- Kategori
- Kitap
En Uzun Gece
Ahmet Altan,Şeb-i Yelda
Yelda çok zor bir karar aldığının ancak helikopterden inince farkına vardı.. Çıktığı yolda yaşayacakları ona tüm ömrüne sığdıramayacağı kadar çok acı, pişmanlık yaşatacaktı..
Ahmet Altan akıcı bir dille kaleme almış bu romanı.. Ve şöyle demiş :"Gerçek aşkın korkunç ağırlığını taşıyamayarak bir köprü gibi çöküp iki kıyısında iki insanı çaresiz bırakan bir ilişki." Affetmeyi de beceremedikleri için büyük yalnızlıklar yaşayan iki insan..
Hangimiz taşıyabiliyor o ağırlığı, hangimiz sağlam bir köprü kuruyor ilişkisinde acaba ..? Muamma tüm bunlara verilen cevaplar. Eğer Yelda ve A kişisi (tamamen isim vermek yazara saygısızlık olur) kıskançlık, aldatma olaylarına girmese durum lehine olacaktı ikisininde.. Tabi çıkılan bu yolda öğrenilen şey Güneşin doğduğu ve ısıttığı ancak yürek yangınlarının alevlenerek her geçen gün arttığı "Doğu"nun acıları oluyor.. Töreler, yüreği yangınlarda kadınlar, günahsız genç kızlarr.. Kısacası okunması gereken hayata ayna tutan bir kitap..
Bitmesini istemedim okurken, acılar bitsin, roman öyle güzel bitsin istedim.. Ama gerçek hayatta şu koşullarda bu gerçekleşmiş mi, hayır! O zaman romanlarda da bitmesin, acı çeksemde bitmesin, istesemde bitmesin.. Bitmesin işte gerçekleşene kadar!!
Tek gerçekleşince, yani biz birleşince, bitmesini istemediğim şeyse sana duyduğum "Aşk!"
Eline sağlık Ahmet Altan, yüreğine sağlık..