- Kategori
- Aşk - Evlilik
Dul erkek sendromu

Hocanın eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür-hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
-Aman Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
-Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da; Hoca ağlama, sana daha iyi bir eşek alırız demedi!
Fıkra budur. Nereden çıktı derseniz? Toplumsal bir sorunu ya da erkek cenahının bir meselesini buraya taşımak istedim. Eskiden hani çok eski değil 20-30 yıl önce dul kalan kadınlar ile dul kalan erkekler kolayca izdivaç yapıyorlardı. Ancak günümüzde bu durum çok değişti.
Neden?
Bir çok nedeni vardır. Hani benim gördüğüm ya da anladığım kadarıyla günümüzde kocası ölen kadın artık yeniden evlenmeyi asla düşünmüyor. Çünkü sosyal güvenlik şemsiyesi dul kadınlara yeterince aylık maaş vermektedir. Çalışan dul kadın ise hiçbir zaman yenide evliliği düşünmemektedir.
Hal böyle olunca; erkeklere derim ki; eşlerinize iyi bakın, yarın-bürgün vefat ettiği (Allah geçinden versin) zaman yenisini bulurum beklentisini hemen kafanızdan silin.
2007 yılında hiç evlenmemiş sürüyle erkek varken; dul erkeklere sıra hiç gelmez.
Ona göre; düşün-taşın sonra yukarıda fıkrada, hocanın durumuna kanma. Yeni bir izdivaç için öyle dul kadın bulmak neredeyse imkansızları oynuyor.
Tüm bu anlatılar normal bir erkeği kapsamaktadır. Anormal zengin, anormal malı-mülkü olan bir dul erkek için yukarıda saydığım gerekçeler geçerliliğini yitiriyor.
Saygılarımla.
Ömer Özdamar (Homeros)