insanın güçlü duruşu ile mümkündür. Endişesiz, tasasız geleceğe, şiire, yarına daha yaşanılır hayata . Hayat. Kaygı olmamalı şiir de kaygı olmamalı , şair de.

Oysa ki ne kaygılarımız, ne endişelerimiz var , şu hayatta.

Şair el ele , göz göze, diz dize duruşu verir eyleme.

Didim Şairler Şöleni Programı çok güzel geçti, teşekkürler. Katılan tüm konuklara sevgi ve selam olsun.

Üstünden kaç gün geçti, kaç soğuk gün, kaç ıslak gün, kaç güneşli gün. Temmuz ayına geldik.

Didim Şairler ve Yazarlar Şöleni’nde o gün GEZİ ile eylemini vuran sıcak gündem herkesi yaraladı.

(Gezi Parkı notlarım; , dün gece türküler söyleniyordu , gençler tüm dünyaya ışık yakıyordu, el ele yürek yüreğe, diz dize. Yüreklerindeki meşale sevgi, barış, özgürlük, insanlık. İnsanlığın geleceği. O gençlerin kutsal ve onurlu direnişleri. Sabaha doğru uyuyakaldılar. Kuşların sesi. Yüreklerindeki türküler, çiçeklerle. Sabah saatleri Taksim toz duman ve gri bulutlar içinde...Taksim tarihin ve insanlığın en görkemli anıtı. Bu ülkenin güzel çocukları ellerinde sevgi, sevgi seli olmuş akarsuya karışmış, yüreklerinde ışık, dillerinde türküler, beyinlerinde gelecek onlar gençler, gençlerimiz, güzel çocuklarımız yarınlarımız....Çocuklarına çiçek tohumları ekmek isteyen GENÇLERİMİZ...Çiçek kokularıyla, kucak dolusu sevgimizle sarmalıyoruz...)

Masmavi gökyüzü, yoğun. Ağaçlar yaslanmış maviye yeşile karışmış. Deli başaklar çıkmış. Sarı papatyalar, kırmızı laleler açmış. Sallanmış hafif rüzgarda. Güneş olabildiğince yakıcı, Ege'de. Kalplerde. Alınlarda Ege güneşi Ülkem de bu kadar masmavi olsun. Çiçekler açsın, görkemli topraklarında. Üstünde türküler söylensin...

Nice güzel güneşli, topraklı günlere çevrilsin tüm hayatlar.