Dokunulmazlık, Fezleke gerilimi, Ankara’nın siyasi iklimi de havası gibi; soğuk mu soğuk...

Ankara soğuk, adeta ‘mart karı’ yağdı başkenti çevreleyen tepelere; soğuk mu soğuk. Karakış ‘geliyorum’ dedi, hazırlıklarını yap(a)mayanları son kez uyardı.

Ankara’nın siyasi iklimi de havası gibi, soğuk duygusuz hatta düşüncesiz.

Vasatlık, öngörüsüzlük ya da ucuz; ‘derin(!) daha da derin dipsiz politik senaryonun’ örüldüğü sorusu da akla gelmiyor değil!

 BDP’li vekillerin Şemdinli’de PKK’lılarla kucaklaşması görüntüleri  ‘ikinci habur’ vak’ası gibi algılandı toplumda. Devletin resmi söylemi ile algıları biçimlenmiş olan halk/seçmen bu kucaklaşma görüntüsünü sindiremedi; siyaset/Ankara/politika esnafı da tepkileri sahiplendi, oy tabanını kaybetmemek için patinaj yapmanın kolaycılığına sarıldı.

Fotoğraf gerçekti. Kürtler adına mücadele edenlerin karşılaşması/buluşmasının ortaya koyduğu gerçekliği görmezden gelip, geçmişi ve geleceği ipotek altına alan problemin geldiği noktada verdiği fotoğrafı yok sayıp  ‘ezberdeki gibi’ devam edildi, okundu. ‘Terörist ile kucaklaşma’ fotoğrafı hazmedilebilir değildi. Başbakan’ın ‘şımarıklık’ olarak betimlemesi ‘kürtler adına politika yapanların’ neyi yapıp yapamayacağının da sınırlarının bir bakıma ifadesiydi.

Oysa devlet silahlı PKK ile MİT düzeyinde Oslo, İmralı vb. yerlerde pek ala görüşüp ‘müzakere’ yürütmüş, görüşmeler kamuoyuna yansıyınca da ortalık toz duman olmuştu. Hatta kamuoyuna cemaat/Erdoğan çatışması olarak yansıyan MİT müsteşarının ifadeye çağrılması, iktidarın karşı hamlesi... Yargılamayı başbakanın iznine bağlayan yasanın çıkarılması...

Ankara soğuk.

Bugün Salı, malum siyasi partilerin başkanları gruplarında konuşacak, belagat icra edecekler. Ana konu BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanmaları... MHP ve BDP hariç siyasi partilerin kafası karışık. CHP dokunulmazlıkların toptan kaldırılmasından yana, AKP’de Erdoğan’ın sözünü emir telakki etmeyi norm haline getirmiş olan vekillerin özellikle Kürt kökenli olanları, ilk defa farklı tutum alacaklarını açıkladılar. Sayıları 60/70 tane olduğu iddia edilen vekiller bir bakıma Erdoğan’a ‘Bu kez olmaz!’ dediler. Ve bu nedenle AKP’nin TBMM’de yapılması gereken toplantısı partinin genel merkezi’ne alındı. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Erdoğan ‘kazan kaldıran’ vekilleri ikna edecekti!

Parti genel merkezinde yaptığı konuşmada, “BDP şımardıkça şımarıyor. Demokrasiyi zehirliyor. Meclis’te olacaklarsa terörü kınasınlar.. Dokunulmazlık fezlekeleri meclise geldiğinde vicdanımızla karar vereceğiz”dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dokunulmazlıklar konusunda en ilkeli tavrı ta en başından beri sergileyen tek parti CHP’dir. Söylediğimiz çok açık. Kürsü dokunulmazlığı hariç tüm dokunulmazlıkların kaldırılması gerekir”dedi.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, “Bir daha Kürtleri bu parlamentodan kovarsanız, Kürtler bir daha bu parlamentoya gelip gelmemeyi düşünürler” dedi.

Ankara’nın siyaset iklimi de havası gibi, soğuk; işler Erdoğan’ın istediği gibi gitmiyor. Hesaplar şaşıyor. İçeride dışarıda aşılması gereken problemler, öngörülemeyen gelişmelerin nasıl aşılacağı konusunda sağlıklı politikalar geliştirmekten uzak. İşler TV dizilerine ayar vermek, Taksim düzenlemesi, Çamlıca tepesine cami projesi ya da Kur’an-ı Kerim dersinde örtünmeyi serbest hala getiren yönetmelik çıkarmaya hiç benzemiyor.

Sonuç yerine eski yazdığım yazıdan bir bölüm: “İktidar, uygulayacağı politikaları sekteye uğratacak “yapıları” oyundan attı. Eli rahat, halk tepkisiz . Eh bu ortamda Kürtlere ya diz çöktürmeyi deneyecek ya da “müzakere”lerde varılan mutabakatları bir bir yerine getirecek. İlk yol adeta olanaksız. İkinci yolda toplumun /Türkiye’nin hazmetme katsayısı belirleyici olacak...Türkiye süreklilik arz eden politik gerilimlerini, sorunlarını çözebilecek iradeden yoksun. Uzun erimli projelerden hedeflerden uzak,  tepkisel çözümler ortaya koyarak süreklilik arz eden patinaj durumundan bir türlü kurtul(a)mayan görüntü vermeye devam ediyor. Mehter takımı gibi iki ileri bir geri gitmekten bıkmayan siyasi söylemin, hamasetin vasatlığında bocalıyor.”

 İyi seyirler.