Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Doğmamış güneşlerin yasındayım...

Doğmamış güneşlerin yasındayım...
 

Ve yüreği güneşsiz bırakılan bütün analar adına İSYAN EDİYORUM…


O üç ana için takvimler 6 Mayıs 1972’nin üzerinde dondu…

O sabahta Ankara’ ya güneş doğdu…

Ama o sabah 3 ananın yüreğindeki güneş bir daha doğmamak üzere battı…

Deniz Hüseyin Yusuf yoktu artık…

Yüreği güneşsiz bırakılan analarından UTANIYORUM!

Gözlerini kırpmadan, 2 yaşındaki çocuktan 80 yaşındaki nineye kadar tecavüz edenler, bizler evlatlarımızı koklamaya kıyamazken töre uğruna gencecik kızlarını öldürenler, dedelerin ninelerin üç kuruş emekli maaşlarını çalmak için yaşlı insanları katledenler, kolay para kazanmanın açgözlülüğüyle körpecik bedenleri zehirleyen uyuşturucu tacirleri ellerini kollarını sallayarak ülkemde dolaşırken tek suçları vatanlarının bağımsızlığını, halklarının mutluluğunu, insanlarının eşitliğini isteyen Deniz’ine Hüseyin’ine Yusuf’una bir daha doyasıya sarılıp koklayamayan analarından UTANIYORUM!

Bu ülkeyi emperyalist güçlerin işgalinden kurtarmak tam bağımsız Türkiye hayalini gerçekleştirmek için Kurtuluş Savaşı’nda kanlarını akıtan iki dedenin torunu olan ben tek suçları “Kahrolsun Emperyalizm”, “Tam Bağımsız Türkiye”, “Halkların Kardeşliği” sloganları şiarları olan Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf’un hayalini gerçekleştiremeyip tam bağımsız Türkiye çatısı altında işe emeğe insana saygılı barış içinde yaşayan bir toplum olamadığımız ve acılarını hafifletemediğimiz için analarından UTANIYORUM!

Ülkemin topraklarının parsellenip, kurumlarınınsa özelleştirme adı altında yabancı sermayeye satıldığı, benim paramın Dolar – Euro karşısında pul olduğu ve hatta T.C. Devletinin resmi parası olan TL. ile çok katlı alışveriş merkezlerinin Türk malı satılmayan mağazalarında Türk parası geçmediği için alışveriş yapılamayan, güney sahillerini süsleyen tatil merkezlerinde Türk parası geçmediği için konaklana mayan ülkemde benim yabancı kılındığım, “hedefimiz tam bağımsız dimdik kendi ayakları üzerinde duran Türkiye” nutukları atanların “sömürüye son” diyen Deniz’i Hüseyin’i Yusuf’ u ve daha nicelerini “ asmayalım da besleyelim mi? ” söylemlerinden eylemlerinden gelinen noktada ilkokul çocuklarının dahi yurtdışında yaşama hayalleri kurduğu ülkemde, ülkesini ve halkını kendi yaşamlarından çok seven Deniz’ in Hüseyin’in Yusuf’un çocuklarını okşayamayan, torunlarının ilkokula gittiğini göremeyen analarından UTANIYORUM!

Onların o inançlı, umutlu, sarsılmaz söylemleriyle o vatan ve halk sevgisiyle dolu gözleriyle tanıştığımda ben çocuktum onlarsa bana ağabey yaşlarındaydı oysa şimdi hepsi çocuğum yaşında. Ben genç oldum, ilk maaşımla anneme hediye aldım, anne oldum, orta yaşlı oldum, babaanne olacağım oysa onlar gençliklerini yaşayamadılar, orta yaşlı olamadılar, baba olamadılar, dede olamadılar… Deniz’in Hüseyin’in Yusuf’un şimdi benim ağabeyim olma yaşını ellerinden aldılar, onları benim çocuğum yaşında bıraktılar ve ben oğullarının ilk maaş hediyesini, orta yaşlarını, baba oluşlarını, dede oluşlarını göremeyen, babaanne olamayan analarından UTANIYORUM!

Ve anne yüreğimden taşan evlat sevgimle delikanlımın pırıl pırıl umut dolu, inanç dolu gözlerine bakarken “ annem seni çok seviyorum, seni hiç yalnız bırakmayacağım, yaşlandığında da sana ben bakacağım” diyen sevgi dolu sesiyle mutlandığımda hep yüreğimin bir yanı acıyor... Çok acıyor… Yaşlandıklarında yanlarında olamayan, 6 Mayıs 1972 günü oğullarının “ annem seni çok seviyorum” deme hakkı ellerinden alınan Deniz’ in Hüseyin’ in Yusuf’un analarından UTANIYORUM! !

HEMDE ÇOK UTANIYORUM!
Ve yüreği güneşsiz bırakılan bütün analar adına İSYAN EDİYORUM…

Sevtap Özkahraman

 
Toplam blog
: 121
: 745
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

1958 Balıkesir doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü mezunu..