- Kategori
- Blog yazarları tartışıyor!
Dini dar, gönlü geniş olsun

Aşkta darlanıp, gökte kanat çırpmak...
Mümkünse dini dar olmasın. Eşek gibi sırtına bin kitap yükleyip; aşktan, haktan, hukuktan bihaber olmasın. Taşıdığını bilen; dar alan değil, gönül alan cinsinden olsun. Evet, Başbakan haklı. Yeni nesil dindar olmalı. Ancak dinidar olmamalı.
Din nedir? Başbakanın kafasındaki din mi? Yoksa Hz. Muhammed'in dini mi yeni nesile ışık tutmalı. 'Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.' diyen bir peygamberin ümmeti biz miyiz acaba, soralım önce kendimize. 'İlim ümmetimin kölesidir.' hadisinde kastedilen ümmet biz miyiz? Aldatmayalım kendimizi. Ne, güzel ahlakımız kaldı, ne de ilim -hikmet. Dindar olan bütün müslüman ülkelerde durum içler acısı. Yoksa onlar dindar değil de, dinidar mı?
Dindar olan bir milletten beklerim; o, aya ilk adım atışı. Dindar olan bir ülke insanı parçalamalı atomu, Mars gezegenine dikmeli medeniyet bayrağını. Çünki, ilim peygamberin ümmetinin malıdır. Onun ümmeti ahlaken en olgun nesillerden oluşmalı; yolda yek diğerini gördüğünde, gözleriyle muhabbetini sevgisini göstermeli. İçindeki dindar olan ruhun, aşkını sunmalı tüm insanlığa. Çünki peygamber; yüksek ahlakı tamamlamak için geldi dünyaya.
Aynaya bakalım lütfen. Biz birbirimizi yiyoruz. Ne ümmeti, ne dindarlığı. Temsilcisi olduğumuzu sandığımız dinle alakamız yok. Başbakandan , dindar bir nesil yetiştirililmeli fikri yerine, konuştuğu dili tanıyan, o dilin yetiştirdiği Yunusu, Mevlanayı anlayan nesiller yetiştirilmeli bakışını görmek isterdim. Bize, 800 sene öteden insanlık dersi veren Yunus Emre 'yi, bu gün kaç tane Türk genci anlıyor. Yunusun kullandığı Öz Türkçeyi bizden hece hece çalıyorlar. Kaçımız farkında?
Bir dini anlamak için, önce onun peygamberini anlamak gerekir. Dindar olmadan önce, adam olmak gerekir. O dinin peygamberinin gözünden bakıp, darlıkları ortadan kaldırmak gerekir. Dinidar olmamak, baktığını gören, içindeki sevgi ve aşkla dini geniş anlamak gerekir.Dinin güneş gibi, perdesi açık her pencereden içeri sızan bir ışık olduğunu bilmek gerekir. Din daralırsa, kendi adına savaşanlara bir deccal kesilir. Mehdi bekleyen dindarları, muhabbetten uzak, kısır döngü içinde, taparlarken hayali tanrılarına, gökten İsa inecek diye umarlarken, duvarda asılı Kuran-ı Kerim, şemallerinde asılı bir asık suratla beklerler 1400 sene öncesine hapsettikleri islamı.
Gerçekçi olalım önce, Müslüman dediğin düşünür, ibret alır, altıyüz küsür ayeti duvarda asılı bekletmez, hayata geçirip baktığı her yerde ayet görür. Yaratıcısının yeryüzündeki ayetlerini görür de, öyle tapar. Gönlünü kin nefret mekanı eylemez, sevgi yurdu eyler. Kokusu davet olur kafire münafıka.
Ben Türkiye'yim. Bu sabah aynaya baktım ve şunu gördüm. Gözlerimde tevhit yok. İslamın benden istediği birlik yok. Aşk yok, muhabbet yok, gönül hak getire, iki çift güzel söz- kim kaybetmiş ki ben bulayım. İnanmayanlar, haber bültenlerinde resmimi görebilir. Ben Türkiye'yim ve halim yaman. Dindar olsam, Mekke'yi Ankara'ya taşısam ne fayda. Gönül gönül değilken, içi sevgiden gafilken. Kısacası; ırtıl kozayı amaç etmiş, gökte kanat çırpmak aklına gelmez. Din amaç olmuş, insan olup gönüller yapmak bize gelmez. Yine de aşk olsun...