Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '20

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Dişsizin Köklü Tedavi

O sırada aklıma yaşlı ressam Behrman geldi. Hani hastane odasında yaşama umudunu pencereden gördüğü ağacın yapraklarına bağlayarak son yaprak düştüğünde öleceğine inanan Johnsy…
 

14 Nisan’da başladı onlarla hiç unutmayacağım hikayemiz. Hikayemin kahramanı ise 2.5 yaşındaki dişsiz isimli kedi. Bir akşamüzeri Gökçe Hanım eşi, telaşlı bir şekilde ellerinde tekir bir kedi ile geldiler kliniğime. Dişsiz'in kısa bir sürede zayıfladığını, giderek iştahsızlaştığını, bazı günlerde hafif titremeler, seğirmeler gözlemlediklerini ve halsiz olduğunu söylediler. Gökçe Hanım, gergin ve epeyce stresliydi. Gözlerinden yorgunluğunu, umutsuzluğunu ve biraz da güvensizliğini okuyabiliyordum.
 

“FIP, olabilir dediler '' dedi. Müdahale edilmiş ancak durum her geçen gün kötüye gitmiş... Böbrek ve karaciğer değerleri de yükselmeye başlamış üstelik.
 

Evde üç kedileri daha vardı ve onların sağlık durumları gayet iyiydi...

Önce bende FIP olabileceğini düşündüm. Suratım düştü. Onları dinlediğim masamdan aniden kalktım Dişsiz' in iki gün önce yapılmış biyokimyasal sonuçlarına baktım. Evet, karaciğer ve böbrek değerleri yükselmişti. Belli ki dualite içinde çalışan iki organda bozulmalar başlamıştı. 2.5 yaşındaki bir kedide bu durumun sebebi olarak da ilk corona virüsün mutasyonu sonucu şekillenen FIP ( Feline Infeksiyöz Peritonitis) akla geliyordu. Ancak detaylı testlere geçmeden önce biyokimyasal test parametrelerindeki albümin ve globülin oranın FIP olma ihtimalini ortadan kaldırdığını görünce, ' Rahat olun kediniz FIP değil ' dedim...
 

' Hande Hanım emin misiniz? Bakın annem amansız ve tedavisi zor olan bir hastalığa yakalandı. Ve tam bu sırada Dişsiz de hastalandı ve teşhis yok. Sanki Dişsiz iyileşirse annem de iyileşecek gibi. Biliyorum bu saçma ama onlar birbirlerine çok bağlılar ve şuan ikisi de birbirinden ayrı hastanede.'

O sırada aklıma yaşlı ressam Behrman geldi. Hani hastane odasına yaşama umudunu pencereden gördüğü ağacın yapraklarına bağlayarak son yaprak düştüğünde öleceğine inanan Johnsy...

Behrman, Johnsy'e umut vermek için baktığında gördüğü pencereye koskocaman bir yaprak çizmişti. Ve o yaprak hiç düşmemişti.
 

Gökçe Hanımın annesi Fatma Hanım ve Dişsiz de sanki yaşamlarını birbirlerine bağlamışlardı.

O sırada Dişsiz de yeniden seğirmeler ve titremeler başladı. Ve birdenbire epileptik nöbetler tarzında ataklar geçirmeye başladı. Bu atakların, bu konuşmadan sonra oluşması beni de etkilemişti haliyle…

İçim içime sığmıyordu. Ancak hekim olduğumu, duygusallığı bırakarak bilgi ve tecrübemi kullanmam gerektiğini biliyordum.
 

‘Gökçe Hanım’ dedim, ‘ Kediniz FIP değil, Lösemi değil , Kedi AIDS li değil. Eminim.

Olmadığını da size yapacağım testlerle kanıtlayacağım’
 

Tabiki öncelikli olarak esas olan, atak sırasında Dişsizi stabilize ettikten sonra , semptomlar ve kan parametreleri sonucunda Dişsiz’in Hastalık Ön İzleme Merkezleri tarafından 5 ihmal edilen paraziter enfeksiyonlardan biri olan TOKSOPLAZMOZİS olabilme ihtimalini kesinleştirmek adına, Speed Test ile toksoplazma testine tabi tuttum. Yanılmamıştım. Lösemi ve Kedi AIDS testlerini de uyguladım ve negatif sonucu gördüm. Dişsiz toksoplazmosis idi. Ataklar korkunçtu ve dişsiz gecenin sonunda bilinçsiz koma halde yoğun bakımdaydı.
 

İşim bu noktadan sonra biraz zordu çünkü prime hastalık olan, üstelik sinirsel formunda tarafıma başvurulduğu için hem Toksoplazmosis ile mücadele edecek hem de parazitin böbrek ve karaciğere verdiği hasarı düzeletecektim.
 

Toksoplazmosis, T. Gondi isimli protozonun neden olduğu bir enfeksiyondur. İnsanlar dahil tüm sıcakkanlı canlıları etkilese de kedilerde daha sık görülür. Çünkü bu protozoon yaşam döngüsünü kedilerde tamamlar. Kediler bu canlının ürediği ve dışkı ile çevreye bulaştırdığı tek canlıdır. Kediler bu canlının ürediği ve dışkı ile çevreye bulaştırdığı tek canlıdır. Kediler dışında iyi yıkanmamış çiğ sebzeler, çiğ et de insan enfeksiyonu için önemli bir bulaşma yoludur. Özellikle gebe kadınlar için abart (düşük ) veya bebek de anomali oluşturduğu için tehlikelidir.
 

Toksoplazmosis kedilerde ; halsizlik, iştahsızlık, ateş, kilo kaybı, solunum problemleri, nöbet, titreme, kas güçsüzlüğü kısmi veya tam paralizis, kusma, ishal, abdominal ağrı, sarılık gibi belirtilere neden olur. Dişsiz de ki tüm semptomlar yani..
 

Hastalığın tanısı için hekim dışkı analizi, kan sayımı, biyokimyasal ve serolojik testler ve idrar analizi yapmak durumundadır. Serolojik testler toksoplazma antijenlerinin vücuttaki ölçümü esasına dayanır. Hekiminiz bu testler sonucunda enfeksiyonun akut mu, kronik mi olduğunu tespit edecek ve 3 hafta sonra testleri tekrarlayacaktır. Bu testlerde IGM ve IGG isimli antikor seviyelerine bakılır. Antikorlar, normal olarak vücutta bulunan proteinlerdir ve antijen varlığında nötralize etmek için yanıt olarak üretilir.

IGM; enfeksiyonun aktif olduğunu gösterir. Enfeksiyondan 1 hafta sonra artar ve 3 ay boyunca pozitiflik verir.
 

IGG antikorları 2-4 haftada pozitiflik verir ve 1 yıl boyunca pozitiflik verir.

Tanı amaçlı çekilen x-rayda akciğer dokusunda enfeksiyona bağlı değişiklik gözlemlenir. Sinirsel formda ise daha ileri tetik için serobrospinal sıvı (beyin omurilik sıvısı) alınan sıvının PCR da incelenmesi sonuç verir.
 

Tedavisi ise 2-4 hafta uygulanan KLİNDAN antibiyotik ve tabiki bozulan organların semptomlara göre tedavisidir. Günde birden fazla kriz geçiren ve koma halde yatan Dişsiz tedavinin 6. Gününde bilinci yerine gelmiş ama hala ayağa kalkamıyordu.
 

8.Günde kısa adımlar halinde güçsüz ama azimli bir iki adım atıp oturmaya başladı. Biyokimyasal değerler çok yavaş olsa da normal değerlere doğru inişe başlamıştı.

Tedavimin 9. Gününde Dişsiz’in iyileşmesini hızlandırmak ve bozulan hücrelerin rejenerasyonunu sağlamak için, beşeri bölümde eğitimlerine katıldığım ‘kök hücre tedavisi’ni yaptığım tedaviye ek olarak uygulamaya karar verdim.
 

Dejenere olan her hücrede rejenerasyon yaratır kök hücre. Türkiyede artık minik dostlarımız için bir kök hücre bankası kuran TEKGEN firması yetkilileri ile yapılan sürekli görüşmeler ile Dişsiz için ayrıca bir kök hücre tedavi protokolü oluşturduk ve iki milyon kök hücreyi Dişsiz’e uyguladık.

10 ve 11. Günlerde Dişsiz’in halsizlik problemi ortadan hızlı bir şekilde kalkmış, bozulan organ değerlerinin düşüşü ise hızlanmıştı.
 

Dişsiz yemek yiyor. Yürüyor ve artık hiç nöbet geçirmiyordu. Bu hızlı gelişme sonucunda protokolümüzeki plan gereği ayın sonunda, ilk uygulamadan 15 gün sonra 2. İki milyon knk hücreyi uyguladık.

İkinci uygulamadan birkaç gün sonra üre, alt ve ast değerleri normal seviyede, creatini değeri ise, 2 olarak sabitlendi.
 

4 haftalık antibiyotik uygulamasını ve tedavisini kesip 1 haftada daha kliniğimde gözlem amaçla misafir ettim Dişsizi.

Herşey normal seyrediyordu. Artık Gökçe Hanım’ın gözlerinin içi gülüyordu. Hayatta hiçbirşey tesadüf değildir. 
 

Dişsiz’i taburcu ettiğim gün, Gökçe Hanım’ın annesinin de çekim ve tahlil sonuçlarının temiz olduğu haberi gelmiş. Fatma Hanım da tedaviye cevap vermiş eski sağlığına kavuşmuştu.

Şimdi Öktem ailesi mutlu, Dişsiz mutlu ve ben mesleğimin en güzel yanı olan bir canı kurtarabilmenin ve dolayısıyla bir ailenin yüzünü güldürebilmenin haklı gururu ve huzuru içindeyim.

Umutların hiç kaybolmaması dileğiyle, teşekkürler Dişsiz! Yaşama tutunduğun için, dirayetin için.

Teşekkürler Veteriner Hekim Ege Saygın. Araştırmaların, bilgin ve tecrübeni umutla kullandığın için.

Teşekkürler Gökçe Öktem. Sabrın, anlayışın ve tarafıma olan inancın için.

Ve teşekkürler siz hayvanseverler, hikayemi sonuna kadar okuduğunuz için.

 

Veteriner Hekim Hande Mutlu
 
Instagram: //@veterinerhandemutlu
 
Facebook: //@veterinerhandemutlu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 11
: 51
Kayıt tarihi
: 26.06.20
 
 

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesinde başlayan serüven bugün 14 yıllık deneyim ve..