- Kategori
- Genel Sağlık
Domuz Gribi mi, asrın soygunu mu?
Domuz gribi arkasındaki ekonomik çıkarlar neler ?
Dünyada her sene milyonlarca insan malaryadan ölüyor halbuki basit bir tül sineklik onları koruyabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor !
Dünyada her sene 2 milyon çocuk ishalden ölüyor halbuki 23 sentlik bir serum onları kurtarabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor !
Kızamık ve zatüreden her sene 10 milyon insan ölüyor. Tüm bu insanlar daha ucuz ilaçlarla kurtulabilir. Gazeteler bunlardan da bahsetmiyor !
Bundan yaklaşık 10 yıl önce kuş gribi çıktığında bütün gazeteler bizi bilgiye boğdu: "Bütün diğer salgınlardan daha tehlikeli... Dünyayı tehdit eden salgın !"... Gazeteler sadece bu tavukların korkunç hastalığından bahsediyordu. Buna rağmen toplam insan kaybı 10 sene de 250. Yani senede 25. Normal grip senede yarım milyon can alıyor. 25'e karşı YARIM MİLYON !
Niçin kuş gribinden bu kadar bahsedildi ?
Çünkü bu tavukların arkasında bir "horoz" vardı, büyük ibikli bir horoz: Uluslararası Roche ilaç grubu.... Bu şirket Asya ülkelerine milyonlarca doz Tamiflu sattı, İngiltere 14 milyon doz satın aldı. Kuş gribi sayesinde Roche, milyarlarca dolar kar ettiler.
Bugün de domuz gribi psikozu başlatıldı. Tüm dünya medyası sadece bundan bahsediyor. Kuzey Amerikan Gilead Sciences şirketi Tamiflu ilacının patent sahibi. Bu işletmenin en büyük hissedarıysa Donald Rumsfeld: George Bush dönemi savunma bakanı, Irak savaşının stratejisti...
Gerçek "Pandemie" (dünyayı etkileyen büyük salgın), çıkar salgınıdır, sağlık paralı askerlerinin çıkarları. Eğer domuz gribi söylendiği gibi gerçekten dünyayı tehdit eden büyük bir salgınsa (pandemiyse) dünya sağlık örgütü bu hastalıktan bu kadar tedirgin oluyorsa neden bu hastalığı dünya sağlığını tehdit eden bir hastalık olarak ilan edip, hastalığa karşı aynı ilacın jenerik türevlerinin üretilmesini önermiyorlar ? Roche'un haklarının iptalini isteyip yerine her ülkenin kendi üreteceği jenerik türevlerini üretmiyorlar ?
Bu mesajı mümkün olduğu kadar çok insana iletiniz, herkes bu büyük salgının arkasındaki gerçeği görsün.
Çünkü medya sadece kendi sponsorlarının haberlerini veriyor.
Tüm bunların üzerine Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bugün bir açıklama yaparak söz konusu aşıyı kendisinin olmayacağını ifade etti. Ayrıca Almanya Başbakanı Angela Merker de kendisi için özel olarak üretilen Domuz Gribi Aşısını oldu. Bu konuda Alman vatandaşlarının yoğun protestoları ve neden normal vatandaşın olduğu aşıdan olmuyor sorusuna cevap verilmezken bu konu medya gündeminden oldukça çabuk düştü.
Şimdi önemli bir soru var. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Almanya Başbakanı mümkün olduğunca aşıdan kaçarken bizler neden kendimize ya da çocuklarımıza bu aşıdan yaptıralım ki? Kaldı ki bu konuda benim başka şüphelerim var. Belki biraz fantezi düşünce sayılabilir ancak bu fantezilere o kadar çok alıştık ki düşünmeden edemiyorum. Roche firması İsrail kökenli bir firma bildiğim kadarıyla... İsrailli bilimadamlarının yaptıkları "bilimsel çalışmalar!!!.. " dünyaca meşhur çalışmalardır. Açıkçası ben bu aşının İsrail tarafından devlet desteğiyle hazırlandığı ve yaş durumlarının duruman göre en geç 15-20 yıl gibi süreçlerde insan hayatına olumsuz etkiler yapacağını düşünüyorum. Yani bence bu aşı insan nüfusunu kontrol etmeye yönelik bir aşı. Elbette bu bir komplo teorisi.. Ancak düşünmeden edemiyorum. Söz konusu İsrail ve ABD olduğunda bu tip komplo teorilerine o kadar sık rastlıyoruz ve bu teoriler zaman içinde o kadar çok gerçekleşiyor ki, ister istemez bu teorinin de gerçekleşeceğine olan inancım giderek artıyor. Kaldı ki bu aşının İsrail'de uygulanmıyor olması beni daha çok kuşkulandırıyor.
Son olarak şunu belirteyim ki ben ne kendime ne de çocuklarıma bu aşıdan yaptırmayacağım. Sizin tercihinize ise saygım sonsuz...