- Kategori
- İlişkiler
Diken üstünde

“Ortadoğu , Kafkaslar, Yüksek Mahkeme diken üstünde.”
“Diken üstündeyim.”
“Diken üstüne oturur gibi oturma, rahat ol.”
Diken üstünde; bulunduğu yerden her an hareket edecekmiş ruh haliyle o ortamdan tedirgin olma durumu.
Konu, devletlerin veya kurumların diken üstünde bulunması değil,
İnsan üstüne:
Siz hiç diken üstünde hissettiniz mi kendinizi?
Vardığınız yerde, bulunduğunuz ortamda bilemeden diken üstüne oturduğunuz oldu mu?
Lokantaya gittiniz, bir masaya oturdunuz diyelim, garson geldi,
”Beyefendi, hanımefendi orası rezervli. “ dedi, alın işte, diken üstüne oturmuşunuz bile.
Evde oturup gazetenizi okuyor bir yandan da dinleniyorsunuz. Salonda elektrik süpürgesinin sesini işitiyorsunuz, “eyvah buraya bari gelmese” diye içinizden geçirirken ‘çat’ kapı açılıyor, ‘ vızzzz…’
Yorgun bir günün sonunda tam uykuya dalarken , içinizden ‘telefon çalmasa’ diye geçirdiğiniz anda telefon çalıyor.
Arabanızda zevk içinde seyahat halindesiniz , trafik ekibi beklemediğiniz anda tak karşınızda, durdurup bir eksiğinizi buluyor.
Yürüyüşe çıktınız, “ne olur ne olmaz” diye cep telefonunu yanınıza alıyorsunuz. Durum tahmin ettiğiniz gibi, tam yürüyüşe ısınıp keyiflenmeye başladığınızda ‘zırr’ telefon , “çabuk eve misafir geldi.”
Toplum içinde yaşıyorsanız , bulunduğunuz ortam size göre aykırı davranışlar içindeyse, hep diken üstüne oturur, diken üstünden kalkarsanız.
Geçenlerde bir arkadaşım, lokale, kahveye gidiyorum bazen,
“Gönül ne çay ister, ne çayhane, gönül sohbet ister çay bahane, sözü tam bana göre, ama hep diken üstündeyim deyince,
“Hayrola, ” dedim. “İnsan , kahvede lokalde diken üstünde olur mu?”
“Oluyor ” dedi , arkadaşım.
” Bir tanıdık buluyorum, başlıyoruz sohbete. O bana çay söylüyor, ben ona. Sohbet devam ederken, yan masadan birileri arkadaşıma işaret ediyor, arkadaş haydi pırr, yanımdan.”
“Sen de başka birini bul”
“Buluyorum, o zaman da aynı oluyor, onu da çağırıyorlar.”
“Peki niçin çağırıyorlar?”
“Oyuna çağırıyorlar. Sohbet, muhabbet bitmiş senin anlayacağın. İnsanlar ellerindekilerle konuşuyorlar artık.”
“Desene arkadaş, yaşamın diken üstünde”
Sonunda ölüyorsunuz, canınız olsa ‘derin bir oh!’ çekeceksiniz.Ama orada da diken üstündesiniz, Mezarlık müteahhit’e satılınca, koca bir iş makinesi .
Yani , ölümün de diken üstünde.