Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün insanlık kriteri!

Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in yaptığı açıklamaları biliyorsunuzdur her halde.

Emniyet Müdürü Recep Güven, basınla yaptığı tanışma kahvaltısında(!) ''Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir'' diyerek, ne kadar terörist sever olduğunu herkese gösterdi.Tabi bu arada insan olmanın kriterlerini de halkımıza anlatmış oldu!

Emniyet Müdürü’ne buradan bir soru sorup, onu destekleyenlere geçelim.

Sahi Müdür Bey, siz ovada ölen emniyet güçleri içinde ağlıyor musunuz?

Eğer ağlıyorsanız, bu işte bir yanlışlık var. Çünkü o ovada ölenleri, sizin ağladığınız teröristler öldürüyor. Daha geçenlerde Bingöl yolunda polisleri taşıyan araca tuzak kurup, uzaktan kumanda ile patlattıkları bomba ile birçok polisin ölümüne, birçok polisin de yaralanmasına neden oldular.

Bakın şehit olan askerleri falan söylemiyorum. Eğer siz sadece ölen polislere ağlasanız, gözyaşı pınarlarınız çoktan kururdu. Dağda ölen teröristlere hala ağladığınıza göre, ölen emniyet mensuplarına ağlamadığınız anlaşılıyor.

Gelelim bu konuşmayı baştan sona destekleyenlere:

Emniyet müdürü Recep Güven’in ağlamasını destekleyenlerin başında; Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluş temsilcileri geliyor. Sırada PKK’nın siyasi kanadı ve en büyük destekçisi BDP var. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim önerdiğimiz modelde emniyet müdürleri, belediye başkanına bağlıdır. Ne zaman Diyarbakır Emniyet Müdürü Osman Baydemir’e bağlanırsa o zaman bu bizi heyecanlandırır. Onun dışında bir şey bizi heyecanlandırmaz" diyerek olaya bir başka boyut getiriyor.

Aslında Müdür Recep Güven’e sormak lazım, Diyarbakır Büyükşehir belediye Başkanı Osman Baydemir’e bağlanmak istiyor musunuz?

Veya ne kadar bağlısınız?

Bağlı değilseniz, niçin dağda ölen teröriste ağlıyorsunuz?

Oysa gazetecilerle yaptığınız kahvaltılı sohbette ne güzel söylemiştiniz: "Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz demiştim. Ama eline silah almış, çoluk çocuk demeden insan katleden canavarlaşmış bir teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz" diyerek devleti de yerden yere vurmuştunuz.

Sahi Müdür Bey siz kimin adına görev yapıyorsunuz?

Sizin önceki görev yaptığınız Siirt’te terör olayı yok muydu?

Sizin bölgede olan olaylar sadece dağda mı oldu?  

Müdür Bey’in söylemlerine bakın kimler destek vermiş:

* Selahattin Demirtaş (BDP Genel Başkanı): Bizim için bir emniyet müdürü veya bürokratın konuşmasından çok sistemin ve modelin çıkışları, bakışları ve pratikleri önemlidir. Bizim önerdiğimiz modelde emniyet müdürleri, belediye başkanına bağlıdır. Ne zaman Diyarbakır Emniyet Müdürü Osman Baydemir’e bağlanırsa o zaman bu bizi heyecanlandırır. Onun dışında bir şey bizi heyecanlandırmaz.

* Abdullah Demirbaş (Merkez Sur İlçesi BDP’li Belediye Başkanı): Bir devlet yetkilisinin empati(duygudaşlık) kurmasını pozitif buldum. Ama bu bir devlet politikası haline gelmedikçe çözüm olmaz. Emniyet müdürünün böyle düşünmesi önemlidir, ama devlet politikası haline gelmesi gerekir. Emniyet müdürü böyle derken bu saatte halen insanlar ölüyor. Emniyet müdürünün pozitif düşünmesi anlamlıdır, ama politika haline gelmedikçe geçerliliği olmayacaktır. Bütün bunları pozitif görüyorum, devlet politikası aynı olsa sorunlar çözülecek. Bireylerin devlet politikası belirlemede çok etkisi yoktur.

* Şahismail Bedirhanoğlu (Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı): Emniyet Müdürü'nü daha önceden tanıyorum. İyi bir insandır. Bölgede uzun yıllar görev yapmış, bölgenin karakter ve hassasiyetlerini iyi biliyor. Diyalog ve pozitiflikten yana bir tavrı var. Vatandaştan uzaklaşan devletin bürokratı gibi durmuyor. Meseleyi biliyor ve istihbarattan gelmesi nedeniyle belli bir birikime sahiptir. Bu açıklamaları spontanemi söyledi yoksa bakanlık onayımı var onu bilmiyorum. Görüldüğü kadarıyla duygularını ifade etmiştir. Bunun uygulamaya yansıması iyi olacak diye düşünüyorum. Güvenlik güçlerinin başındaki bir müdürün göstericilere, yürüyüş yapanlara dönük tutumu ve mantığını dolayısıyla bütün ekibini etkileyecektir. Ben önümüzdeki dönemlerde Diyarbakır Emniyet teşkilatının biraz daha yumuşak olabileceğini düşünüyorum.

* Raci Bilici (İHD Diyarbakır Şube Başkanı): Öncelikle gerçekten çok şaşırdım. Hele bu açıklamaları yapan birinin emniyet camiasından olması beni şaşırttı. Çok önemli şeylerden, empati kurmadan bahsetti. Son derece önemlidir. Karşı tarafın acı ve ne hissettiğini hissetmezsek sorunun bulunduğu noktada olamayız. İkincisi acılar noktasında farklılık koymamasıdır. Bütün acıların bizim için aynı olması gerekir. Bir asker ile ile PKK militanının acılarına ortak olsak bu meselesin çözülebileceğine inanıyorum. Bu açıklama söylemek için söylenmemişse bu yönde bölgede diğer bürokratlara örnek olacaksa çok önemlidir. İnsanlar düşüncesinden dolayı telefonları dinlenmeyecekse, iddianameler hazırlanıp savcılığa teslim edilmeyecekse, düşünce özgürlüğü bakımından Türkiye’de çok fazla şeyler yapmış olacağız. Umuyorum bu sadece kendi çıkışı olmasın. Yansımasını inşallah göreceğiz. Ama devam ve yansıması gelmezse o zaman tehlikeli olur. Eğer bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir PKK’lı cenazesine katıldığı için hakkında soruşturma açılmaz ise o zaman yansımasını görmüş olacağız ve çözüm sürecine girmiş olacağız diye düşünüyorum.

* Emin Aktar (Diyarbakır Barosu Başkanı): Şunu görmek gerekiyor, ölüm karşısındaki tutum ve davranış tamamen insani davranıştır. Bir insanın yaşamını yitirmesinden sevinmek, insanı duygularını yitirmek demektir. İnsanların ölüm karşısında sevinç duymaması gerekir. Emniyet müdürünün çağrısı oldukça insanı bir çağrıdır. Ben geldiğinde ziyaretine gitmiştim benzer şeyler söylemişti. Bunu kamuoyu ile paylaşarak iyi bir şey yaptı. Bu açıklamalar ile ölümler karşısındaki çifte standartçı zihniyeti teşhir edilmiş olacaktır.

* Remzi Can (Diyarbakır Ticaret ve sanayi Odası Başkanı): Bu açıklamaları olumlu karşılamak gerekir. Zaten bölgede atanan memurları seçip atamak lazımdır. Bölgenin hassasiyetlerini bilmeleri lazım! Sıradan bir memur atasalar bile bunu göz önünde bulundurmaları gerekir. Müdürün bu açıklamaları bölgedeki insanları psikolojik ve moralmen farklı bir rahatlığa kavuşturmuştur. İnsanların ölmemesi ve gençlerin ölmemesi için herkesin katkıda bulunacak düşüncelerini açıklaması bizi sevindirmiştir. Bundan sonraki süreçte el birliği ile bu sorunun çözülmesi için elimizden geleni yapmamız gerekir. Bu cesaretinden dolayı kutluyorum, bölge halkının istediği budur. 

Görüldüğü gibi Müdür Bey’in epey destekçisi var. Böyle giderse Müdür Bey yakında Vali olarak bir ile atanır!

Ancak ortada bir sorun var. Müdür Bey’e destek veren bu destekçiler, onlarca şehit verilirken niye seslerini çıkarmazlar. Hep terör örgütü üyeleri öldüğünde ortaya çıkıp insan haklarından, barış’tan dem vururlar. Birde böyle sivri çıkışlı bürokratların, yaptıkları sivri açıklamalara destek için ortaya çıkarlar.

Bence İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü de Emniyet Müdürü Recep Güven’in açıklamaları ile ilgili kendi görüşlerini açıklamalı.

Böylece devletin teröristlere bakışı ortaya çıkmış olur. Herkes de ona göre yerini alır!