Dikkat biber gazı (Nerede, nasıl ve kimlere kullanılacağına ilişkin kararname)

Türkiye Cumhuriyetinin göz bebeği kalbi Türkiye Büyük Millet Meclisi nasıl olsa hemen her alanda; nasıl yaşayacağımıza, ne yiyeceğimize ne yemeyeceğimize, nasıl sevişeceğimize, kadınlarımızın nasıl ve kaç çocuk doğuracağına karar verme hakkını kendinde buluyor.

Demek ki demokrasi ve özgürlükler bizlere yanlış anlatılmış cehaletimizi hoş görsünler..

Benim Mecliste bulunan tüm vekillerimizden bir ricam var; son zamanlarda artık gündemden hiç düşmeyen bir “biber gazı” uygulaması var. Bunun için nerede ne zaman hangi eylemlerde ne için ve kimlere “biber gazı” kullanıldığına ilişkin “Dikkat Biber Gazı” başlıklı bir karar almalarıdır.

***

İşçiler memurlar, hemşireler taşeron işçileri çalışma koşullarının kötülüğünü aldıkları ücretin yetersizliğini protesto edilirken,

Doktorlarımız hastanelerde hasta yakınları tarafından dövülmelerine isyan edip güvenlik sorunlarını protesto ederken,

Üniversite öğrencileri yemek fiyatlarındaki otobüs ücretlerindeki artışa dikkat çekmek, üniversitelerine zırt pırt gelen siyasetçileri protesto ederken,

Atanamayan öğretmenler, ellerindeki öğretmen diplomasına bakıp neden atanamadıklarını, binlerce öğretmen açığı varken neden kadro tahsis edilmediğini protesto ederlerken,

Sanatçılar, yıkılan sinemaları, kapatılan tiyatrolarını, “ucube” sayılarak yıkılan heykellerini, yaptıkları dünya çağında benzerleri olan “Nü” tablolarına çarşaf geçirilmesini, senaristler dizilerinin mozaiklenmesini protesto ederlerken,

Çevreci ve doğa gönüllüleri ile hayvan haklarını koruma derneklerinin üyeleri ağaç ve hayvan katliamlarına dikkat çekmek amacıyla protesto yaparlarken,

Çiftçiler gübre ve ilaç fiyatlarının fazlalığından şikayet ederken, aracı firmalarının kendilerinden daha fazla kar ettiğinden, tüketiciye haksızlık edildiğinden şikayet ederlerken,

Öğrencilerimiz sınav manyağı yapılmalarına, tüm eğitimleri boyunca özel dershanelere muhtaç edilmelerine itiraz etmek için MEB ne yetkilileri protesto ederlerken,

Avukatlar Silivri yerleşkesindeki müvekkillerine vurulan prangalar yüzünden neden görüşemediklerini, en doğal ve yasal savunma haklarının ellerinden niçin alındığını sorarlarken,

Ergenekon ve Balyoz sanıklarının eşleri çocukları ve yakınları “tutukluluk sürelerinin uzunluğuna” özel mahkemelerin tarafsız olmadığına ilişkin tepkilerini masumane bir şekilde yerine getirirken,

İşçi Bayramını Taksimde kutlamak isteyenlere işçiler ve sendikalar bu talep ve dileklerini yerine getirirken özellikle de özgürce bayramlarını kutlamak isterlerken,

DİKKAT DİKKAT; Yukarıda saydığımı eylemler ve benzeri eylemlerin tümü için BİBER GAZI kullanılacaktır, diye bir genelge ya da kararname yayınlanmasını istirham ediyoruz.

Ve biz bilelim ki yukarıdaki eylemler bu ülkeyi parçalamakta bölmekte ve halın arasına nifak sokmaktadır…

***

Bu ülkede “Terörist başının doğum gününü kutlamak için taş atmak bankamatikleri kırmak, bayrağımızı yakmak, devlete ve rejime kafa tutmak;

Türban protestosu yapmak, kadınların kapatılmasını dinimizin amir hükmü olduğuna dair bildiri dağıtmak ve yürüyüş yapmak,

Kutlu Doğum haftası çerçevesinde her türlü dini etkinliği düzenlemek gerekiyorsa gayri Müslümlere gözdağı vermek,

Alevileri aşağılamak, onları tehdit etmek evlerini işaretlemeye teşebbüs etmek,

Atatürk ve silah arkadaşlarının ilke ve İnkılaplarının kaldırılmasını istemek, laik karalarını istemediklerini bu kararların “iki ayyaşın” imzaladığı kararlar olduğunu dile getirmek için yürüyüş yapmak, bildiri dağıtmak,

Dizi ve filmlerde içilen içkilerin hem günah hem de ahlakımızı bozduğunu ve kötülüklerin anası olduğunu anlatmak için miting düzenlemek, bu işi yapanlara gözdağı vermek, camlarını kırmak, meyhanedekileri dövmek,

PKK’lı teröristlere aktivist, elebaşına sayın demek, ülkede Kürtlere özerlik istemek, ülke topraklarına ülke kurma taleplerini dile getirmek mitingler düzenlemek

Sınırdan geldikleri gibi gidecek teröristlere alkış tutmak onları beslemek ve yardımcı olmaya çalışmak,

Suriyeli muhaliflerin (Özgür Suriye Ordusu ve diğer gurupların) sınırlarımızda yaptıklarını övmek posterlerini ve Suriye bayraklarını asmak

Ve benzeri protesto ve eylemlerde bulunmak;

ASLA VE ASLA ne BİBER GAZI ne tazyikli su ne de yeni ithal edilen son model COP kullanma nedeni değildir.

Türk polisi “halkın polisidir” kendi halkına şiddet ve zor kullanamaz eh haliyle de bunları da kullanamaz…

Diye bir başka kararname ya da genelge daha yayınlarsanız seviniriz.

***

Yayınlayın ki AKP’liler dışında kalan tüm milletin kendi ülkelerinde ne kadar aciz ne kadar zavallı ve kendi topraklarında ne denli YABANCI oldukları anlaşılsın.

Erdoğan ÖZGENÇ