Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '22

 
Kategori
Siyaset
 

DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYA

Basın hürdür, sansür edilemez (...) Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.

                                                                           T.C.  Anayasası Madde 28

YYYY

Dört Y: 1. Yasama  2. Yürütme  3. Yargı  4. Yayın -medya-

Bilindiği üzere yayın; kitap , gazete gibi okunan veya  radyo televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen haber anlamındadır. Yayın, dördüncü kuvvet medya mıdır?

Atatürk 1922'de "Basın, milletin müşterek sesidir" diyordu. Basının milletin müşterek sesi olabilmesi için; olan biteni milletin gözüyle görebilmesi, milletin kulağıyla işitebilmesi gerekir.  Milletin dili, gözü, kulağı olan basın; ticaretçinin ve siyasetçinin varsa kirli çamaşırlarını ortaya dökebilir. 

Okurlarının ödentileriyle çarkını döndürebilen gazete parmakla sayılacak kadar azdır.  Radyolar dinlerlerinden, televizyonlar izlerlerinden hiçbir ödenti almazlar. Ticaretçi malını, siyasetçi hizmetini duyurabilmek için reklama ve propagandaya; her ikisi de aleyhlerinde haber yapılmamasına muhtaçtırlar. "Parayı veren düdüğü çalar" demiş atalarımız.  Ticari ve siyasi ilanlar, reklamlar medyayı sahibinin sesi, gözü kulağı yapabilir.

HALK  MEDYASI

Halk, devletin dayandığı temeldir. Devlet, örgütlenmiş halktır.  Ne var ki, örgütlendikçe, halkla arasındaki mesafe -bürokrasi- artar. Halkın aktif ya da pasif desteğini alan yönetim halkın ihtiyaçlarına göre kararlar alır, yasama erkini kullanır yasa çıkarır.   Yasaları uygulayarak yürütme; yasama ve yürütmeyi denetleyerek yargı erkini kullanır. Yasama, yürütme, yargı erkleri devletin erkleridir.  Devlet; yasama, yürütme ve yargı erklerini tekeline alarak halktan uzaklaşmıştır. 

Halkın senede 1 gün -Seçim günü-  fiili denetim hakkı vardır. Halk  7/24 devleti saydamlaştıran projektörden yoksundur. Dördüncü kuvvet medya deyimi yanlıştır. Devletin üç kuvvetine dördüncüsünü eklemek, medyayı devletleştirmektir. Medya ticaretçiye ve siyasetçiye göbekten bağlı olmamalı. Ticari ve siyasi olayları, ticaretçinin ve siyasetçinin gözüyle görüp göstermemelidir.  Atatürk 1924'te, "Basın hürriyetinden doğacak mahzurların izale vasıtası da, yine bizzat basın hürriyetidir" diyhordu. Kuşkusuz siyasetçi ticaretçi medyası olacaktır. Olması gereken, halk medyasıdır.

Basın ve haber alma hürriyetlerini sağlamak isteyen devlet neler yapabilir?

1. Ülke geneline yayın yapabilecek kapasitede basımevi, radyo ve televizyon tesisleri kurarak;  en kapsamlı yazılı, sözlü, görüntülü gazeteci kuruluşlarına devreder. Yeterli döner sermayeyi verir.

2. Kuruluşlarda yargı denetim ve gözetiminde yapılacak seçimlerle oluşan kadrolar,  özerk gazetecilik  yapabilme olanağına kavuşur.

3. İktidarın kaynağı olan halk; özerk medyayla yasamayı, yürütmeyi, yargıyı gözlemleyebilir.

 

 
Toplam blog
: 121
: 31
Kayıt tarihi
: 26.10.20
 
 

01 Şubat 1933 Tirebolu -Giresun- doğumluyum. İstanbul Üniversitesinde Halkla İlişkiler dalında li..