Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Aralık '10

 
Kategori
Sinema
 

Diyarbakir'in çocukları 'Min Dit'

Diyarbakir'in çocukları 'Min Dit'
 

Gülistan


New York 12. Türk Film Festivali son on gündür devam ediyormuş. Cuma Akşamı gösterilen filme davet edilince haberim oldu. Dilerim ileriki yıllarda festivalleri duyurmak için daha ciddi çalışmalar yapılır.

Cuma akşamı izlediğimiz film Min Dit. Diyarbakır'ın Çocukları yurt dışında yaşayan Miraz Bezar tarafından yönetilmiş. Daha önce San Sebastian Milletlerarası Film Festivalinde Gençlik Ödülünü alan film, Antalya Film Festivalinde de ilk Kürdçe Film olarak alındığı söyleniyor festivale. Filmin yönetmeni Miraz Bezar 6 yaşında iken Almanya’ya göçetmiş ve Kürd konularını televizyondan ya da gazetede okuduklarından takip ettiğini söylüyor. Berlin Film Akademisinde öğrenimini tamamladıktan sonra Diyarbakır’a giden yönetmen orada yaşayanların her birinin anlatacak bir hikayesi olduğunu görünce ‘Min Dit’ senaryosu ortaya çıkıyor ve Almanya’ya geri döndükten sonra da çalışmalarına başlıyor. Filmi Türkçe yazdıktan sonra Kürdçe’ye tercüme ettirip Prodüktör Klaus Maeck ve tanınmış yönetmen Fatih Akın’ın da yardımı ile film ortaya çıkıyor.

1990’ların Güneydoğusunda geçen filmde 10 yaşındaki Gülistan ve erkek kardeşi Fırat anne ve babaları ve bebek olan kız kardeşleri ile mutlu bir hayat sürmekteler. Bir anda Diyarbakır-Batman yolunda hayatları Jitem’in para-militer askerleri tarafından değiştirilir. Anne ve babalarını kaybeden çocuklar politik olarak aktif olan teyzeleri ile kalmaya başlarlar. Teyzeleri de Jitem tarafından alındığında çocuklar önce kız kardeşlerini kaybederler daha sonra eşyaları satarlar, kirayı ödeyemezler ve sokakta yaşamaya başlarlar… ve bir gün anne ve babalarını öldüren adamla karşı karşıya gelirler.

80, 000 Euro’ya mal olan filmde hala paralarını almamış oyuncular var, desteklemek amacı ile yer almışlar bazıları. 10 yaşındaki Gülistanı oynayan oyuncu daha önce profesyonel olarak rol yapmamış hiç ancak filmde şahane bir oyunculuk sergilemiş. ‘Daha önceki oyunculuk deneyimlerim sadece katıldığım Diyarbakır Kültür Merkezindeki tiyatrolarda yapılmıştı’ diyor.

Filmde yönetmen çocukları gerçek tutmaya çalışmış, çocukları kullanarak seyircinin merhametini hedef almamış ve aynı zamanda Diyarbakır’ın çok çeşitli yerlerini göstermeye çalışmış. Seyircilerin bazıları yönetmene bu çocukların gerçek hayatta bu sorunları yaşayıp yaşamadıklarını sorduğunda verdiği yanıt ‘bazı istisnalar haricinde bir çoğu bu şartlarda yaşıyorlar ve şiddetin ortasında büyüyorlar’ olmuş.

Gazeteci babayı oynayan Diyarbakırlı oyuncu Alişan Önlü ‘ Biz millet olarak hep Irak, Afganistan ve Filistin’deki çocukları anlamaya çalışıyoruz ancak çatışan tarafların olduğu bu şehirdeki çocukları hiç düşünmüyoruz. Şimdi bir de hayata güneydoğudaki bu çocukların açısından bakmanın sırası’ diyor.

Ben filmi başarılı buldum. Sizde izledikten sonra sokakta gördüğünüz çocukların her birinin bir hikayesi olduğunu anlayacaksınız. Kesin.

İyi seyirler..

 
Toplam blog
: 20
: 1291
Kayıt tarihi
: 04.10.10
 
 

Bin yildir Turkiye'den uzak yasamis olmanin vermis oldugu olumlu ve olumsuz deneyimleri, cevremdeki ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara