- Kategori
- Gündelik Yaşam
Dünya bir oyun parkı

Ne kadar güzeller değil mi
Bakmayın yaşımın otuz dokuz olduğuna, bugün bu evde üçüncü çocuk da benim!
Saat sabahın onu, çocuklar ve ben; saat gecenin on biri, yine çocuklar ve ben; doyamadım çocuklara, bana ve oyuna, oyunlara!
Yerimde duramıyorum, yerinde duramıyor Elif Naz ve İbrahim Osman; kah arabalarımızı sürüyoruz, vın vıııın, vııııınnnnn!...Kah balonlarımızı uçuruyoruz, balon balon havalarda süzülüyoruz veya şu oda senin, bu oda benim koşturuyoruz; yakalayan yakalayana, yakalanan yakalanana.
Aman Allahım, sabahtan akşama çalıştı çenem, susmadım; bu ne ses, bu ne çığlık, bu ne ben, hangi ben, kaçıncı çocuk, çocuğum bende!
Ve şimdi ve şimdiii ve şimdiiiiiii karşınızda Elif Nazzzzz!...
Evde kim var yok, sokakta, şehirde, herkes alkış alkış alkış tufanındaydı. Elif Naz, hem Elif olan Elif Naz, hem Naz olan Elif Naz sahnedeydi gülücük gülücük; alkışlar kesilmek bilmiyordu.
Ve şimdi ve şimdiii ve bir daha şimdiiiiii, açılın, açılınız lütfeeeen!...Geldi, geliyooorrrr!...İşte karşınızda İbrahim Osman!...
Osmanların en İbrahim'i, İbrahimlerin en Osman'ı, çocukların en adamı, adam çocuk gayet kendinden emin, emin adımlarla çıkıyordu sahneye; ve ve veee İbrahim Osmaaaannnn!...
Dünya bir oyun parkıydı ve ben o oyun parkının bir çocuğu ben, bugün, günlerin en güzellerinden bu günde; Allahım inanılmaz mutluydum çocuklarla, çocuk çocuk.
1. Not: Evde kim var kim yok, çocuklar hariç herkes beni oyun parkından çıkarmaya uğraşıyordu; çıkmam arkadaş, çıkmam!
2. Not: İbrahim Osman, inceden gelip konan bir bahar, çok bahar kalplere ve Naz, Elif Naz, gülücükleri, gülüşü dünyamızı aydınlatan ve ben, yaşı otuz dokuz, çocuk ben, dünyanın oyun parkı olduğunun farkında olup, aldırmasız oyunlar oynayan ben; işte ben, bu günde ben!