Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Doğru teşhis, yanlış ilaç…

Doğru teşhis, yanlış ilaç…
 

Kürt sorunu ülkemizde çok uzun yıllardır tartışılıyor. Tartışılıyor da ne oluyor? Herhangi bir çözüme ulaşılıyormu? Hayır…

Bu tartışma modeli, bu çözüm önerileri ve bu uygulamalar devam ettikçede hiçbir çözüm bulunamıyacaktır. İddiamızı biraz açalım.

Konda’nın yaptığı araştırmada Türkiyenin tamamında Toplam 73 milyon olan nüfusun 55 milyon 484 bini etnik olarak Türk. Türkiye'de 11 milyon 445 bin Kürt yaşıyor. Bu Kürt sayısının büyük bir bölümü ülkenin çeşitli yörelerine dağılmış durumda. Mevcut sayıdan 3 milyon Kürt de Kürt olmayanlarla evli. Yani etnik kökeni net değil. Bu rakamları incelediğimizde uzun yıllardır bu sorunun baş ağrıtmasını şu sebeplere bağlıyabiliriz.

1) Hükümetler soruna insan odaklı değil, siyasi çıkar odaklı bakmaktadır.

2) İçlerinde Kürtlerinde çoğunlukta bulunduğu bir kesim bu sorundan nemalanmaktadır.

3) Ülkenin istikrarını istemeyen dış güçler, ilk iki maddeyi de kullanarak PKK terör örgütünü bölgede demoklesin kılıcı gibi sallamaktadırlar.

Bu yüzden de ne terör belasından kurtulabiliyoruz, ne de Kürt kardeşlerimizin sorunlarına kalıcı çözümler getirebiliyoruz.

**********

Muhakkak ki sorunun çözümünde baş aktör hükümettir. Ne yazık ki hükümetin bu konudaki tavrı ortadadır. Peki, meclisteki milletvekilinden, dağdaki örgüt militanına kadar 11 milyonu aşkın Kürt vatandaşı bu konuda çok mu masum?

Bir örnek verelim. Devletten aldığı teşvikleri, kredileri, veya kendi halkı üzerinden ürettiği katma değeri Kürt kökenli kardeşim nerede yatırıma dönüştürüyor? Batı şehirlerine hatta iç anadolu şehirlerine bakmak yeterli sanırım. Şu anda bazı okurların “güvenlik yok” dediğini duyar gibiyim. Güneydoğu dağlarını terör yuvasına döndüren insanlar kim? Eğer aileler izin vermese, veya görmezden gelmese o gençleden kaçı dağa çıkar acaba? Sakın kimse yoksulluk demesin. O bölgedeki yoksulluğun aynısı ülkenin %80 inde mevcut. Bir önemli sorun da bölgedeki nüfus artış hızı. Hiç kimsenin kaç çocuk yapacağı bizi ilgilendirmez ama, zaten küçük olan ekmeğe hızla yeni ortaklar eklemek ne kadar mantıklı ki?

Sonuç olarak, bölge insanı kardeşlerimiz bir karar vermek zorundadırlar. Bu günkü durumdan memnun değillerse, kimlik, dil, özerklik, ayrılık gibi tam bir iyileşmeye asla hizmet etmeyecek teferruatları bırakıp, parlementodaki milletvekilleri, yatırım yapan zenginleri ile elele verip kalkınmalıdırlar. Bu çabaya ülkenin bütün insanlarının destek vereceğini düşünüyorum.

Salı, Haziran 16, 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..