Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

Dökülen foyalar

Dökülen foyalar
 

Dökülen foyaları görmek


Kuyumcular yaptıkları yüzük, kolye, küpe gibi ziynet eşyalarında kullandıkları sahte elmasların arka kısmına foya adlı maddeyi sürer, bir çeşit ayna gibi ışıkların yansıtılmasını sağlarlardı. Zamanla foyalar çıkar, dökülür ve elmasın sahte olduğu anlaşılırdı… Günlük yaşamda ise Foyaların dökülmesi, sahte, yalan işlerin ortaya çıkması anlamında bir deyim olarak kullanılır.

Geçekteki anlamı, yalanın, dolanın, hilenin, kötü niteliğin, kusurun ortaya çıkmasıdır. “Yakında onun da diğerleri gibi foyası meydana çıkacak.” sözcüğünün gündelik hayatta bir başka anlamı da var: Pişmanlık.

“Pentimento” ise resim sanatıyla ilgili bir İtalyanca terimdir. Yapılma süreci içinde resimde meydana gelen değişiklik; ressamın sildiği ama zamanla boyanın kurumasıyla görülür olan ayrıntıdır. Pentimento şöyle ifade edilir; Bir ressam beğenmediği bir tablonun tamamının ya da bir parçasının üzerine astar geçip üzerine bir başka resim ya da ayrıntı yapar. Zemindeki boya koyu ve üstteki boya açık ton ya da transparan ise, zaman içinde, kimyasal devinim dolayısıyla alttaki figür üste çıkar. Buna pentimento denir. Ressamlar arasında bu tekniği bile bile kullananlar var. Ayrıca, buna halk dilinde foyası meydana çıkmak da denir.

İnsan bilim açısından içinde taşıdığı sahteliği, saklanan kişiliği, gizlice planlanan emelleri; nesnel olarak da sahteliği, ucuzluğu, rütuşlarla gizlenen bilinmesi istenmeyeni, ayrıntıları bir şekilde ortaya çıkıp gerçek yüzünün görülmesi durumunu anlatan deyimdir.

Yaşadığımız hayata şöyle bir baktığımızda ise, aile ve çevremizde, sosyal yaşamımızda ne kadar foya ve pentimento tekniği kullanılıyor değil mi?

Hayatımızın gerçeklik üzerine kurulu, ilişkilerimizin samimiyet ve sevgi ile donandığını, ziynet eşyalarımızın en yüksek karat değerinde olduğunu ve sahip olduğumuz tabloların orijinal olduğunu sanıyoruz. Gözlemlediğimiz olaylar, sosyal olgular ve ilişkilerin zamana karşı dayanamadığı ve foya ile kaplı olduğu ve resimdeki gibi pentimento tekniğinin kullanıldığını deneyimlerimizden anlıyoruz.

En çok sevdiğim Türk Atasözlerinden biri “Ne olduğum değil ne olacağım demeli” sözü geçmişte yaşadıklarımıza kendimizi fazla kaptırmayıp, geleceği de düşünülmesinin gerektiği anlatılmaya çalışılır ki bu günlerde bu kelime sıkça telaffuz edilmeli bence… Anlamı, bugün ona olan yarın bize olabilir kehanetidir. Temkinli olalım, hayallere dalıp kendimizi kaybetmeyelim, yükseklerden düşmeyelim, yükseklik korkumuzu koruyalım aynı zamanda. “Neydim, ne oldum, ne olacağım” şeklinde düşünüp, davranmalıyız, yoksa foyalarımız ve pentimentomuz ortaya çıkacaktır bir gün.

Yakın siyasal tarihimize damgasını vurmuş, Cihat, mücahit, dava, Adil Düzen, Milli Görüş, İslam, dindarlık gibi söylemlerini sıkça kullanan rahmetli olmuş bir partinin liderinin çocuklarının miras kavgasını izliyoruz bu günlerde. Deyim yerindeyse foyaları tel tel dökülüyor.

Önümüzdeki süreçte kimbilir dökülen ne foyalar göreceğiz değil mi?

Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..