Doktor var eli öpülesi doktor var ders verilesi...

Doktor var eli öpülesi   doktor var ders verilesi…

İki yıldır bende hasbelkader bir yerlerde yazmaya başladım. Yazılarımdan bazıları hastane, hastalık, hasta ve doktorlarla ilgiliydi. Her yazımın altına “Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz” oldu. Birkaçında ise “Beni, her şeye rağmen Türk Hekimlerine emanet edin” dedim.

Bugün yine yaralarım depreşti. Ben bildireyim istedim. Neyi mi? İşte yazıyorum okursanız öğrenirsiniz. Aslında bu yazıyı en çok doktorlar okusun isterim belki bazılarına ders olur.

Şu an yaşadığım yer Ayvalık’ın sahil kasabalarından biri Altınova. Küçük ama bakir bir sahil kasabası ya da köyü denebilir buraya. Sahilde, bizim evimizin olduğu bloğun bir alt katında yıllardır boş olan evi, iki küçük çocukları olan genç bir çift satın aldı. Mimar ve öğretmen olan komşumuz çift çok sevimli, çocuklar da öyle. Adı üstünde bunların adı ilk önce çocuk. İkisi de minicik erkek olan 6, kız ise 2, 5 yaşında.

İki yaz'dan beri kahvaltı saatlerimiz sanki denk gelir, aynı dakikalarda balkondaki masalar birlikte hazırlanır. Tepsilerle bardak, tabak, çatal, bıçak yerleşir masalarımızın üstüne. Onlar masadaki yerlerini alırken sık sık birbirimizle kısa sohbetler eder afiyetler dileriz.

Geçtiğimiz pazar sabahı yine öyle olacaktı ama olmadı. 2, 5 yaşındaki kız kardeş küçük Çağrı uyurken ağabeyinin kulağına tohum atmış! Bengü annesine “ben yaptım” demiş. Telaşlanan Asuman anne eşine durumu anlatır anlatmaz hastaneye koştular. Yol boyunca kulağındaki “Akşam sefası” tohumunun başına ne işler açacağını bilmeden ağlayan küçük Çağrı, ağabeyinin kulağına tohum atan Bengü ve çocuklarının tedavisi için koşturup üzülen ana baba…

Sormadık ama sanırım ilk varılan yer Ayvalık'tı. Burada çocuğun kulağından “tohum” alınamıyor.

İkinci adres; Edremit. Tohum kulağın içine iyice yerleştiriliyor…

Üçüncü adres; Burhaniye. Doktor, çocuğun kulağını derinlemesine (!) inceledikten sonra anneye dönüp, "kulağından ağaç çıkar siz de altında gölgelenirsiniz” diyor ve “bu tohumu alamayacağını” ifade ediyor kibarca…

4 kişilik sevimli güzel aile, Çağrı’nın kulağında üç doktor tarafından ittirilip teptirilen akşam sefası tohumu olduğu halde, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesinde alıyor soluğu. Bu hastanede görev yapan çocuk doktoru  iki gün boyunca korkudan ağlayıp oradan oraya koşturulup “aman doktor” diyen Çağrı’nın kulağındaki tohumu çıkarıveriyor. Hem de tereyağdan kıl çeker gibi… Şükürler olsun dün akşam saatlerinde ve "akşam sefası" tohumu ellerinde İzmir'den yuvaya döndüler.

Bu yazım, "Çocuğun kulağından ağaç çıkar siz de altında gölgelenirsiniz" diyen çocuk doktoruna sitemimdir.

Beni herşeye rağmen Türk hekimlerine emanet ediniz.

Resim internet kaynaklıdır

Gülriz yiğit