DTP kapatılmamalı

Demokrasilerde fikir ve düşünce hürriyetinin bireyin en temel hakkı olduğunu bilmeyenimiz yoktur sanırım, tersini düşünecek olursak bireysel fikir ve düşünce hürriyetinin olmadığı bir ülkede demokrasden söz etmek saçma olur!

Evet bireysel özgürlüklerin toplumsal özgürlüklerin oluşmasında, toplumsal barış ve dayanışmanın sağlanmasında öncelikli koşul olduğu aşikardır; baskı susturma, cezalandırma ve sindirme siyaset ve yöntemleri toplumda ayrılık, kaos ve anarşiye yol açar bu negatif tablonun ülke coğrafyasının dört bir yanını kuşatma altına alması uzak bir ihtimal olmazsa gerek.

Çok zor bir süreçten geçiyoruz ülke olarak, sokak gösterileri, Tokat'taki pusu ve DTP'nin kapatma-kapatılma davası...

DTP ve Türkiye için önemli ve gergin günler yaşıyoruz, anayasa mahkemesinin vereceği kararı adeta tüm Türkiye nefesini tutumuş bekliyor.

DTP'nin son son gelişen sokak olaylarının odak noktası ve PKK'nın meclisteki uzantısı sıfatları ile nitlendirilmeye çalışması, özellikle milliyetçi ve ırkçı kesimin Kürtlere ve Kürt açılımına karşı gösterdiği hasmane tutum sergileyenlerin dillendirdiği söylemlerle aynı.

DTP'nin kapatılması ülkenin demokrasi sınavında ağır yara alacağı su götürmez bir gerçektir, düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde şiddet ve anarşinin öne çıkması ve çıkma ihtimali hepimizi telaşlandırıyor doğrusu!

DTP kapatılmamalı! Şiddet ve kandan beslenen ırkçı ve milliyetçi odaklar ile terörden medet uman odakların ekmeğine yağ sürülmemeli, elbette siyasi partilerin toplumsal barış adına taşıdıkları belli sorumluluklar vardır, bu sorumlulukların farkında olmaları ve kitlelerin heyecanını kontrol altında tutmaları beklenir bu bağlamda DTP son sokak gösterilerinde ne yazık ki yetersiz kalmış, sokağı kontrol altına almakta sınıfta kalmıştır.