- Kategori
- İnançlar
Diyalog, mevlid ve “selam”

Dervişlerin selamından nur damlar...
En nadide çiçekler gibi seriliyorken ruhumuza teslimiyet, gizli bir huzur ile doğ içimize. Ey nutku nutkumuza rehber olmuş aziz peygamber, selam olsun sana...
İnancı inanca kenetlemenin en güzel yolu, kandiller. Bizler gibi inancının gereklerini yerine getirme arzusunda olup da yapamayanlar için birer vesile oldukları gibi, kendi iç dünyamızın ve inancımızın dışında, bir müslüman toplumda yaşanabilecek en güzel günler. İslam dünyasının “dindar” kesimi ile onlara göre dindar olmayan kesimleri arasında süregelen diyalog kopukluklarının da en önemli köprüsüdür bu günler. İster cepten bir mesaj ile olsun, ister eposta ile özel günlerde hatırlanmak güzeldir... arayıp sormak için gözlenen dostların, büyüklerin, kardeşlerin birbiriyle diyalog kapısını açan bir anahtar, mihenk taşıdır.
Felsefe doktrinlerinin yüzyılımızda işaret ettiği en önemli husus, diyalog. Batı dünyası diyaloğun çarpıklığının ve eksikliğinin ızdırabını sanayileşme ve teknolojik gelişmeler yüzünden çekmekteyse eğer, bu durum bizde de pek yakında belirtilerini göstermeye başlayabilir. Onlar, çözüme giden yolların üzerini materyalizm harcıyla kapatıp toplumsal yapılarını bunlar üzerine kurmuşlar. Hani bu yollardan biz de gideceksek, yol yakınken harcı “diyalog” ile yeniden karmalıyız.
Diyalog dediğimiz, selam ile başlıyor. Selam öyle bir güzel kapı ki bir kişinin kalbini diğerine doğrudan açıveriyor. Girdiğimiz bir ortama selam ile attığımız adım, hoşluğun ve dostluğun bir çağrısı oluyor. Sevgili Peygamberimiz de “Ey insanlar iman etmedikçe mümin olamazsınız. Birbirinizi sevmedikçe, kamil iman etmiş olamazsınız. Aranızda sevgi ve muhabbeti artırmak için birbirinize çokça, selam veriniz.” hadisinde imanın en önemli gereği olarak selamı gösteriyor.
Her dilde selam vardır. Hatta sözden de önce gelir selam. Baş selamı, göz selamı, el selamı... kurda kuşa, çiçeklere, denizlere, tüm yaratılmış olanlara selam verir erenler. Çünkü selam bir canın başka bir candaki farkındalığıdır.
Selam aynı zamanda alışverişi zevkle yapılan bir dostluk ifadesi. Örneğin, “selam söyle” derken o an yanında olamayacağımız bir dostumuza saygı ve sevgimizden bir parça göndermiş oluyoruz. Kıymetli bir emanet olarak görülen bu selam muhakkak sahibine ulaştırılıyor. Bir dost tarafından anılmanın en güzel şeklidir değil midir bu. Keşke o da burada olsaydı demektir, özlemdir. Sevginin kesin bir tecellisi ve muhabbetin hediyesidir.
“İçinizden hiçbir kimse yoktur ki, bana selâm gönderdiği zaman, Allah onu benim ruhuma ulaştırıp da ben onun selâmını almayayım.” Diyerek alemlerin sınırlarının olmadığını bize kanıtlayan, görmek isteyen kalplere bir ışık olacağını müjdeleyen Peygamberimizin dünyaya gelişi, doğum günü, tüm İslam alemine kutlu olsun.
Muhabbetle kalınız.