- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Doğa Derneği, "Dereler göle aksın! Göl yoksa Burdur da yok"

Doğa Derneği, "Dereler Göle Aksın! Göl Yoksa Burdur Da Yok"
Doğa Derneği, "Dereler Göle Aksın! Göl Yoksa Burdur Da Yok" sloganıyla düzenlediği faaliyetle, kamuoyunun dikkatlerini son zamanlarda kuruyarak üçte birini kaybeden Burdur Gölü'ne çekmeye çalıştı. Atlas Dergisi’nin desteği ile Burdur Cumhuriyet Meydanında düzenlediği Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu adı altında Türkiye’nin her yerinden gelen doğaseverlerle birlikte oluşturdukları derelerin gölle buluşmasını temsil eden koreografiyle, Göl’ün kurtulması amacıyla gölü besleyen derelerin üzerine kurulan barajlardan Göl’e su bırakılması çağrısı yaptı.
Doğa Derneği, "Dereler Göle Aksın! Göl Yoksa Burdur Da Yok" sloganıyla düzenlediği faaliyetle, kamuoyunun dikkatlerini son zamanlarda kuruyarak üçte birini kaybeden Burdur Gölü'ne çekmeye çalıştı. Atlas Dergisi’nin desteği ile Burdur Cumhuriyet Meydanında düzenlediği Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu adı altında Türkiye’nin her yerinden gelen doğaseverlerle birlikte oluşturdukları derelerin gölle buluşmasını temsil eden koreografiyle, Göl’ün kurtulması amacıyla gölü besleyen derelerin üzerine kurulan barajlardan Göl’e su bırakılması çağrısı yaptı. Cumhuriyet Meydanı’nda buluşan çeşitli illerden gelen doğaseverlerle Burdurlulardan oluşan 500 kişilik bir topluluk, koreografinin çevresinde “Derler Burdur Gölü’ne Aksın”, “Göl Yoksa Burdur Da Yok”, Göl Yoksa Ürün De Yok” sloganları attı.
Burdur Gölü’nün Yaşaması İçin Son Şans, Barajlardan Göle Su Bırakılması
Faaliyetin sonunda yapılan basın açıklamasında konuşan ve Burdur Gölü Yönetim Planı’nın şu sıralar gerçekleştirilmekte olduğu güncellenmesinin bir şans olduğunu, gölün ihtiyacı olan suyun barajlardan nasıl bırakılacağının karara bağlanması ve bu kararın bir an önce uygulanmasının çok kritik olduğunu vurgulayan Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, “Burdur Gölü hızla kuruyor” dedi. Yılmaz konuşmasına devamla, “Göl son 35 yılda üçte birini kaybetti, su seviyesi 12 m’ye düştü” diye konuştu. Gölün kurumasının nedenlerine değinen Yılmaz, bu etkenleri, gölü besleyen yerüstü sularının göletlerde ve barajlarda tutulması, yer altı sularının da sondajlarla aşırı derecede çekilmesi olarak gösterdi. Gölün kuruması durumunda Burdur’da ne hayatın ne de tarımın sürdürülemeyeceğinin altını çizen Yılmaz, baraj ve göletlerden göle su bırakılması çağrısında bulundu.
Faaliyete THM sanatçısı Sümer Ezgü de destek verdi.
Burdur’a gelerek faaliyete katılan Türk Halk Müziği sanatçısı Sümer Ezgü de destek verdi. Çocukluğunun Burdur’da, Göl’ün çevresinde ve içinde geçtiğini hatırlatan Ezgü, “doğanın bir zincir olduğu”nu, bu yanının kopması durumunda diğer yanının da kopacağını, bir tarafın çökmesinin eninde sonunda bu yana da yansıyacağını ifade ederek, “üçte biri çekilmiş durumda. Gerçekten içler acısı. Göle dökülen akarsuların önüne çekilen setler gölü öldürüyor. Tarım da damla sulamaya geçilmesi gerekiyor. Burdurlular olarak bu konularda bilinçlenmemiz ve sahiplenmemiz gerekir. Doğa bir zincirdir. Eğer zincirin bir halkası koparsa hepimizi etkiler. Burdur’un çorak olmaması gerek. Bakın yazmışlar. Burdur yoksa hayat yok diye. Bu faaliyetle konuya farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Dünyada iki bela var. Biri savaş, diğeri doğanın tahribatı. Bunlardan farkındalıkla kurtulacağız” diye konuştu.