- Kategori
- İnançlar
Dindar kimdir? Ben dindar olmaya çalışan bir kulum !

alıntıdır
Günümüzde dindar kelimesi ağzına gelen tarafından kullanılmaktadır. Pekiyi dindar kimse nasıldır dediğinizde bunun cevabı çeşitli olur. Nedeni çeşitli konularda olduğu gibi bu konudada bilgisiz olan, fakat mangalda kül bırakmayan, okuma açısında Allahc.c) ın ilk emri olan ”ikra” dan uzak bir toplumun yorumlarını alırız.
Önce dindar insan kimdir sorusuna dönelim. Dindar insan yaşam şeklini ve niyetini dinin emirlerine uygun olarak düzenleyen Kur’an-ı Kerim’i ve sahih hadisleri kendine rehber edinen kişidir. Yaradılışının asıl gayesi olarak Allah(c.c)a kulluk etmeyi ve Allah(c.c)ın yarattığı kullara karşı sorumluluğunu bilen kişidir.
Amentüyü tam anlamıyla benimser. Allah(c.c)ın varlığına ve birliğine iman eden ve Allah(c.c) tan başka ilah olmadığını gönülde kabul edip, diliyle ikrar eder. Bilirki yanlız olduğu bir ortamda bile çevresinde en az iki adet meleğin olduğunu bilir. Aşikarın şahitleri melekler olsa bile gizli olan gönlünden geçeni Allah(c.c) ın bildiğini bilir. Ahiret gününe inanır ve mahşerde hesabın olduğunu hiç bir zaman unutmaz. Namazını dosdoğru kılmak için gayret gösterir ve namazda Allah(c.c) huzurunda olduğunu unutmaz, secdesini son secdesi olabileceği bilinciyle yapar. Uykuyu asla Rabbine yöneldiği namaza tercih etmez. Dünya işinin hiç birini kulların hayati durumu haricinde Allah(c.c) a ibadetinin önüne koymaz. Bilir ki savaşta bile namaz farzdır namazını asla aksatmaz ve mümkün olduğunca zamanında ve cemaatle kılar. Zekatını kuruşu kuruşuna verir, malın gerçek sahibinin Allah(c.c) olduğunu bilir, Bu dünyada bir emanetçi olduğu bilincindedir ve bu nedenle zekatını verirken mutluluk içindedir, malının zekatını verirken çeşitli bahaneler uydurup adeta kendini kandırırcasına az zekat verme yoluna sapmaz. Özellikle yaz dönemlerinde bile olsa orucun değerini bilir ve Allah(c.c) rızası için orucunu eksiksiz tutar. Oruç ibadetinde nefsine vurduğu gemden mutluluk duyar ve Yaradan Gücün sahibi Allah(c.c) yakın olmak için zikrini ve tesbihini arttırır. Maddi imkanı yerinde ve sağlığı yerinde ise bir an önce hac başvurusunu yapar ve Rabb’den davet geldiği an davete koşarcasına gözyaşları ile icabet eder. Asla imkanı olduğunda bu başvurudan kaçmaz, bilirki bir yıl sonra belki de bu yıl verilen emanetler artık kendisinde olmayabilir ve farz borcuyla Allah(c.c) huzuruna gitmekten kaçınır.
Allah (c.c) a karşı görevlerini özenle yerine getirmeleri onlar için yeterli mi dir. Tabi ki hayır. Müslüman bir kişi haramdan kaçınır. Sadece helal kazanç ve helal olanla yetinmeyi bilir. İçki, sigara ve kumar, şans oyunlarına yaklaşmazlar ve bunların günah olduğunu bilir. Kul hakkını yemekten korkar ve insanlara karşı davranışlarında hoşgörüyü esas alır. Sadece insanlara karşı değildir hoşgörüsü hayvana, nebata ve cansız varlıklara da hoşgörülüdür. Bilir ki onlarda Allah (c.c) kuludur. Temizliğe önem verir. Beden temizliği önemli olduğu kadar çevre temizliğine de önem gösterir. Ülkemde olduğu gibi pikniğe gittiğinde etrafını pisletme yarışına girmez imkan dahilinde mevcut pisliğide toplar. Bilirki bu çevre sadece kendine ait olan değildir. Çevre tüm yaradılanların ortak mekanıdır. Ruh temizliği önemlidir. İncinsede incitmemeye çalışır, mütevazidir, emin ve güvenilir kişi özelliğine sahiptir. Sabırlıdır, ağır başlıdır, sözünün eri ve az söyleyendir, kırıcı olmaktan kaçınır, gıybet heleki iftiradan bucak bucak kaçandır. Kişilerin kusurlarını araştırmaz sadece kendi eksiklikleri ile meşgul olur. Kazançlarını hayır yolunda harcarlar. Nefislerinim esiri olmaktan kaçınırlar. İsraftan kaçınırlar. Haset etmekten kaçınırlar. Zinadan kaçınırlar. Harama asla bakmazlar. Zaman israfının en büyük israf olduğunu bilirler, bir saniye öncesinin olmadığının bilinci içindedirler. Akıl melekesini kullanırlar, ilk emir “İkra” yı önemserler, okur ve araştırırlar. Zenginlik ve mevkiden asla etkilenmezler ve sınavlarının zorluğunun idraki içindedirler. İman etmeyenlerin gösterişli yaşamlarından etkilenmezler. Gösterişten sürekli uzak dururlar. Bir örnek verelim. Alkole kesin karşıdır, fakat alkolüğü düşman belllemez, onun bu illetten kurtulmasına dua eder ve ona insancıl daranışta bulunarak bu illetten kurtulması için yardım elini uzatandır. İslamiyeti doğrularıyla en iyi şekilde savunur. Bilir ki bu onun cihatıdır. Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okursak satır aralarında bir müslümanın özellikleri bizlere anlatılmaktadır. Yeter ki Kur’an yolundan gidelim.
Dindar kimse Allah(c.c) ın gerçek dost olduğunu bilen “O” na kayıtsız “”tam teslim”" olandır. Ben mi ne yapıyorum. Karınca misali. Karıncaya sormuşlar ” Nereye gidiyorsun”. Kabe’yi ziyarete gidiyorum ” demiş. Gülmüşler “bu hızla varamazsın” demişler. Varamazsam “bu yolda ölürüm “demiş. Bende karınca misali bu yola çıktım. Allah(c.c) müsaade ederse Ya basamakları bu dünyada yavaş yavaş çıkarım veya karınca misali bu yolda ölürüm.
Allah(c.c) tüm kullarının yardımcısı olsun ve hepimizi hidayete erdirsin.
www.selcukefendi.com sayfasında yayınlanmıştır.