Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '09

 
Kategori
Dostluk
 

Dostum ve ben

Garip bir varlık insan, karışık bir ruha sahip, aklı oyunlara gebe, bedeni hepsine uyum sağlama çabasında… Dostluklardan arkadaşlıklardan bahsetmek istiyorum nicedir. Biraz da kendimden ve yaşama dair çelişkilerimden. İnsanın kendisiyle uğraşması kadar kötü bir şey yok. Ömrün bir kısmını tüketmiş biri olarak kendimle yüzleşmekte zorlanıyorum. Arkadaşlarımın ve dostlarımın değimiyle inzivaya çekilmişim, bu inzivaysa hoşuma gidiyor. Dakikası dakikasına uymayan, akşamı sabahı farklı olan, ne yapacağı kestirilemeyen ben köşeme çekilmişim. Onlar söylüyor ben değil. Yıllar önce yollarımı ayırdığım ya da ayırmak zorunda kaldığım arkadaşımla buluştuk yakınlarda. Buluşmak demeyelim kendisi benim yanıma geldi. Epeyce dertleştik geçmişten ve gelecekten. Aslında gelecekteki hedeflerimiz çocuklarımız üzerine kuruluymuş anladık. Kendimize ait beklentilerimiz umutlarımı kalmamış. Adanmış hayat ikimizinki de… Oysaki geçmişte öyle miydi? Yurdun kalorifer köşelerinde hedeflerimizden bahsettiğimiz günleri anıp güldük. Çok değişmiştik, hem fizik olarak hem de ruh olarak. Bambaşka insanlar olmanın huzursuzluğu yüzümüzdeydi. O zamanlarda kurulan arkadaşlıklar ve dostluklar hayatın diğer bölümlerinde kurulamıyormuş anladım. Anlamak ne demek uzun süredir bunun farkındayım. En zor koşullarda bu dostluklar imdadına yetişiyor. Ona ait anılarımın hiçbirini unutamam ama biri var ki onu asla…. Bugünlere gelmişsem nefes alıyorsam ona borçluyum.

Zamanında iki kişi olarak uzandığımız yatağa çocuklarımızla uzanıp geçmişi yad ettik. O zamanlar ne çok zamanımız varmış sohbet etmeye. Kolumuzdan çekiştiren çocuklar yoktu. Kızlarımız kavga edip birbirine küstüğünde birbirimize bakıp güldük. Biz küsmezdik kavga da etmezdik, değil mi dediğimde beni onayladı. Bugünün çocukları birbirlerine katlanamıyor. Bizler yurt köşelerinde hiç kin gütmezdik.

Yaşlandık ey dostum dedim. Kendisi de yaşlandığımızı masumca onayladı. Bundan sonra nerede ne zaman buluşacağız? Çocuklarımız büyüyecek, bizlerin saçlarına aklar düşecek. Zaten hafiften düştü. Ama boya ile ört bas edip görmüyoruz. Kiloları da aldık, eski çelimsiz hallerimiz yok. Epeyce toparlamışız, fazlası bile var denilebilir.

Eski beni çok aradığını söylediğinde bende arıyorum demek zorunda kaldım. Gerçekten eski ben nereye gitmiş olabilir? Hayattan kopuk muyum? Hayattan değil ama insanlardan kopuk olduğum aşikar. Küçük bir dünya içindeyim. Tel örgüler ardına kapattım kendimi doğayla ve kendimle baş başa yaşıyorum. Bu dünya huzur dolu ve ben kendime dönük ruhumu tamir etmekle meşgulüm.

Özlemlerim, isteklerim var ama hırslarımı öldürdüm. Onlar bunca sene işkence etmeseydi kaybetmezdim hayatta. Ne zaman ki hırslarıma yol verdim kazanmaya başladım. İşte arkadaşımın dediği havailiğin başlıca nedeni hırslarımdı. Daha sakin bir yaşam beni dinlendiriyor.

 
Toplam blog
: 22
: 561
Kayıt tarihi
: 21.07.08
 
 

Hayatla sorunum var. Sorunun üzerine sorunsuz gitmeyi yeğlerim. 1977 Giresun doğumluyum. Lisans eğ..