Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '07

 
Kategori
Haber
 

DTP ve kapatma üzerine düşünceler…

DTP ve kapatma üzerine düşünceler…
 

Sabah kalkıp internet gezintisi yaparken bir şey yoktu. Gerçi birkaç günden beri konu <ı>“Dillendiriliyordu” ama kimse de pek <ı>“İhtimal” vermiyordu.

Öğle saatlerinde <ı>“Flaş… Flaş…” haber olarak, gazetelerin internet sayfalarına düştü.

<ı>“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman YALÇINKAYA, Demokratik Toplum Partisi’nin, kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.

<ı>

<ı>Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, DTP’nin "eylemlerinin ve üyelerinin beyanlarının ’devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne’ aykırılık oluşturduğu, bu nitelikteki fiillerin partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği, bu durumun partinin büyük kongre, genel başkan, merkez karar ve yönetim organlarınca açıkça benimsendiği gibi bu fiillerin doğrudan doğruya parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği nedeniyle söz konusu fiillerin odağı haline geldiğinin belirlendiğine işaret etti.”

Haberler böyle idi...

Diğer taraftan Başbakan Erdoğan, DTP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda <ı>"Demokratik yollar denenmeli. Katı defans uygulanırsa, parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderirsiniz" ve DTP’lilerin <ı>“Anayasal düzende siyaset yapmalarını” istiyor.

Bu konuda Adalet Bakanı ŞAHİN ise DTP’nin kapatılması yolundaki adımı <ı>“Üzüntü” ile karşılıyor.

DTP’nin iddianamede belirtildiği gibi <ı>“…<ı>beyanlarının ’devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne’ aykırılık oluşturduğu” konusunda benim bir kuşkum yok.

Buna rağmen, parti kapatılması şeklindeki çalışmanın, sonuna çare olmadığı bu güne kadar görülmüş, bundan sonra da aynı şekilde <ı>“Çare” olmayacağı açıktır.

Cumhuriyet Başsavcısı, olayda yasaların <ı>“İddianame” tarafındaki yetkilisi olarak görevini yerine getirecektir. Kaldı ki bu davanın açılması ile sonuçlanması arasındaki süreci de düşünürsek, çok da faydalı bir şey olmayacağı, aksine PKK ve onun siyasi kanadı olan DTP için propaganda malzemesi olacak, uluslar arası alanda kendi çıkarları doğrultusunda kullanacaklardır.

Açılacak <ı>“Kapatma” davsı sırasında, PKK’nın bütün dünyada değilse de bile, ekseriyette kabul edilen <ı>“Terör örgütü” olmasından yola çıkarak, amacın Anayasal düzen içinde ve yasalara uygun olarak politika olmadığının NET şekilde ortaya konulacak belge ve bilgiler ile de karşı savunmayı yok edecek biçimde ortaya konulmalıdır. Bunun sadece yargılama sırasında yargının değil, mecliste gurubu bulunan partilerin de meclis çatısı altında DTP’nin <ı>“Anayasa dışı” isteklerini dünyanın gözü önüne sermeleri ve gerçekleri ortaya çıkarır çalışmalar yapmaları zorunludur.

Bu davanın sadece <ı>“Yargı yetkisine” bırakılması (Eğer bırakılırsa), DTP ve PKK’nın en çok istediği şeydir. Onlar için çok yararlı malzeme olacaktır.

Ya da…

DTP’nin kapatılması için dava açmaktan vazgeçip, bu parti içindeki milletvekillerinin haklarındaki davaları hızlandırılmalı ve gerek siyaset alanında ve gerekse TBMM çatısı altında DTP’nin <ı>“Anayasal düzenin dışında” çalıştıklarını ve <ı>“<ı>…devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne…” aykırı davranışlarını ortaya koyan her türlü bilgi ve belgeyi milletin gözü önüne açıkça konulmalıdır. Bu çalışma, her gün TBMM çatısı altında da yapılmalıdır. Gündem dışı konuşmalar, tabanına selam gönderme şeklinde değil de, milleti bilgilendirmeye yönelik olmalı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne <ı>“Devletim” diye sahip çıkan ve bu topraklar üstünde yaşayan herkesi ayrımsız <ı>“Milletim” diye bağrına basan, basabilen herkes de gerçekleri öğrenmeli, ona göre davranmalıdır.

Böylelikle DTP ve PKK, kendi kendini yok etmelidir.

16 KASIM 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..