İMMÜNOTERAPİ.

 İnce aspirasyon biyopsisi sonucu çıkmıştı. Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri.  Adenokarsinom. ((Akciğer kanseri evreleri 4’e ayrılır. Eğer kanser akciğer içindeyse evre 1, en yakın lenf bezlerine yayılmışsa evre 2, her iki akciğer arasındaki boşluğa ve akciğer zarına yayılmışsa evre 3 ve kemik, karaciğer, böbrek üstü bezleri gibi organlara yayıldıysa da evre 4 olarak tanımlanır.)) Aha bizim kemikte de, lenf bezlerinde de var. Direk 4. evre. Kaynar sular defalarca döküldü. Son evre son son.  İşte hiç bişey için son değil. Bizim için yeni başlıyor. 

        Doktor babanızı Ankara'da yormayın. Her yerde tedavi aynı. Yaşadığınız yerde başlayın dedi ve isim önerdi. Ve gittik doktora. Hayatımda ilk kez doktor seçiminin bu kadar önemli olduğunu anladım. Hele ki bu hastalıkta. Çünkü gözünün içine bakıyorsun iyi bir şey söylesin diye. Girdiğimiz de  hepimize sarıldı. Bize hasta kim diye sordu. Babama hiç alakası yok sen hasta olamazsın yüzünün rengi harika görünüyor dedi. Babamın özellikle yanaklarından öptü. Ve bize sanki okuma yazma bilmiyorcasına ayrıntılı bir şekilde bir saat anlattı. O kadar rahatlattı ki çıktığımızda babam hasta değildi geçecekti buna inandırdı.

         Ve dedi ki; eğer bana güvenirseniz tedaviye acele etmeyelim. İMMÜNOTERAPİ kapsamında Bir klinik çalışması (İmmünoterapi bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan bir tedavi türüdür.  Bağışıklık sistemi vücudun enfeksiyon hastalıkları ve diğer hastalıklarla savaşmasını sağlar. Akyuvarlar, lenf sisteminin doku ve organlarından oluşur. İmmünoterapi bir biyolojik tedavidir. Biyolojik tedavide kullanılan maddeler canlı organizmalardan elde edilir. İmmünoterapinin ilk başlangıcı 1866'lara kadar uzanır. Başlangıçta bir gözlemden yola çıkan bilim adamları o zamandan günümüze kadar çok yol aldılar. İmmünoterapi yaklaşık 4-5 yıldır yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sürekli yeni kanser türleri için immünoterapi yöntemleri geliştirilmektedir. Şu an için yirmiye yakın kanser türü immünoterapi ile tedavi edilebilmektedir.)) yürütüyoruz akciğer hücrelerini gönderelim eğer tedaviye uyarsa seni de dahil edelim dedi. Normalde çok pahalı bir tedavi ama hücreler uyarsa tedavi klinik çalışmasına dahil olcak dedi. Sınavlar başlıyordu.

       Hücrelerin yurt dışına gönderilmesinde de şartlar vardı. 1- beyin metaztazı olmayacak 2- daha önce kemoterapi tedavisi almamış olcaktı. Sonuç çıktı beyin temizdi. Çok şükür ilk aşamayı atlatmıştık. Ve test için hücreler gönderildi. Şanşı 1/7 idi. Önceki istatistikleri sormuştum. Ama sanki bir şeyler olması için karşımıza çıkıyordu. Babam bizim %100 ümüzdü. Ve o 1’e gircekti. Sanki Allah’ım bir doktor, bir ilaç gönder duam karşılık geliyordu.

       Babam için bu tedavi şekli çok büyük şanstı. Çünkü kronik kalp, tansiyonda olduğundan diğerlerini kaldırması çok zordu. İçim o kadar rahattı ki. Çünkü dünya da bile yeni yeni uygulanan en yeni tedavi yöntemi için şansımızı denemiştik. Yapacak başka bişey yoktu. Gerisi Takdir-i İlahi idi…