Doğu Batı Salatası

Doğu Batı Salatası

Dünyada bir savaş yaşanıyor ve direk olarak şu söz akla yeniden yine akla geliyor: Doğu doğudur, batı da batıdır bu ikisi asla bir araya gelmeyecektir diyor birisi.

Doğu ve batıya ait olan şey şu anda şudur ki doğu uzun zamandır mağluptur ve batı kültürel anlamda doğuya o kadar baskındır ki bunu kelimelerle tarif etmek mümkün değildir.

“Savaş bir kez daha gösterdi ki doğu kültürüne ait devletlerden bir şekilde zengin olanlar; son zamanlarda Ruslardan ötürü bunlara oligark da deniyor: Bu adamlar kendi ülkelerinin kaynaklarını bir şekilde pazarlayarak kazandıkları paraları batıya istiflediler. Batı ile en ufak bir tartışma da denemez çünkü doğuya ait kendisine Slav diyen iki kuvvetin kısa bir mücadelesinde yüzden fazla oligarkın batıdaki mallarına zenginliklerine el konuldu.”

Kendi ülkesinden, kendi kardeşinden çalanların malları, paraları başka ülkelerin malları oluverdi. Kendi öz kardeşiyle paylaşamayan, kendi kardeşinden çalanların mallarına hiç alakasız bir şekilde güvenli zannederek kaçırdıkları ülkeler el koydu.

Doğudan, doğuluların çaldıkları batılıların oldu. Bu neyin göstergesi: Kardeşinden saklayanlar, öz kardeşiyle adaletli bir şekilde paylaşamayıp çalanların malları ve zenginlikleri başkalarının olur. Bu durum; Ruslar için de böyleymiş! Araplar için böyle olduğunu biliyorduk ama Araplar gibi Rusların da mallarına el konulması, Doğu kültürünün, doğu medeniyetinin batı karşısında düştüğü aczin derin göstergesinden başka bir şey değildir.

Rusya Ukrayna ile (Ukranya değil) savaştı, meğerse Putin de dâhil olmak üzere hemen en yakınındakiler meğerse zenginliklerini yıllardır batıya istifliyorlarmış… Kim, hangi çılgın kendi kasasına savaş açabilir ki? O zaman savaş neyin savaşı. Rusya’dan kazanılan her kuruşun neredeyse yarısı sıfır maliyetle batıya akarken batı karşısında Rusya ne yapmak istemektedir? Neyin savaşını vermektedir diye sormak lazım.

Kaddafi’nin Libya’sına bombalar yağdıran Fransızlar, yaptıkları masrafların faturasını Kaddafi’nin Londra’daki hesaplarından tahsil etmesinden henüz on yıldan biraz fazla zaman geçti.

2015 yılında 15 Temmuz’dan bir yıldan fazla öncesinde gazetelerde yazıldığına bakılarak sadece Türkiye’den batı ülkelerine İngiltere, Amerika, Kanada ve Avusturalya gibi ülkelere yüz elli milyar dolar çıkışı oldu.

Arapların paraları yıllardır batının sıfır maliyetli sermaye gücünü oluşturmakla kalmaz, Afganistan ve Orta Asya’da sözde İslamcı terör örgütlerini finanse ettiği zaman zaman gazeteler yazar da yazar.

Peki, batı bu psikolojik üstünlüğü nasıl ele geçirdi? Batı sadece psikolojik üstünlük değil de modern dünyanın bir nevi tek gücü oldu? Olmadıysa bu durum nasıl bu hale geldi? Doğuda çalanlar, batıda yeme hayalleri kurarken batının hayalleri neydi? Batıyı anlamak gerek. Doğudan doğulu gözüyle batıyı anlamak imkânsızdan da öte bir şey olsa gerek!

Bakmayın bizde en içli, en yüksek, en, en sloganları atanlara…batı medeniyeti günümüz medeniyetinin görünmez tanrısıdır!

Doğuya ait kültür ve değerler bile en ateşli şekilde batıdan savunulurken, doğudan aşıranların tek ve sür direk kıblesi batı olurken akıl ne demeli, ne düşünmeli! Doğrusu zor sorular…