- Kategori
- İlişkiler
Diye biri 2

Bazen gözyaşlarıma şahit olurdun ve niye ağladığımı bile bilmeden üzülürdün belkide içten içe. Sonra iş içinde olsa yanıma gelir ufakta olsa iki çift laf ederdin benimle. Ve gitmelerin hiç bu kadar oturmazdı şimdilerde yüreğime. Öyle ya sıradan biriydik birbirimiz için. Bazen diyorum ki kendi kendime. Keşke o sıradanlığı hiç yitirmeseydik. Keşke hiç tanımasaydık birbirimizi. Ben yine eskiden olduğu gibi davranabilseydim sana ve sende bana.
Yasaklı biriydin sen benim için ve yasaklı olarakta sonsuza kadar kalmalıydın. Ne bir şey hissedebilir nede arkadaşlığın ötesinde tutkuyla bağlanıp sevebilirdim seni. Hep bir nedenler ordusuna kayıtlı bir askerdin sen benim için. Cepheye gidip savaşamazdım senin için. Dedim ya, yasaklı biriydin sen benim için ve öylede kalmalıydın.
Geçmişe dair senle ilgili düşüncelere daldığımda çok fazla bir şey yok aslında. Ne içer , ne yer ve nelerden hoşlanırsın bilmek bir yana adını duyduğum her andan istemsiz kızmalarım kalmış aklımın bir köşesinde.
_ ''Nasıl biri o ki, bu şekilde konuşuyorsunuz hakkında''. dediğimde, aldığım yorumlar sana ait kızgınlıkları dile getiren cinsten başka bir şey değildi. İster istemez etkileniyordum bu konuşmalardan. Bazen yanımdakiler ne söylerse söylesin senle ilgili duymamaya çalışıyordum. Evet bunu bir tek ben biliyordum, konu sen olduğunda kulaklarımı onlar görmeden kapattığıma bir tek ben şahit oluyordum. Çok az kişi senle ilgili olumlu sözler sarfediyordu ama her olumlu cümlenin arkasına ise kişiliğine dair olumsuz sözcükleride eklemeyi ihmal etmiyorlardı sanki. Artık senin adını duymaktan bile sıkılmıştım. Bazen bir şey olsada tek başıma kalsam ve hiç kimseyle konuşmasam diye yalvarır olduğum anlarıma bile yanlızca yine ben şahitlik ediyordum.
Tek başıma olduğum anların büyülü keyfi diye bir şey yoktu aslında. Benim yerimde olmaya can atan bir sürü gönüllü vardı ama ben yanlızlığımı hiç mi hiç sevmiyordum. Tamam, ondan (yalnız)kopmaya çalışmak zaman içinde pişmanlığa dönüşsede yine de istemiyordum onunla bir başıma kalmayı. Bazen alışverişe veriyordum kendimi, kalabalığın içinde unutturmaya çalışıyordum o benli halimi. Manyak gibi para harcıyor ama bir türlü zevk alamıyordum. O boşluk öylesine kaplamıştı ki tüm yüreğimi bana sevgiyle bakmaya meyimli bir çift göze hapsedebilirdim tüm servetimi.
_Merhaba, Nasılsın, iyiyim ya sen, çoluk çoçuk iş güç kaynayıp gidiyoruz işte.
Duyduğum sözler hep bu cümlelere yakındı. Birbirlerinden kopmayı bilmeyen iki sevgili aşık gibi dönüp duruyordu etrafımda.
Hayatıma birileri giriyor ve isteyerek yada istemiyerek yok olup gidiyorlardı. Bir akşam yine hüznün pençesinden kurtulmaya çalıştığım anlarımın birinde ufakta olsa küçük bir paylaşım yapmıştım seninle. Hani o rutin konuşmaların birbirine benzemeyen en saf haliyli. Tuaf ama farklı iki cümle yakalamıştım senden. Belki de o an seninde diğerlerinden farklı olmadığın düşüncesi yerle bir olmuştu.
_''Özür dilerim''. Senden bu sözcüğü duyalı kısa bir zaman geçmişti. Ve ben artık senin neden benden özür dilemek istediğini biliyordum. Yola gidiyordun kısa bir tatil için ve gittiğin o yerlerde huzursuz olmaman adına, geçmişe dair aramızda geçen tüm eylemleri bir kenara atıp sanki yalnızca senin haksız olduğunu kabullenerek benden özür diliyordun.
Ben böyle algıladım. Bu belkide aramızda oluşabilecek sonrasına dair bir başlangıçtı, bunu ise şimdi anlıyorum.
Eskisinden çok daha farklı bir gözle bakıyordum artık sana. En azından artık kızgın değildim. Tarafından duyduğum o başkalaşmış iki cümle hakkında ki tüm düşüncelerimi yerle bir etmişti. Zaten yargısızca infaz etmeyi hiç sevmiyordum seni . Sadece istemedende olsa kulak kabartıyordum çevremdeki sözlere.
Öyle böyle derken konuşmalarımız ilerledi.Ama o ara mesafeler hep aramızdaydı. Hakkımızda duyduklarımız bizi birbirimize yakınlaştırırken bir o kadar da mesafeyi koruma iç güdüsünü ortaya çıkarıyordu. Hep bir mesafe olmak zorundaydı sanki aramızda. Yakınlaşmamız duyulursa hiç iyi olmazdı. Ama bu yakınlaşmanın diğerlerinden ne farkı vardı açıkçası o anlarda ben bile anlayamamıştım. Daha doğrusu sonrasına dair hiç bir hayal girişimde bile bulunmamıştım. Dedim ya, düşlerimde sen diye biri hiç yoktu.