- Kategori
- Gündelik Yaşam
Dramatik dizi bağımlısı olmak ve şükretmek

ÇALIŞMAK
Şükreden bir toplumuz..Gelirimiz istediğimiz düzeyde olmasa da bir işimiz olduğu için şükrediyoruz.. Ev sahibi olduğumuz için şükrediyoruz.
Ev sahibi değil kiracıysak kiramızı ödeyebilecek gücümüz olduğu için şükrediyoruz. Tatile çıkmak isiyoruz. Bütçemiz el vermiyor. "Çok şükür sağlımız yerinde önemli olan sağlık" diyoruz.
Tabii ki önemli olan sağlık. İnsanın başı ağrıdığında keyfi kaçıyor. Dişi ağrıdığında günü cehenneme dönüyor.
Şükretmek güzel. Mutlu olmak kolaylaşıyor.
Ama benim merak ettiğim bir durum var. Madem bu kadar şükretmeyi bilen bir toplumuz, madem bu kadar iyimseriz, dramatik dizilere olan bu yoğun ilgi neden?
Şükretmekle , gözyaşı dolu dizilere olan sevgi aynı beyinde ve yürekte nasıl barınabilir? Ya çok iyi rol yapıyoruz, ya da ortada ciddi bir kavram kargaşası var.
Bana kalırsa şükretmekle tembelliği birbirine karıştırıyoruz..Daha çok çalışmak, ideailist olmak, hedefler belirlemek, farklı eğitimler alıp kendimizi geliştirmek zor geliyor. Hep bahanlerimiz var. Peşinden de şükredince bol bol zamanımız kalıyor geriye. Eeee napalım oturalım dizi izleyelim!
İhanetler, aldatmalar, intikamlar, bol acı bol gözyaşı..
Halimize çok şükür sonrası..
Üniversitye girdiğim ilk yılımdı. "Sanırım yanlış bölüm seçtim" dedim arkdaşıma. "Şükretmelisin sınavı kazanamayanlar da var" dedi. Okul bitti öğretmen oldum. "Annecim bu meslek bana göre değil" dedim. "Ahh kızım senin yerinde olmak isteyen kimbilir kaç kişi vardır"" dedi .
Nankörlük değil bahsettiğim. Doyumsuzluk değil. Aç gözlülük hiç değil.
Şükrederken de istemeye devam edebilirz. Allah her insana farklı yetenekler vermiş. Bize verilenleri en iyi şekilde kullanıp daha üretken olabiliriz.. Bunun için "istemek" gerekli. Ağzımızın ucuyla istemek değil, yürekten istemek gerekli..
İsteyen insan dinamik olabilir. İsteyen insan çalışkan ve azimli olabilir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi: "Hiçbir şeye muhtaç değiliz, yalnız bir tek şeye ihtiyacımız var:çalışkan olmak!"