Dikkat. Ayağa kalkın, şimdi Başkan konuşuyor...

Salonda böyle bir ses duyuluyor. Ondan sonra salonda bulunan bütün hazirun Rap diye ayağa kalkıp, hoparlörden gelen sesi huşu içinde dinliyorlar. 

 

Salondaki kimse, “Yahu bu konuşan kim, Allah mı, Peygamber mi… Kim! Öyle ayakta dinleyeceğiz e sonra sonsuz derecede alkışlayacağız..” demiyor. Herkes, bütün milletvekilleri, bütün üyeler Rap diye aya kalkıp, hazır ol vaziyetinde Salonda olmayan Başkan’ı  huşu içinde dinleyip ve uzun uzun konuşmayı alkışlıyorlar…

 

Böyle bir durum ne Hitler’in, nede Musollini’nin toplantılarında olmamıştır.

 

Bu gidişte, neyi görüyoruz? Sonsuz Biat halini. Reis’e biat edeceksin… Onun dediklerine hiç tartışmasız uyacaksın… Söylediklerini can kulağıyla dinleyeceksin… Ve nihayet öl derse,  öleceksin…

 

Öyle yüzlerce, binlerce kişi ölmüyor mu? 

 

Vatan için mi, Reis için mi ölüyor, bilemiyoruz… Bakın sağa sola… Sınır içine ve sınır dışına… Akıl yok, düşünme yok… İtaat var. Sonsuz itaat. Sormadan, sorgulamadan itaat…

 

İnsanlar gözü kapalı doğru belledikleri bir yolda gidiyorlar. Zaten hiç sormuyorlar:

 

“Bu milletin borcu ne kadardır?”

 

Bu memlekette işsiz insanların sayısı ne kadardır?

 

“Yapılan bu köprülerin borcu, Japonlara, G.Korelilere, İtalyanlara… vs; vs .. ne zaman ödenip bitecektir?

 

Bunun gibi binlerce  can alıcı soru var, ama kimsenin aklına bu soruları sorup, yanıtını almak istemiyor. 

 

Onların duymak istedikleri : “Reis bizden ne istiyor…?” 

 

Eskiden böyle bir toplu inanç faşizm kültü MHP’sinde vardı. Ama artık onlar da tartışıyorlar. Herkes aynı düşünmüyor.

 

Ya Bunlar? Bir tek Bülent Arınç neden sonra uyandı ama o da yaşamından korkuyor… “Ben neler biliyorum…” demeye getiriyor ama konuşmaya korkuyor.

 

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise artık cenazeden cenazeye görünüyor… İşte o kadar. Niye? Niyesini siz düşünün… Niyeymiş?

 

Birisi bağırıyor. Ayağa kalkın şimdi Başkan konuşuyor:

 

Herkes anında yerinden fırlıyor. 

 

AKP’nin  316 Milletvekili mi var, yoksa 1 tek Milletvekili mi? Çünkü 316  Milletvekili Tek Milletvekili gibi hareket ediyorlar. Kalkın ayağa , tümü kalkıyorlar… Oturun… Oturuyorlar. Ses çıkarmayın. Çıkarmıyorlar..! Hücum…!

 

Böyle Meclis olur mu?

 

Öyleyse niye seçim yapıyoruz ki? Herkes Tek Adam gibi hareket edecekse? Her Partiden birer kişi yeter… Fazlasına bu millet niye para veriyor?

 

Atatürk’ün Büyük Millet Meclisi  bundan çok daha hareketliydi… Atatürk’ten bile korkmadan, her şeyi eleştirdiler… Gerektiğinde ölümü göze aldılar.

 

Atatürk o adamlarla az mı uğraştı? Niye? Çünkü Cumhuriyete ve Demokrasiye inanıyordu. 

 

Söylenenleri dinliyordu. Aklı başında şeyler söyleyen adamları tutuyor, yükseltiyordu; sorumluluk veriyordu…

 

Şimdiki Meclis Maşallah Tak, Şak … Meclisi … Başkan’a hiçbir güçlük çıkartmıyorlar.

 

“Dokunulmazlıklar kaldırılacak…!”

 

Hop eller kalkıyor. Dokunulmazlıklar kalkıyor… Bu arada CHP’liler de elini kaldırıyor (Ne hikmetse..!) Fakat güme gidenler, galiba önce  CHP’liler olacak, sonunda… Çünkü ötekiler ya dağa gidiyorlar… Yada Paris’e … Arasalar Kürtçü Parti’den kimseyi bulamayacaklar…

 

Memlekete bak be…

 

Hep beraber olalım, birlikte düşünelim; aynı olalım .. Derken fazla ileri mi gittik ne…?

 

Çünkü yakında Millet hafızlar gibi, o da doğru, bu da doğru, deyip deyip kafamızı sallaya sallaya hakiki mollalara döneceğiz….

 

Ayrı düşünen mi? Niye düşünsünler ki! Ayrı düşünen zaten fırlatılıp atılıyor…

 

Hakkın yolu bu gidişle AKP’nin yolu olacak… Ondan sonra ayıklayabilirsen ayıkla, pirincin taşını!