Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '12

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Dövme yaptırmadan önce!!!!!

Dövme yaptırmadan önce!!!!!
 

Dövme yaptırmak mı istiyorsunuz?

Emin misiniz ? Bence kalıcı dövme yaptırmadan önce bir değil onlarca kez düşünmelisiniz.

Son yıllarda belki siz de benim gibi farkediyorsunuzdur ki; kalıcı dövme merakı özellikle gençler arasında çok görülmeye başladı.

Ancak, hızla yayılan ve tene bilinçsizce yaptırılan bu renkli-renksiz şekiller, baktığımda benim içimi acıtıyor. Kına ile yapılan dövmeler değil tabii, iğneyle cilde boya zerkedilerek yapılan gerçek dövmeler, eskiden sadece Amerikan sporcularında, güreşçilerinde  ya da kendi halindeki insanlarda, turistlerde sık görülen bu irili ufaklı boyalı resimler, yazılar beni neredeyse ürkütüyor.Yaptıran kişi adına üzüntü hissettiriyor.

Oğlum "anne dövme yaptırmak istiyorum" diye karşıma çıktığında ısrarla karşı koydum ona. Yaşı artık 18 den büyük ve açıkçası fazlasıyla bildiğini okuyan bir genç ancak şu ana kadar onu engellediğimi farkediyor seviniyorum.

Bu özentiye kapılmamasından dolayı mutluyum.

Dövme konusu benim için bir kırmızı çizgidir. Kesinlikle. Bu hiç değişmeyecek. Bunun pek çok sebebi var.

Öncelikle, ben bir müslümanım. 5 vakit düzenini tutturamasam da tesettürlü olmasam da, namaz kılan, oruç tutan belki de en önemlisi şükrü, Besmeleyi çok seven dilinden eksik etmemeye çalışan kendi halinde bir müslüman.

Bu nedenle, Dövme konusunu öncelikle dini açıdan düşündüğümüzde, bilen ya da toplumumuzdaki çoğu insan gibi bilmeyen varsa iyi okusun; Hz. Muhammet dövme yapan ya da yaptıranları lanetlemiştir.

Dini inancı olmayan, müslüman olmayan kişileri bir yana bırakıyor, onların kendi inanışlarının karşılığı neyse," Allahla onlar arasındadır "diyorum. Baştan bir gruplandırma yapıyor ve inanmayan ya da müslüman olmayanlar için hiçbir sözüm yok, istediklerini yapsınlar diyorum.

Ancak, müslüman anne babalar dikkat! Çocuklarınız dövme yaptırmak istediklerinde onları engelleyin ve durduk yere çok önemsiz bir konu için peygamberimizin lanetine uğramasınlar.

Bu konuda geç kalmışsanız da yapacak bir şey yok. Bu durumu çocuklarınıza anlatın. En azından yaptıklarının dini açıdan nasıl karşılandığını anlasınlar.

Dövme konusundaki diğer sorun,  iğnelerdeki Aids riskidir. Bu çokça yazılmış, dövme uygulanan iğnelerle ilgili ortaya çıkan Aids bulaşma riskidir ve  tıbbi  bir konudur.

Derinin dış kısmının, kolayca eski haline gelemeyecek halde değiştirilmiş, dış etkiyle örselenmiş olması da başka bir sakıncadır. Sonuçta, vücudumuza dışardan, suni bir işlemle, iğneyle delinerek boya zerkedilmesi söz konusudur.

Maalesef;  dövme yaptıranlar, gün gelip dövmelerinden sıkılıp sildirme şansına fazlaca sahip değillerdir. Dövme sildirme işleminin çok acı verici, aylarca süren, ayrıca bir de zaman ve maddiyat kaybına da yol açacak bir süreç olduğu, cildin tam olarak eski haline gelmesinin çok zor olduğunun da fazlaca bilindiği ya da medyada  anlatıldığından da emin değilim.

Yani dövme yaptırırken olduğu gibi bir anda "hadi bir uğrayıpşu dövmeyi sildireyim" diyemezsiniz. Şu anki teknolojiyle bu mümkün değildir.

Acı ama gerçek, çok büyük bir işkence olan dövme sildirme işlemini yaptırmayı göze alamazlarsa, dövme yaptıranlar, ölünceye dek bedenlerindeki bu şekillerle yaşamak zorundadırlar. Gençler  ve yetişkinler, tatil ortamının, ünlü kişilerin ya da arkadaşlarının etkisinde kalıp anlık kararlarla gidip dövme yaptırmamalıdır çünkü bu konu kesinlikle enine boyuna düşünmeyi gerektiren çok önemli bir karardır.

Eşlerinin, sevgililerinin isimlerini vücutlarına yazdıranların durumları da malum. Bu eşlerden şiddet ya da başka bir  sebeple ayrılmayacaklarının,  gelecekte o sevgiliyle nikah masasına oturacaklarının, o sevgiliden gün gelip nefret etmeyeceklerinin, garantisi yoktur. Bedeninde eski erkek arkadaşının isminin yazılı olan bir genç kızın ya da eski kız arkadaşının ismini dövme yaptıran erkeğin, evlenirken yaşayacağı büyük sorunlar, bir an önce dövmeden kurtulma telaşı,  dövme sildirme işleminin acısı bir yana dövmenin büyüklüğü ya da renkli olup olmamasıyla ilgili olarak bazen aylar sürecek işlemler gerektirmesi, tartışma gerektirmeyecek diğer sıkıntılı konulardır.

Bir diğer konu da önyargılardır.

Kolunda, omuzunda vs. dövme olan bir insanlar, eğer Türk iseler, bir otobüse, minibüse bindiklerinde fazlasıyla dikkat çekmektedirler. Üzerlerine yönelen bakışların pek azında hayranlık olduğunu, genellikle olumsuz önyargıların olduğunu belirtmeliyim.

Dövmeyle ilgili diğer bir konu da bazı kişi yada nesneleri ön plana çıkarırken diğerlerini ikinci plana atmış gibi bir duruma yol açmasıdır.

Eşinizin adını bileğinize yazdırırsanız,çocuğunuzu daha mı az seviyor olursunuz? Hadi onu da yazdıralım peki anneniz? Ortalarda yazılı tabela gibi gezmek te fazla estetik olmayacağına göre belki hiç kimseninkini yazmamak daha uygundur.( Esasen ben eş-evlat-anne-baba sevgisinin, güzellik düşkünlüğünün dengeli ve abartılmadan sergilenmesinden yanayım. Çünkü biliyorsunuz hayat fani ve mezarlıklar sevilenlerle, Dünya güzelleriyle dolu. Sahip olduğumuz herşeyi bize Yaradan vermiştir ve kuşkusuz her an geri alabilir). Sevgiyi gönülden ve abartısız doğallıkla  yaşamak, insanların gözlerine sokmamak daha iyi.

"Benim kızım küçük prensesim... benim prenslerim. Dünya tatlısı oğullarım. Benim üç çoçuğum var Benim bana aşık kocam var . Benim yeşil gözlerim var.... benim 90-60-90 vücudum var.... Benim çok gür saçlarım var...."Benim benim benim.. En güzel, en çok, eşsiz.vs.vs.vs..."

İşte bu egonun patladığı noktadır ve bence dozu aştığında hayatın gerçek anlamını gerçek sevgiyi ve hayatın bütününün ruhunu anlamamıza engel olur.  Oysa ki önceliklerimiz sorumluluklarımız olsa da, kalbimiz herkesi sevmemize yetecek kadar geniş bir saray değil midir.

Dövmeyle ilgili diğer bir konu da insanoğlunun karakterindeki maymun iştahlılıktır. Birisi bir resimden, yazıdan, felsefeden dolayı gidipbir dövme yaptırır. Sonra aradan aylar yıllar geçer o felsefe artık ona mantıklı ve önemli gelmemeye başlar, ya da ilgisi azalır, kişi başka bir düşünce akımına kapılır. Gidip o dövmeyi de ekletebilir ancak öncekinin  bir anlamı kalmadığından  o şekil, gereksiz yere bedeninde  yıllarca öyle taşınacaktır. Yani insanın önem ve öncelikleri, ilgi alanlarının her yeni günle değişmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur.

Dövmeyle ilgili aklıma gelen son sakınca, meslekidir.

Dövme yaptıran insan, eğer sanatçı, manken, fotomodel, pilot, vs.şu an aklıma gelmeyen bir yığın işte çalışmak isterse bu onu  kısıtlar.

Dövmeli bir oyuncuya, Türk köylüsü ya da sade vatandaş rolü önerilmez.

Yani toplumsal hayat  içerikli tiyatro ya da filmlerde, günlük olağan hayatı sergileyen rollerde oynama şansı çok fazla düşer.

Manken ajansları dövmeli manken, fotomodel vs.istemezler. Çünkü dövme, kendi kendine bir  ifade sınırlılığı oluşturur. İzleyen kişilerin dikkatini hedeflenen üründen çok kendisine çeker.

Hosteslik ve pilotlukla da ilgili olarak dövmeli kişiyi işe almadıklarını duymuştum. Kanaatimce, polislikle  ilgili de aynı yaklaşım vardır.

Şimdilik aklıma gelen önemli sakıncaları yukarda açıkladım.

Bu nedenle diyorum ki, bırakın cildiniz, doğduğunuz gibi, doğal, yazılıp çizilmeden, bozulmadan, kalsın. O başlı başına insani ifademizi aksettirmek için yeterlidir.

Sevgiyi, düşünceleri hayranlığı  ifade etmenin öyle çok ve öyle güzel yolları bulunabilir ki.

Benim okurlara tavsiyem, derinlemesine araştırıp incelemeden, bedellerini öğrenmeden bu dövme işine kalkışmamalarıdır.. Cahilce, anlık  davranışın bedelini bedenimizle neden ödeyelim, içinden kolayca sıyrılamayacağımız bir duruma neden kendimizi maruz birakalım ki?

Bence,  "Cildinizi rahat ve sağlıklı bırakın".

(Bence diyorum ancak, sonuçta "siz sizsiniz"  tabii ki ve sadece görüşümü paylaşabilirim).

 

 

 
Toplam blog
: 148
: 384
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

Merhaba...  Üniversite mezunu Kamu İdaresinde  çalışan bir bayanım. Ankara'da iki oğlumla yaşıyorum..