- Kategori
- Deneme
Dost Rekin'e...
Biliyorum, hep bir düzeni sevdin...
Mesela pat diye çıkıp geleni, zamansız arayanı, soranı sevmezdin... Aslında doğrusunun bu olduğunu unutan ya da hiç öğrenmemiş olanlar için çok tuhaf bir tutumdu bu!
Oysa sen kendini severdin... Kendinle başbaşa kalmayı... Hayatına önüne geleni değil de, önünde çiçek gibi renk renk açmasını bilen insanları severdin... Özetle yine kendini ve yaşamını sevenleri severdin...
Hani sen gittin ya...
Kulağıma taktığım bir çok nasihatinin kıymetini, derinliğini daha iyi anladım... Hani sana verdiğim sözler var ya... Vallahi hiçbirini öksüz bırakmadım... Hepsi yanımda, yamacımda kendilerini sana ıspatlayacakları günün heyecanı ile bekliyorlar...
Cumartesiler, bizim günümüzdü... Benim için hala cumartesiler sensin dost! Bugün de bir cumartesi ve hem de senin bu dünyaya hediye edildiğin güzel bir cumartesi...
Biliyor musun? En çok bana kızdığın zamanlardaki inatçı ihtiyarı özlüyorum...
Bana İtalyanca'yı sevdirdiğin zamanları...
Bir de beni içimdeki yetenekleri keşfe çıkartma çabalarını...
Ben de var olanı kucaklatan, olmadığını düşündüklerimi fark ettirmemi sağladığın anları... Çok, çok özlüyorum be dost!
Seviyorum milyonlarca sırrımızın, kahkahalarımızın, gözyaşlarımızın ve anılarımızın olmasını seviyorum...
Ve benim gibi seni çok seven ve özleyener olduğunu biliyorum...
Eee bu dünyaya adam gibi iz bırakmak kolay değil, sen başaranlardandın...
İyi ki vardın ve varsın Rekin Teksoy...
*Dost Rekin'e gidişinden sonraki ilk doğum günü hediyem...
http://herkeskendiyasamininbasroloyuncusudur.blogspot.com/#!/2012/10/dost-rekine.html