Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dönüş...

Dönüş...
 

Hep yeni birşeyler bulacağın umuduyla gidersin...Yeni hayat biçimleri, yeni bir bakış, yeni bir algılayış...Ve geri döndüğünde her şey aynı kalacak sanırsın...Öyle ya sen yenilikler ceplerinde dönmüşsündür kalan aynı kalmıştır... Sanırsın ki sen gittiğinde geride bıraktıkların bir film karesi gibi donup kalmıştır hayatın tam ortasında...İnsanlar hiç değişmemişlerdir mesela...Duyguları, yüzleri, hayatları hep aynıdır...Sanırsın ki sen varsan onlar da var, sen yoksan onlar donup kalırlar...Oysa geri dönüşler serseme çevirir insanı...Bunu ancak döndüğünde anlarsın...

İnsanlar korkarlar bıraktıkları gibi bulamamaktan...Bu yüzden hafıza en son karenin fotoğrafını sıkı sıkı tutar ve hep o fotoğrafa yerleştirmeye çalışır gördüğünü...Sevdikleri hiç ölmez sanır, çocuklar hiç büyümez yeni hayatlar kurmaz sanır, insanların başlarına felaketler gelmez sanır...Sanır da sanır...

Bu yüzden yüzleşemez gerçekle...Şaşkına döner...Sevdiği birinin yüzündeki fazladan bir kırışıklık diken gibi batar gözüne, titreyen eller yüreğini sarsar, büyüyen çocukların hiç de beklemediğin o çok kadınsı, o çok adamsı davranışlarını algılayamazsın mesela..."Hani o küçük kız bu mu?" dersin "Saçları örgülü ve siyah önlüklü. Bu genç kadın o mu sahi?" Sonra gözlerine, bakışlarına çok aşina olduğun genç bir delikanlı gelir. Adını söylerler, hatta kimin oğlu olduğunu da...Şaşkın şaşkın genç adama dikersin gözlerini ve "Bu bizim ufaklık mı yani?" dersin ve cevap patlar suratında..."Evet ablası.... askerden döndü.." Öyle boş boş ve biraz da kederle bakarsın. Zaman geçip gitmiştir ve sen birden zamanın nasıl da geçtiğini, insanları nasıl da değiştirdiğini o kısacık anda görmüşsündür. Artık birinin ablası olarak tanımlanıyorsan hele de askerden dönen birinin ablası olarak daha da kötüsü askere gidenlerin ablası olmaya başladığını unutmuşsan bu cevap fazla acımasızdır...

Değişen evlere düşman olursun, yenilenmiş koltuk takımından nefret edersin. Çünkü onu eski diye atmışlar ve yerine yenisini almışlardır. Bahçedeki fidanlar ağaç olmuştur. Hani sen daha çok küçükken bahçeye dikilenler...Şimdi toprağın üzerine meyveleri dökmüş olgun ağaçlardır hepsi. Evleri dolaşırsın, bahçeleri...Uzun zamandır görmediğin insanları görüp onlara sarılırsın...Bir zamanlar çok sevdiklerin başka bedenler içinde dolaşıyorlardır artık...Zaman her şeyin üzerinden o zalim silindiriyle geçmiştir...Küsersin...Şimdi koşup aynaya bakma zamanıdır... Aynaya bakmak ve yüzleşmek zamanı...

RESİM: Marcela Repide

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara