Dinler arası hoşgörü ve Bartholomeos

Dinler arası hoşgörü adı altında her yıl Türkiye’nin ve dünyanın diğer ülkelerinin çeşitli yerlerinde uzlaşı toplantıları yapılır, paneller düzenlenir tüm dünyaya iyimserlik dolu barış mesajları verilir. Kutsal kitaplardan ortak ayet veya metinler alınarak, “dinlerin amacı hep aynı ve dinler birbirine benzer” denilerek insanların başka dinlere olumsuz düşüncelerle bakması önlenmeye çalışılır. Bu ne kadar içtendir, tartışılır. Hatta uzlaşı, dostluk, barış, kardeşlik nutuklarının pek öyle samimi olmadığı, uluslararası ilişkilerde ve devletlerin kendi içlerindeki öteki dinden olanlara yaptıkları ayırımlarla kendini belli eder.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ve Osmanlı’dan yönetimin devir alınması ile birlikte, başta Lozan antlaşması olmak üzere çeşitli uluslar arası antlaşmalar yapılmıştır. Lozan antlaşmasında dinsel azınlık hakları tanınarak Türkiye’deki ibadethanelerinde ibadetlerini yerine getirme özgürlüğü getirilmiştir. Bunlar, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ve Süryanilerdir.

CBS televizyonuna verdiği röportajında Fener Rum Patriği Bartholomeos, sanki Türkiye'de ibadetleri engelleniyormuşcasına, “Kendimi Türkiye'de, yaklaşık 2 bin yıllık Patrikhane'nin yok olmasını bekleyen bir hükümetin altında yaşarken, çarmıha gerilmiş gibi hissediyorum" dedi.

Röportaj henüz yayımlanmadan, başta Dışişleri Bakanı olmak üzere ülkemizin çeşitli kesimlerinden tepkiler gelmeye başladı.

Tepkiler üzerine, sonra yayımlanmak üzere, röportajın sekiz ay öncesi yapıldığı açıklaması yapıldı.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Bartholomeos'un yaptığı açıklamaları 'herkesin dikkate almasını' istedi. (basından)

Uluslar arası oyunlar, devletlerin gücü oranında oynanıyor. Zayıf ve güçsüz ülkeler her zaman için bir takım oyunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Bu, bir türlü rekabet kuralı. Karşısındakini alt etmek için her türlü fırsatı değerlendirme oyunu. Oyun çok acımasız. Acımasız olduğu için dini de kullanıyor. Din, çağımızda da insanların ve toplumların en hassas noktası. Dini kullananların en başında politikacılar var. Amerika eski devlet başkanı George Bush neredeyse kendini Mesih ilan edecekti. Başta İran olmak üzere çoğu İslam ülkelerinin durumu ortada. İsviçre’deki minare yasağı en son örnek.

Fener Rum Patriği’nin dış ülkelere karşı verdiği mesajın niyeti belli. Bu mesajlar eleştiri sınırlarının çok ötesinde.

Fırsatçılık oyunu ve bu oyunun Türk halkınca bilinmesi.

Demeç ve beyanlar ülkeleri kötülemeye ve aşağılamaya yönelik olunca tepkiler doğuyor.

Konu, ayrı renklerin uyumu.

Renklerin rengini açarak, koyulaştırarak uyumsuzlaştıranlar.

Kurtuluş Savaşı her açıdan örnek alınacak büyük bir olay. Kurtuluş Savaşı’nın lideri Atatürk, Türk milletinin şansı ve geleceğinin rehberi. Başka rehber aramaya gerek mı?

Sonuç, biz birbirimize düşmeyelim yeter, gerisi gelir geçer.