Didim üzerine önkestirimler(1)

Önkestirim bir tahmin veya falcılık değildir…

Bilimsel veriler ışığında geleceği okuyabilmektir…

Ülkeler, kentler geleceklerine dair bir takım önkestirimler yaparlar, yapmak da zorundadırlar…

Bu önkestirimlere göre de tedbirlerini almaya çalışabilirler…

Didim gibi küçük kentlere yönelik önkestirimler, ülkemizin genel önkestirimleriyle paralellik gösterebildiği gibi özel konumu nedeniyle çok büyük farklılıklar da gösterebilir…

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)bir açıdan geleceğe yönelik önkestirimler yapan önemli bir kuruluşumuzdur… Çoğu kurumlar da kendi geleceklerini görebilmek için yani önkestirimler yapabilmek için TÜİK’in verilerinden yararlanırlar…

Örneğin: TÜİK verilerine dayanan önkestirimlere göre; 2025 yılında Aydın ilimizin nüfusu 2.500.000’i(İki milyon beşyüz bin) bulurken, Didim’in nüfusu 385.560 olacaktır… Söke, Kuşadası ve Didim’in nüfusu Aydın ilimizin tüm nüfusunun yarısına erişecektir…

Önkestirimler elbette her zaman doğru sonuçları vermeyebilir, doğal afetler, sosyal, ekonomik değişimler gibi birçok faktörler bu öngörülerin gerçeklemesine engel teşkil edebilir…

Yine de; önkestirimler bir ülkenin, kentin geleceği açısından çok önemlidir… Ufku görebilme çabasıdır… Bunu da ancak vizyon sahibi yöneticiler yapabilir…

Tüm bunların ışığında, Didim’in geleceğine dair bir takım önkestirimler yapabiliriz…

2025’e şurada on yıl kaldı, 2050 yılına da 35 yıl kaldı… Bir insan ömrü için hele hele bir kentin ömrü için hiç de uzun bir süreç değil…

Didim ilçemizin nüfusu 2025 yılında 378 bin olacak, 2035-50 yıllarında da 1 milyonu geçecektir… Önkestirimler daha uzun yıllar için düşünülür ama biz on yıl sonrasını yani Didim’in nüfusunun 400bine dayanacağı öngörüsüne göre, Didim’in acil ihtiyaçları yönünde önkestirimleri sıralayalım…

***Mevcut su kaynakları ve sistemleri, Didim’in ihtiyacına cevap veremeyecektir… Şimdilik kuyu artezyen sularla bu ihtiyaç giderilmeye çalışılmaktadır… Yer altı sularının her yıl biraz daha derine kaçtığı, aşırı su çekimlerinde de tuzlanma olduğu gerçeğiyle de karşı karşıya kalmaktayız… Hızlı nüfus artışı ve iklimsel değişimler nedeniyle uzun vadeli tedbirler alınmazsa Didim ilçemiz susuz kalacaktır… Beşparmak dağlarındaki içme kullanma amaçlı yapılacak Sarıçay Barajı ile ilgili projede bir gelişmenin olmaması, sıkıntılarımızı daha çok artıracaktır… Kısacası: Şimdiden tedbir alınmazsa susuz kalacağız ve Didim’den kaçma olasılığımız da artacaktır…

***Diğer önemli bir sorun da ulaşım ve park sorunudur… On yıl sonrasının 400binlik, turizm sezonuyla birlikte de bir milyonluk nüfusa ulaşacak ilçemizde ulaşım olanakları zorlaşacak… Park yeri bulmak ise en büyük sorun olacaktır… Zaten şimdiden ulaşım ve park sorunu yaşanmaktadır… Didim’in kent içi ulaşım sorununu çözecek en akıllı yol hafif raylı sistemdir… Akbük’ten Manastır’a ve Akyeniköyden- Altınkum’a uzanacak iki büyük raylı  sistem (tren) sorunu çözecektir…

Didim Altınkum’a parelel açılacak iki bulvarla taşıt trafikleri bu bulvarlara kaydırılırken; Atatürk Bulvarı’da taşıt trafiğine kapatılarak, yayalar için önemli bir sosyal alan yaratılmış olacaktır… Tüm bunlar birer ütopya değil, gerçekleşmesi süreç içinde zorunlu olacak projelerdir…

***Diğer önemli bir unsur da nüfusun artmasıyla birlikte okullara olan ihtiyaçlar da hızla artacaktır… İlçemiz zaten son yıllarda hızla okullaşmaktadır…2000’li yıllarda “Didim’e Üniversite” diye bir yazı yazdığımda çoğu bıyık altında gülmüş, bazı arkadaşlarımda yüzüme hocam ilçeye üniversite olur mu demişlerdi… Artık herkesin Didim’e Üniversiteyi konuşması sevindirici bir durumdur… Bir üniversitenin yetmeyeceğini özel birkaç üniversitenin de kurulacağını veya kurulması gerektiğini düşünüyorum…

     Didim üzerine,  önkestirimlerim devam edecek…