Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Doğru ortam ile hedeflerinizden şaşmayın

Doğru ortam ile hedeflerinizden şaşmayın
 

Dogru-mekan


Beğendiğimiz bir ürünü satın aldıktan sonra sanki büyüsü kaybolmuş gibi gelebilir. Satın almadan önce evire çevire incelediğimizde hayran kalmışızdır ona fakat eve getirdiğimizde bir köşeye atıveririz. İsteğimize sahip olmanın verdiği bir tatmin duygusu da buna neden olabilir. Bizi ilgilendiren durum ise bunu satın almaya iten nedeni/ortamı inceleyerek kendi yaşantımız açısından faydalarını nasıl kullanabileceğimizdir. Yani bir ürün ya da hizmeti satın almak için bulunduğumuz ortamın acaba hangi yönleri bizi motive etmektedir?

Bir kitapçıda olduğumuzu düşünelim. Ferah ve sakin bir ortamdayız. Işık düzeni gayet iyi ve gözü yormuyor, ağırlık olarak ahşap malzeme kullanılması ve uygun renk geçişleri ile dinlendirici bir etki yaratılması orada hiç sıkılmadan vakit geçirmemizi sağlıyor. Karıştırdığımız kitapların arka kapağındaki yazılardan kitap hakkında fikir sahibi olarak rahatlıkla satın almaya karar verebiliyoruz. Çünkü bulunduğumuz ortam hemen hemen tüm dış etkenlerden arındırılmış. Mağazada çalışan personel ve diğer müşteriler de bu sükunete saygılı bir şekilde hareket etmesi gerektiğini biliyor. Durum böyle olunca da oluşturulan huzurlu ortam ile satış gerçekleştiriliyor.

Kitabı satın almamızdan itibaren gelin görün ki okuyacağımız ortamlar hiç de sakin ve güzel dekore edilmiş yerler olmadığı için hevesimizi kaybediyoruz. Toplu taşıma araçlarında anlayamadan okuduğumuz birkaç sayfa yada yorgun argın eve gelerek kitabı açmaya bile üşendiğimiz için ertelemelerle zamanımız geçiyor. Aslında kendiniz için evinizde bir okuma köşesi hazırlayabilir ve okumalarınızdan gerçekten zevk alabilirsiniz. Rahat bir koltuk, ışık düzeni ayarlanmış ( sol taraftan gelen ışık ) şekilde ve gerekirse not alabilmeniz için kağıt kalem bulundurmanız yeterlidir.


Spor salonlarındaki ferah ortam, tempolu müzik, insan kalabalığı ve her taraftaki aynalardan kendimizi spor yaparken izlemek gibi bu durumu zevkli kılan birçok etkenle karşılaşırız. Spor salonuna gideceğimizi bilmek bile ( diğer insanlara kıyasla ) kendimizi farklı hissetmemizi sağlayan bir etkendir. Spor yapmak için bu aletlerden herhangi birini evimize aldığımızda ise kısa bir süre sonra spor yapmayı bırakırız. Çünkü spor salonundaki kadar motive edici etken evlerimizde yoktur. Bu yüzden düzenli spor yapabilmek için imkanınız varsa evinizin bir odasını buna göre dizayn etmelisiniz ya da spor salonunu tercih etmelisiniz.

Bir mobilya mağazasında oturma takımı gördünüz ve çok beğendiniz. Evinizin duvar rengi ile de oldukça uyumlu olduğunu düşünüyorsunuz. Satın aldıktan sonra her nedense evinizde o kadar da hoş durmadığını farkettiniz. Öncelikle bu koltuk takımının mağazadaki sergileniş şeklini hatırlayın. Geniş ve ferah bir mekanda, etrafında hiçbir duvarın olmadığı, rahatlıkla her yönden inceleyebildiğiniz için beğenmiştiniz. Evinizdeki hali ise kutu gibi sıkışmış ve oturma odanızı oldukça daraltan bir görünüme sahip. Bu yüzden de kararınızdan pişmanlık duyuyorsunuz.

Yemek yediğimiz restorant ya da cafeler, yüksek tavanlı, ışık düzeni bakımından gayet iyi ve ortamına göre çalınan müziklerle bir bütünlük sağlamaktadır. Eğer arkadaşlarla gidilmişse güzel sohbetlerin tadına doyum olmaz. Bu mekanlarda tv yayını gösteriliyorsa izlerken daha dikkatli bakarız ve oldukça keyif alırız. Uzun vakit geçireceğimiz bu tür ortamlarda da aynı şekilde mekanın dekorasyonu, renk ve kullanılan malzemenin seçimi de, daha kaliteli ve keyifli vakit geçirmeniz için belirlenmiştir. Evlerimizde yemek yediğimiz ortamlar genellikle dört duvar arası olduğu için yapılan eylem sadece karnımızı doyurmaktan ibarettir. Yemek masasının karşısında Tv varsa, yenilen yemeğin tadı Televizyondaki yayının kalitesine paralel algılanabilir.

Sonuç olarak tercihlerimizi belirlememizde büyük rol oynayan ortamlar belirli kriterlere göre dizayn edilmektedir. Renklerin anlamı, kullanılan malzemenin bizlerde yarattığı hisler, mekanın genişliği gibi birçok etkeni bizlerde kendi mekanlarımızda kullanmalıyız. Hedeflerimize ulaşmak için hevesli ve kararlı olmamız kadar içinde bulunduğumuz ortamı da buna göre dizayn etmemiz çok önemlidir. Dış ortamlarda hoşumuza giden her şeyin nedeni mekanın dizaynının buna uygun olması nedeniyledir. Eğer yaptığımız iş ya da hedeflerimizle ilgili varmak istediğimiz noktaya uygun bir mekan dizayn etmezsek, mutlaka verimlilik kaybı yaşanacaktır. Konuyu MEVLANA CELALETTİN RUMİ’nin söylemiş olduğu güzel dizeler ile vurgulamak ve sonlandırmak istiyorum.

Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Yazan: Turgay GEZİCİ

Diğer Yazılarım: www.bilincalti.com ( E- Bülten'e Kayıt Olun, Yazılar E-postanıza gelsin )

 
Toplam blog
: 98
: 414
Kayıt tarihi
: 11.12.09
 
 

1977 İstanbul doğumluyum. Web Tasarım ve Bilişim Danışmanlığı yapmaktayım. Uzun yıllardır ilgi du..