Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Dr Barış Çakır Burun Akademi

http://blog.milliyet.com.tr/burunakademi

02 Şubat '14

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Diş Protezini, Uzmanına Sordum.

             Arkadaşım ve doktorum Atakan’ı aradım. Benim burun estetiği yaptığım hastanın dişlerini güzelleştiriyor.

    -Atakan, milliyet sağlık köşe yazarıyım. Bu hafta bana röportaj versene. Sende estetik amaçlı işlemler yapıyorsun.

   -Olur

   -Sana sorularımı yazıyorum o zaman.

   -Akşama cevapları yollarım.

      

·       Atakan Elter, Diş Hekimliğinin protez dalında uzmanlık yapmış. 1991 yılında girdiğim İstanbul üniversitesinden 1997 yılında diş hekimi olarak mezun olmuş ve arkasından aynı üniversitenin Protez Ana Bilim Dalı’ndan, 1998-2003 yılları arasında doktora çalışmasını tamamlayarak, Protez Uzmanı unvanını almış. 2003 yılından beridir de aktif olarak meslek hayatımı sürdürüyor.

·        

·       Diş hekimliğinde Protez Uzmanı hangi tedavileri yapar?

·       Diş Hekimliğinde 8 ana dalda uzmanlık vardır. Protetik diş tedavileri dediğimiz dal da bunlardan birisidir. Protez anlam olarak vücuttaki herhangi bir eksikliğin veya işlevini tam olarak yerine getiremeyen organ veya dokunun yapay olarak yerine konulması demektir. Diş Hekimliğinde Protetik Diş Tedavisi, harabiyete uğramış veya kaybedilmiş dişlerin yerine yapay olarak yenilerinin getirilmesi anlamına gelmektedir. Protez tedavileri konusunda uzman diş hekimine “protez uzmanı” ya da söylenmesi zor olduğundan sanırım pek kullanılmayan “prostodontist” denmektedir. Protetik tedaviler diş hekimliğinde en geniş tedavi alanı bulan dallardan bir tanesidir.

·       Geniş derken bunu biraz detaylandırabilir miyiz?

·       Elbette. Bunu şu şekilde açabiliriz. Diş hekimliğinde yapılan tüm tedaviler değerlendirildiğinde, örnek olarak, kanal tedavisi yapılmış bir dişin, çoğu zaman porselen kuronlarla restore edilmesi ya da diş çekimini takiben çekim bölgesindeki eksikliğin implant destekli kaplamlarla veya köprülerle restore edilmesi vb. gösterilebilir. Kısacası, pek çok tedavinin protez ihtiyacı doğuracak şekilde sonlanması, protetik tedavilerin neden en geniş tedavi alanı bulduğunu açıklamaya yeterli olacaktır.

·       Bir protez yapılırken hastalarınız ne gibi aşamalardan geçmeyi beklemeliler?

·       Ben bunu inşaat sektöründen örnek vererek açıklamayı tercih ediyorum. Müşterinin bir arsası var ve buraya bir yapı inşa etmeyi düşünüyor diyelim, diş hekimliğinde biz bunu, hastamızın proteze ihtiyacı var anlamında düşünelim. Bu durumda öncelikle arsanın, zemin etüdünün yapılması gerekmektedir. Bu da bizim mesleğimizde genel olarak radyografiler ve ağız içi muayeneler ile yapılmaktadır ve önemi çok büyüktür. Zemin etüdünden sonra sıra mimari tasarıma gelir. Bunun için müşterinin ihtiyaçları değerlendirilir, zemin etüdünden çıkan sonuca göre eldeki verilerin bir analizi yapılır ve yapılması planlanan yapının tasarımı ortaya çıkarılır. Bizde bu, protez uzmanının ya da protezi yapacak kişinin sorumluluğundadır. İdeal olarak büyük çaplı protetik tedavilerde, diş hekimliğinin ihtiyaç duyulan diğer alanlarından uzman doktorların vaka için görüşleri alınır ki biz buna tıp dilinde konsültasyon diyoruz. Bu konsültasyonda, protez uzmanının tasarladığı proteze göre, söz gelimi arsadaki hangi ağaçların kesileceğine, nerelerde zeminin kuvvetlendirilmesi gerekeceğine vb. karar verilir ve gerekirse protezin tasarımında değişikliğe gidilir ve en nihayetinde hastamızın ihtiyacını giderecek protez, tam ve net olarak planlanır. Bundan sonra gerekli alt yapı tedavileri yapılır. Bunlar genel olarak en sık, endodontik ve konservatif tedaviler, cerrahi müdahaleler, diş eti operasyonları ya da ortodontik tedaviler olur. Bu tedavilerden sonra sorunlu dokular ya da dişler en iyi, en sağlıklı duruma getirilmiş olur. Protez tedavilerindeki ilk kural da budur zaten. Sadece sağlıklı ve hijyenik bir ağıza protez yapılmalıdır.

Gerekli şartlar sağlandıktan sonra da en başta planlaması yapılmış protezin yapım sürecine geçilir ve gerekli süreçler tamamlandıktan sonra hastalarımızın ağız ve diş sağlığı tam olarak yerine getirilmiş olur. Genel olarak, başarılı tedavilerde hasta gözünden bakıldığında bütün alkışları protez uzmanı alsa bile her bir tedavi bir diğerinden üstün değildir. Bu iş de bir takım çalışmasıdır ve bildiğiniz üzere bir takımın her bir üyesi aynı değerdedir.  

·       Pekala, biraz da eğlenceli konulardan bahsedelim. Benim için diş hekimliğinde en heyecan verici alan doğal olarak estetik diş hekimliği. Bu konu hakkında ne söylemek istersin?

·       Pekala. Öncelikle estetik diş hekimliği diye bir uzmanlık alanı yok, bunu belirterek başlamak istiyorum soruna. Burada kendi tanımlamamı yapmama izin verirsen şu şekilde açıklamak isterim. Diş hekimliğinde, estetikle uğraşan bilim dalına Protetik Diş Tedavileri Bilimi, uzmanına da protez uzmanı denir. Estetik, protetik bilim dalının unsurlarından sadece birisidir. Tabii burada ortodontistlerin de hakkını teslim etmek gerekiyor. Onların tedavileri de büyük oranda hastalarının bozulmuş diş estetiklerini düzeltmek üzerine kurulu ancak ortodontik tedavilerinde tek amacı estetiği sağlamak değil. Onlar diş dizisini düzelterek estetikle birlikte, konuşma ve çiğneme fonksiyonlarını da doğru formasyona getiriyorlar ki bu çok değerli bir şey. Ayrıca düzgün dizilmiş dişlerin bakımı da çok daha kolay sağlanabiliyor. Ortodontistler ile protez uzmanlarının en büyük farkı tedavi yöntemleri. Hedefe ulaşmak için ortodontistler var olan dişleri kullanırken, biz protezciler de var olan dişleri porselenler ile modifiye ediyoruz. Buradaki hedef her iki uzmanlık için de geçerli olmak üzere sadece estetiği sağlamak değil aynı zamanda konuşma ve çiğneme fonksiyonlarını da geri kazandırmak. Yeri geldiğinde estetik görüntüyü bozan iltihaplı diş etlerini tedavi ederek diş eti uzmanı olan periodontologlar da estetiğe katkıda bulunuyorlar.

·       Pekala, estetik diş hekimliği konusunda, protez uzmanlarını farklı kılan nedir?

·       Yaptığımız işi aslında kopyacılıktan farklı bir şey değil. Bu da aslında protez uzmanını diğer bahsettiğimiz dallardan ayırıyor.  Sonuçta, tanımlama yaparken ne demiştik, harabiyete uğramış ve ya kaybedilmiş dişleri yapay dişlerle yerine koymak. Bunu yaparken de ilk beklenti yerine koyacağımız dişin doğal olanıyla aynı görünümde olması. Yani doğal olanı kusursuz bir şekilde taklit etmek. Bu gün için taklit yeteneğimiz hiç olmadığı kadar üst seviyelere çıkmış durumda. Bu elbette teknolojilerin gelişmesi ile orantılı yeni materyal ve teknikler ile mümkün oldu.  Protez uzmanı var olan bir dokuyu kullanarak değil hali hazırda kayba uğramış o dokuyu taklit ederek hedefine ulaşmak durumunda. Bu noktada işte, estetik kavramı önem kazanıyor. Bunu uzun zamandır porselen materyali ile yapıyorduk ve hala porselen kullanıyoruz. Porselen bugüne kadar bulunmuş en iyi taklit materyali. Tabii bu materyali kullanarak diğer dişlere benzer yapay dişler üretmek hala hekimin sanatını ne seviyede kullandığı ile ilgili. İşin asıl zorluğu da sanat kısmı elbette. Bunu okulda öğretmiyorlar ne yazık ki.

·       Bütün bunları yaparken aynı zamanda diğer faktörleri de değerlendirmeniz gerekiyor sanırım?

·       Evet. Hastalarımız genelde işin estetik kısmı ile ilgilenseler bile bizim diğer dengeleri de sağlamamız lazım. Eğer hastalarınız işe gereğinden fazla müdahil olurlarsa protez bittiğinde hiç akıllarında olmayan problemlerle karşılaşabiliyorlar. Mesela konuşurken bazı sesleri çıkarmada zorlanabiliyorlar, ya da çiğneme sırasında yanak ısırma gibi hoş olmayan sürprizlerle karşılaşabiliyorlar. Diş hekimi hastasının nerelerde müdahil olmaması gerektiğini iyi değerlendirebilir. Ancak bazı durumlarda hekim hasta iletişimindeki problemlerin varlığı istenmeyen sonuçlara neden olabilmekte. Bu noktada hastaların hekimlerine güvenmiş olmaları büyük öneme sahip. Çünkü farkında olmasalar da aslında onlar da ekibin önemli bir parçası ve takımla uyum içerisinde çalışmaları gerekir, her ne kadar ekibe yeni katılmış olsalar bile. İyi bir takım, ekibin yeni üyesini doğru yönlendirebilen bir takımdır. Hastalarımızın da takımın bir üyesi olduklarının ve uyum sağlamaya gönüllü olmalarının önemini iyi kavramalılar.

·       Takım dediğiniz kimlerdir, açabilir misin?

·       Protez tedavilerinde takım aslında üç ana elemandan oluşuyor. Bunlar hekim, hasta ve laborant. Bunlara ek olarak diğer konsültan hekimler, klinik çalışanları olan, sekreter ve hemşireler de bu takımın ayrılmaz parçaları olarak değerlendirilmeli.

·       Estetik tedavilere dönecek olursak, son zamanlarda özellikle adını sıkça duyduğumuz porselen laminalardan da biraz bahseder misin?

·       Porselen laminaları, protetik diş hekimliğinde gelinmiş son nokta olarak değerlendiriyorum ben. Porselen laminalar da temel prensip dişlerin sadece ön yüzeylerinin porselen materyali ile yer değiştirilmesidir. Laminaları bir taşla iki kuş vurmaya benzetebiliriz. Birincisi, artık, daha güzel gülümsemek isteyen hastalarımızın sapasağlam dişlerini ufacık hale gelene kadar kesip üzerine kaplama yapmamıza gerek kalmaması, ikincisi ise laminaların çok ince olmasından kaynaklanan hiç olmadığı kadar estetik ve doğal protezlerin yapılabileceği imkânına kavuşmuş olmaktır. Aslında 1920’lerden beri hayali kurulan porselen laminalar, yapıştırma sistemlerinin yetersizliğinden yapılamıyordu. Porselen materyali ile dişi birbirine yapıştırmak için gerekli kuvvet eşiğini geçmiş olmak laminaların hayata geçirilmesi için yeterli oldu. İki farklı materyalin birbirine bağlanması (yapıştırılması) anlamına gelen “Bonding” sistemlerinin gelişmesi bize bu imkânı sağladı. Elbette bu eşiği geçmiş olmak bütün problemlerimizi ortadan kaldırmadı. İlk bonding sistemlerinde post-op hassasiyet dediğimiz işlem sonrasında 6 aya varan diş hassasiyetleri ile karşılaşıyorduk. Neyse ki şu anda 7. nesil bonding ajanları piyasada ve post-op hassasiyet neredeyse tarih oldu ve laminalarımızı çok daha güçlü şekilde dişlere yapıştırabiliyoruz. Son bilimsel araştırmalar da bunu destekler nitelikte. 10 yıllık dayanım süresi %94 seviyelerinde gösteriliyor ki yeni yapıştırma teknikleri ile şimdiki laminalarda başarı oranının bundan çok daha fazla olacağını beklemek yanlış olmaz. Yani, evet, elmayı da ısırarak yiyebilir hastalarımız.

·       Diş hekimi denince akla gelen ilk soruyu son olarak soralım. Bu işlemler sırasında hastalarınız acı hissediyorlar mı?

·       Ben de ne zaman soracaksın diye bekliyordum demek sona saklamışsın. Diş hekimliği eskisi gibi değil elbette. Lamina tedavilerinde dişlere çok az müdahale yapılacağı için çoğu zaman acı olmaz ancak ben yine de risk almadan, dişleri uyuşturarak işlemleri yapmayı tercih ediyorum. İğne yaparken de iğnenin penetrasyonu hastalarımızın hissetmemesi için yüzeysel anestezikler ile diş etini uyuşturup ondan sonra iğneyi yapıyoruz. Bir kere dişler uyuşturuldu mu bundan sonra acı duymanız söz konusu olmuyor. 

 

Güzel bir hafta dilerim. Sorularınız ve önerileriniz için bana yazın. bilgi@bariscakir.com

Barış Çakır 

 
Toplam blog
: 91
: 328
Kayıt tarihi
: 03.03.13
 
 

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanıyım. Fulya Terastaki ofisimde hastalarımı kabul e..