Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

02 Ekim '06

 
Kategori
Edebiyat
 

Dört kelime ...

Dört kelime ...
 

Başka nasıl anlatılabilir bir ayrılıktan geriye kalan? Topu topu bir kaç sözcük. Nasıl yan yana getirdiğin çok önemli olan bir kaç sözcük. İşte sana içini kazan, onun yaşadığı acıyı derinden derine hissettiren bir şiir. Hepi topu bir kaç sözcük. Kelimeler nelere kadir dedirten...

Omurgamı aldın benim.
Omurgamı aldın.
Omurgamı aldın.
Omurgamı.
Niye? [1]

Terkedilen birinin ayakta duramayışı başka nasıl anlatılır? Kaç tane süslü söz bu derin kederi belleklere bu kadar iyi kazıyabilir? Sadece dört kelime ile nasıl anlatırsın ayrılığın acısını? Şair olmak bu değilse nedir?

Süslü, parıltılı, yaldızlı onlarca kelime ile konuşan insanlardan farkı şudur şairin; O öyle net ve açıktır ki, o acısını iliklerine öyle işlemiştir ki, ya da coşkusunu, deliliğini, korkusunu ve öyle cesurdur ki, bu kadar yalın anlatır. İhtiyacı yoktur yaldıza, boyaya, süse, gösterişe. O kendisi olmayı ne kadar başarabildiyse o kadar şairdir. Ne kadar dolmuşsa yüreği, o kadar azalır kelimeleri...

Hele de kitabı rastgele açmışsan ve birden karşına çıkıvermişse bu kelimeler, donup kalıverirsin. Sonra bir daha, bir daha, bir daha okursun... O artık ezberindedir... Yüreğinin içinde öylece kalır...

Sadece dört kelime... Sadece dört... Ayrılığın onu nasıl yıktığını anlattığı dört kelime... "İşte şiir bu" dedirten dört kelime...

[1] Birhan Keskin-Y'ol sayfa:31

Resim: Tamara De Lempicka

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara