- Kategori
- Deneme
Doğanın muhteşem varlıkları
KARDELEN
Size hayatta tanıdığım güzel varlıklardan bahsetmek isterim.. Ben bunları yazarken kuşlar ilham vermek ister gibi pencerede ötüşüyorlar.. Bu ses işte güzel bir varlığın belirtisi..
Hayatta tanıdığım en güzel varlıklardan biri, penguenlerdir. Dişi penguenler, birer yumurta yumurtlar ve tek yumurtalarını ayakları üzerinde ve karınlarının altındaki gerçek kuluçka derisinin altında muhafaza ederek soğuktan korur. Erkek ve dişi sırayla kuluçkaya yatar. Kuluçka devresinde bir şey yemezler. Yavrular anne ve babaları tarafından birlikte bakılır ve ısıtılır. Bu muhteşem bir şey bence, aç kalıyorlar, kımıldayamıyorlar ve yavrularının gelişini bekliyorlar..
Vee arılar.. Bunlar da yine harika varlıklar; çünkü düşünebiliyor musunuz, bir arı yaşamı boyunca ortalama 3-4 damla bal üretebilir ve bu kendi ihtiyacından fazlasıdır.. Kalanı da afiyetle soframızda bizler yiyoruz. Arılar çiçekte topladıkları maddeleri midesinde depolayıp bala dönüştürmektedir. Her kovanın yumurtalardan sorumlusu ve güvenlik görevlisi gibi bir bekçisi vardır. Zaten her kovanın kokusu farklıdır ve böylece yabancılar içeriye alınmaz.. Bu da güzel bir sistem. Hele de arıların mimari özelliği, işte bu da insanı hayrete düşüren bir olay. Arılar, mimarları kıskandıracak kadar ince hesaplıdırlar. Bal mumunu altıgen şeklinde bir peteğe dönüştürürler ve bu sayade balı muhteşem bir şekilde muhafaza ederler, mum israfı da yapmamış olurlar..
Kardelen, kışın ortasında beyaz örtüyü yırtıp, inadına güneşi görmek isteyen harika çiçek!! Peki neden mi görmek istiyor?:
Kardelen çiçeği, etrafındakilerin dostlarının anlatımıyla güneşe aşık olur. Aslında hayatında güneşi hiç görmemiştir.
Çünkü bilir ki güneşi gördüğü an canından olacaktır.
Ama bu aşk içinde öyle büyür öyle büyür ki artık dayanılmaz
bir hal alır ve Allah'a dua eder, bana bir defacıkta olsun güneşi görmeyi nasip et diye.
Ve bir gün dayanamaz Allah'ın huzuruna
çıkar ve şöyle der;
"Allahım güneşi görmem için bana izin ver."
Allah'ta ona şöyle seslenir;
"Ey kardelen bilmez misin ki sen narin bir çiçeksin ve güneşle
karşılaştığın an canından olabilirsin. İyi düşün sana 2 gün
mühlet veriyorum, ya güneş ya canın ."
Kardelen yüce rabbinin huzurundan ayrılır ve düşünür. Ama içindeki güneş sevdası adeta onu içten içe kemirir. 2.günün sonunda Rabbinin huzuruna çıkar ve şöyle der;
"Bu aşk beni öyle büyüledi ki güneşi görmek için can atıyorum.
Allah'ta ona;
"Cesaretini taktir ederim ey kardelen ama bir yandan da
üzülürüm, çünkü canından olacaksın." der. ve kardelen güneşi görmenin aşkıyla tutuşurken karın üstüne çıkmaya karar verir. Tam o beyaz karın içinden kafasını çıkardığı an güneşi görür, ama ona daha önce söylendiği gibi
canından olur.
Bu olay herkesin kalbinde yer eder. Herkes çocuklarına ve torunlarına
bu olayı anlatır, nasihatte bulunurlar.
"Eğer günün birinde aşık olursan, birini çok seversen __KARDELEN__ gibi cesaretli ol.
Eğer ___KARDELEN___ kadar cesaretin yoksa Sakın Aşık olma!!!
Aslında doğada o kadar güzel varlıklar var ki! Bakan değil, gören göz lazım bize bunları görmek için.. Muhteşem varlıkların hayatınıza renk katması bizim elimizde.. Ve kardelen cesaretinin her zaman yüreğinizde olması dileğimle..
Bezar Gül