Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '22

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dipte Tanırız Herkesi

Yalnız mücadele etmeyi öğrenmeliyiz, çünkü bizimle beraber yola çıkan hiç kimse bizimle beraber o yolu bitirmeyecek.
 
Dibe vurmak, kötü duruma düşmek, perişan olmak, batmak, yıkılmak hiçbir şeyinin kalmaması sonun gelmesini ifade eder ki, artık nasıl yaşayacağına dair bir zaman kalmamıştır. Önce en yakınındakiler terk eder sonra etrafında kimse kalmaz. Dipte tanırız herkesi.
 
Hiç kimse düşmeden neyin ne olduğunu bilemez. Dibe vurmak bazıları için öğrenme noktası, bazıları içinde hayatın sonudur. Önce yaşamın yaşama biçimi zorluğunu görürüz sonra zamanla alışırız. Kaybetmemek, başaramamak imkânsız değil, sadece azim ve çabayı daha çok göstermek gerekir.
 
İnsan düşe kalka büyür, hayattan ders çıkartır, aynı hataları yapmamaya özen gösterir. Dibe vurmak, eski hayatın bittiği yeni hayatın başladığı andır.
 
İnsan iç huzurunu bulduğu zaman kötü fırtınalar karşısında bile kolay kolay eğilmez. Ama yol temizlemek için gelmiş olan fırtınayı da diğerlerinden ayırt etmek hep çok zor olacaktır.
 
Her fırtınadan sonra güneş daha parlak, gökyüzü daha bulutsuz olurmuş. Önemli olan zor günlerin geçeceğini bilip umudumuzu yitirmemek. Fırtınaya nasıl baktığımız, gördüğümüz ve anladığımız önemli, fırtınadan korkarsak sürükler fırlatır, korkmazsak güçlü kılar. İnişli çıkışlı anlarımız hep olacaktır önemli olan o iniş çıkışlar arasındaki kararlı duruştur.
 
Hayatın kendisi artık öyle bir fırtına haline geldi ki, insanlar sindikleri yerden çıkamaz oldu. Ruhunu, yaşama sevincini, umutlarını kaybettiler. Kimse göründüğü kadar güçlü kuvvetli değil, eğer öyle biriyim diyorsa ya kök söktüren bir fırtınaya denk gelmemiş ya da o fırtınanın tam kendisidir.
 
İnsanoğlunun en büyük şöhreti hiç düşmemek değil her düştüğünde yeniden kalkmaktır. Duygularımı, düşüncelerimi, duruşumu koruyarak iyi kötü birçok kez hayatımda değişimler yaşadım. Her şeyle başa çıkamayabilir, her zaman güçlü duramayabiliriz, bizi biz yapan yenilgiler, acılar, bazen de düşüşlerdir, hiçbir şey için son değil, bunu öğrendiğimiz an yeniden başlarız. Hayat sınarken olgunluk katar, bir daha aynı yerden düşmez ve aynı şeye yenilmeyiz.
 
Genelde kendimizi dibe vurunca buluruz.
Düşmeli, kalkmalı, acıyı ve sevinci dibine kadar yaşayarak yola devam etmeliyiz. Ümidimizi kaybetmemeliyiz, çünkü ümitlerimizin gerçekleşmesi için zamana ve nedenlere ihtiyacımız var.
 
Her acınında, her mutluluğunda bir sonu var, acılara katlanabilecek kadar güçlü, mutlulukları kaybedebilecek kadar olgun olmalıyız. Her zorluğun arkasında ferahlık vardır. İnsan aynada kim olduğunu bilmeli, dünyaya geliş amacını araştırmalı, okumalı, hissetmelidir.
 
Kolay kazanılan zaferler ucuz olur, kazanmaya değer oIanIar ise zorIu bir savaşın sonunda gelir. Kendimize olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Karanlık tünelin sonunda mutlaka bir ışık vardır, yıkıcı bir fırtınadan sonra her zaman güneş çıkar. Sabreden ve direnenler için hep bir umut vardır.
 
Zorlukları ve engelleri aşmak insana güç katar. İnsanın nefes aldığı ve umudunu kaybetmediği sürece aşamayacağı şey yoktur. Yeter ki yaptıklarından ders çıkartıp, tecrübe edinip, gücünü ve azmini kaybetmesin.
 
İnsan bitti dediği yerden başlıyor hayata sımsıkı sarılıp yeniden doğuyor tecrübelerinden, farkındalığa varınca her şey kontrolünde nerede ne zaman ne yapacağına hemen karar verme yetkisine sahip. Ne kimseyi zan altında bırakacak ne de kendini ezdireceksin, her şey dengede güzeldir. Raya girince çok şey değişiyor hayatımızda, değişiyor kendimizi yeniden keşfediyoruz, rotamız artık belli oluyor, olan biten her şeyi akıl süzgecinden geçirip hemen çözüm üretiyoruz, nedenler, niçinler, keşkeler, neden benim başıma geldi gibi sorular, pişmanlıklarımız ortadan kalkıp iptal oluyor ve nihayet nefes almaya başlıyoruz, kötü yaşanmışlıklar geride kalıyor.
 
Bir boksör yere düştüğünde değil yerden kalkamadığında mağlup olur. Endişe ve korku yenilmezse bizi yok eder oysa cesur ve korkusuz olmak insanı idealine götürür.
 
Kendine iyi davran, sev koru, güzel düşüncelerinde sabit kal, hoşgörülü olmaya çalış, sevgiyle pozitif olmayı hedefle, önce kendini keşfet ve tanı. Pes etmeden yaşamı, mücadeleyi seven biri olmaya gayret et, yorgunluk, bıkkınlık göstermeden olayları olgunlukla karşıla ve mutlu olmaya çalış. Olumlu ya da olumsuz hırsınla yarışa girme, kendini tanı ve benimse, tüm sevecenliğinle kendinle barışık ol.
 
Hayat mücadelesiz geçer mi? Pes etmek yok, dosta düşmana inat hep dimdik ayakta ve mücadeleye devam. Kimseden kimseye fayda yok. Çok ağır şeylerle karşılaşsakta aydınlığa çıkamayacak gün yok, yeter ki karamsarlığa kapılmayalım, ölümden başka her şeyin çaresi var. Olumsuzluklar kadar güzel şeylerde var, yaşamak gibi. Her sıkıntının, zorluğun, üzüntünün ardından ferah ve huzur mutlaka gelir.
 
Bir yerden başlamak gerekir, hepimizin bir hedefi vardır ideallerimizde bizi orada bekler. Nefes almak için yaşama, yaşamak için nefes al, ver ki seçilen yol mihenk taşlarıyla örülebilsin. Hayatın bir gereği de gerekmedikçe ısrar etmemektir. Düştüğünde kimse kaldırmasın sen kendin kalk, kimseye minnet borcun olmasın.
 
İnsan ne tam ne de bütündür, bizi eksik ve yarım göstermeye çalışanlar olacaktır, biz yapacağımız atılımlarla, sözlerle, hareketlerle öyle olmadığımızı ispatlayacağız ama kırmadan, dökmeden, yıkmadan, her şeyin bir geri dönüşümü olduğunu unutmadan.
 
HÜLYA ÇAKICI
 
Toplam blog
: 822
: 574
Kayıt tarihi
: 19.12.15
 
 

Hacettepe Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Fakültesi ve..