- Kategori
- Futbol
Dört büyüklerin ara transfer hikayesi

Gökhan Ünal
Sezon ortası geldiğinde ve ligler tatile girdiğinde, aslında kimse kendi takımından memnun değildi. Fenerbahçe ligi lider bitirdi. Türkiye Kupasında hatta Avrupa kupasında ki grubunda da liderdi. Buna rağmen taraftar, takımının inişli çıkışlı futbolundan memnun değildi. Galatasaray’ın da durumu Fenerbahçe’den çok farklı değil. Onlarda ligde ikinci, hem Türkiye Kupasında hemde Avrupa’da yollarına lider olarak devam ediyorlar. Fakat aynı istikrarsız futbol onlar içinde geçerli. Beşiktaş ise zaten yıllardır taraftarını oynadığı futbolla memnun edemiyor. Geçen sene ki çifte kupaya rağmen Beşiktaş’ın son 10 yılı taraftarına açıkçası tat vermiyor. Üç büyük takımda bu seneki sezon arasında daha olgun davrandılar ve acele kararlar verip boş transferler yapmadılar. Herkes tarafından bilinir ve kabul edilir ki sezon arasında aldığınız özellikle yabancı futbolculardan dönüt almanız çok zordur. Fenerbahçe Trabzonspordan <ı>Gökhan Ünal ile anlaştı ki sezon arası transferler içinde bence yapılan en mantıklı transfer buydu. Fenerbahçe de zaten sıkınıtılı durumda olan forvet mevkiine bir transfer gerekiyordu. Semih’in bu seneki formsuz futboluna Guiza’nın istikrarsızlığı eklenince üçüncü bir forvet şarttı takıma. Bu forvet tercihini Fenerbahçe’nin yerli bir futbolcudan kullanması ve gerçekten kısa sürede kaliteli bir forvet bulabilmesi Fenerbahçe için artı olacaktır düşüncesindeyim. Gökhan Ünal aralara koşu yapabilen, son vuruşu fena olmayan iyi bir golcü. Sıkıntısı, baskıya karşı direnememesi olabilir ki bunu hep beraber izleyip göreceğiz. Galatasaray’ın ise defansın göbeğinde büyük sorunları vardı. Emre Aşık’ın yaşı ve sakatlıkları, Gökhan Zan’ın bitmek tükenmek bilmeyen sakatlık hikayeleri ve yine sakatlılarından dolayı sadece 1-2 maçını izleyebildiğim Emre Güngör’ü düşünecek olursak, sadece Servet ile üç kupada birden devam etmek zaten mümkün gözükmüyordu Galatasaray için. Gelelim Galatasaray’ın yeni transferi, Keweell’ında vatandaşı olan <ı>Lucas Neill’e. İngiltere de oynadığı futbolda en çok göze çarpan tarafı hırsı ve mücadeleci kişiliği. Takıma bu kişiliği mutlaka artı olarak yansıyacaktır. Daha önceleri sağ bektede izlediğimiz Neill’in en büyük artısı yıllardır oynadığı Premier ligin ona verdiği deneyim ve futbol anlayışı olacaktır. Ara transfer olması ve zamanın kısıtlı olması dolayısıyla Galatasaray da bence yapabileceği en iyi seçimlerden birini yapmış oldu. Beşiktaş sadece <ı>Holosko ile yeni bir anlaşma yaptı ve Dünya Kupasında da boy gösterecek oyuncusunu bünyesinde tutmuş oldu. Beşiktaş için faydalı ve güçlü bir oyuncu olarak göze çarpan Holosko’nun sakatlıktan sonra oynayacağı futbolu da hep birlikte göreceğiz. Beşiktaş transfer olayında en çok yanlışı yapan ve acele kararlar veren bir yönetim anlayışı ile göze çarpıyordu. Ara transferi düşünmemelerinin en büyük sebebi Mustafa Hocanın kadrosunu yeterli görmesiydi. Bence yeterli olmayan ve değişmesi gereken oyuncuların olduğu bir kadro ama tabiki bu söylediğimi sezon sonrası yapmaları daha mantıklı olacaktır. Trabzonspor, sezon ortası gelmeden önce hoca değişikliği ile takıma bir hareketlilik kazandırdı. Onlarda golcü sıkıntısı yaşıyorlar. Gökhan Ünal’ın bir türlü beğenilmeyen futbolu ve Fenerbahçe’ye transferi ile boşalan forvet mevkiine Trabzonspor <ı>Gutierrez transferi ile yenilik kattı. 43 maçta attığı 30 golle dikkat çeken futbolcunun yanı sıra Trabzonspor Fatih Tekke israrını da sürdürüyor. Eğer Fatih işinide sezon ortasında hallederlerse bence Türkiye’nin en etkili ileri uçlarından birine sahip olurlar.