Doğaya saygı

Yüce yaratan evreni öyle bir düzenle yaratmış ki nasıl oluştuysa özüne de öyle dönüyor. Dediğim gibi bir düzendir evrenin var oluşu. Yaşantısı boyunca nice zorluklar ve yıkılışlar yaşamıştır.

İçinde fırtınalar kopmuş, deperemler meydana gelmiş, yanardağlar patlamış ama pes etmemiştir. Şimdiler de ise bı kıyımların yıkımların en tehlikelisi insanla mücadele veriyor. Ne kadar sürer nereye varır bunun sonu bilinmez. Ama şu bir gerçek ki Doğanın da bir hesabı vardır. Bu mücadelede insanoğlu kazanacağını sanıyorsa yanılıyor. Hem de çok yanılıyor.

Hani devletleri, büyük sermaye gruplarını suçluyoruz ya. Tabiatı doğal yaşamı yok ediyorlar diye eylemler yapıyoruz, bağırıyoruz ya. Hatta çeşitli çevreci gruplara girip isyan ediyoruz ya. Hani bunları yaparken kendimizi çevreci olarak görüyoruz ya.

En büyük yalan işte bunlar. Bir görünen düşman vardır, bir de aslında düşman değil dost olan düşman vardır. Sinsi ve haindirler. En büyük hain onlardır. Sesinizi duyar gibiyim isyan ediyorsunuz bu sözlere.

Ama bir düşünün arabalara biniyorsunuz. Ne kadar üretilen teknolojik ama kimyasal ve zararlı alet ve edavatları kullanıyorsunuz. İlaçtan tutunda gübreye, yiyeceğe, herşeyi kullanıp çöpünü doğaya atıyorsunuz. Sobaymış, kalorifermiş, klimaymış gibi doğaya zararlı her türlü yakıt teknolojisini kullanıyorsunuz. Elektrik, benzin, mazot, doğalgaz vb. yakıtları tüketiyorsunuz. Ağaçları kesip kendinize barınak, ahır ve yakıp ya da araç gereç yapıyorsunuz. Tarım için ormanlıkları yakıp arazi elde ediyorsunuz. Sonra çevreci oluyorsunuz. Devletler, şirketler bunları niçin yok ediyor insanlığın tüketim ihtiyacını karşılamk için. Ortadan parayı çıkartın geriye kalan tek şey insanlığın tüketim çılgınlığı.

Fındık ve çay için Karadenizde keslien ağaç sayısını biliyor musunuz? Tatil için yazlada kalacağı bir barınağım olsun diyenlerin kestiği ağaçları biliyor musunuz? Tüketilen harcanan enerjinin doğaya verdiği zararı biliyor musunuz? 

Bütün bunların bir maliyeti var. Çevreci diyen ve geçinen arkadaşlara sesleniyorum. En büyük hainliği sizler yapıyorsunuz. Kullanıdığınız ve harcadığınız teknolojik veya teknolojik olmayan kaynakların esasında doğanın kendisinden gittiğinin farkındasınız. 

Ülkede ne kadar orman arazisi varsa ne için yok edildiği gün gibi aşikârdır. Doğayı savunayım derken altına dinamit koyup patlatan olan arkadaşlara duyrulur.